Mükafatımız şimdi, yarin gönlünden kopan...
Bir buse ki hayaliyle yakıp kavuran,
Bir piyango gibi; kırk yılda bir vuran,
Kıymete bindin kalemim, ne olur uyan...
Karalardın her zaman; bulduğun yeri,
İltifatın bol olur; yeri geldi mi...
Şimdi bekliyorsun sanki rüşveti,
Kıymete bindin kalemim; haklısın uyan...
Yücedir divanı; kalmasın hatrı,
Uçacaktır sanırsın; görse birkaç satırı,
Bana çok mu görürsün, o yarin kollarını?
Kıymete bindin kalemim; nazlısın uyan...
Bunca zaman dostumdun; yerin değişmez,
Torba değilsin bilirim; ağzın büzülmez,
Sanma ki şirin yarim bunlara değmez,
Boyun borcum öderim; yeter ki uyan...
Kayıt Tarihi : 21.1.2009 20:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şairin aşağıdaki şiirinden esinlenerek yazılmıştır :) 30 Aralık 2004'te Yazılı Anlatım dersinde,ödevimiz olan taklit çalışması için yazmıştım.Yıllar sonra sana hediye edeceğim hiç aklıma gelmezdi :) Güle güle oku :) Umarım beğenirsin :) Mor Kalem Her koşmana bir öpücük var dedi Yaktı beni canevimden sürmelim Durulur mu bunu bize yâr dedi Haydi kalem nazlı kalem mor kalem Boş kağıdı çizik çizik çizersin Güzelleri övmesini bilirsin İsteyince bülbül olur ötersin Haydi kalem nazlı kalem mor kalem Ela gözlüm sonra bize darılır Bir koşmaya boynumuza sarılır Has bahçenin gülü böyle derilir Haydi kalem nazlı kalem mor kalem Oktay der ki mor kalemim bir tane Güzeller emrine gelmiş cihana Gayri ela gözlüm olsun bahane Haydi kalem nazlı kalem mor kalem Oktay Rıfat Horozcu
TÜM YORUMLAR (4)