Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde
Oysaki seninle güzel olmak var
Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi
Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda
Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor.
Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
Sevmek gibi geliyordu her şey,
sevmek gibi gidiyordu kadın
adının anlattığı,canın teni yakmasıydı,
bir bulut evet ama aslolan
bulutun suyu yağmasaydı...
Devamını Oku
sevmek gibi gidiyordu kadın
adının anlattığı,canın teni yakmasıydı,
bir bulut evet ama aslolan
bulutun suyu yağmasaydı...
YERÇEKİMLİ KARANFİL
Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde
Oysaki seninle güzel olmak var
Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi
Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda
Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor.
Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel
O başkası yok mu bir yanındakine veriyor
Derken karanfil elden ele.
Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle
Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil
Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk
Birleşiyoruz sessizce.
Ah be antoloji her seye tamam da bu şiire de Cansevere de yapılmaz bu :(
Yüzün gökyüzüdür usta!
Büyük insan ...
Güzel şiir ama yarım olmasa...
Güzel şiir ama yarım olmasa...
cemal süreya şiirlerinden pek fark yok bu şiirin...
Ne yazabilirimki yazmış yazan
çok güzel...
Edip Cansever Türk edebiyatının en özel ve bence en iyi kalemlerinden biridir.. karnfil onun en çok kullandığı imgelerden biridir hareketi temsil eder karanfil onun şiirlerinde... karanfil bu şiirde içe düşen bir şey bir ağacın tıkırtısı çarpıntı kalbi olan akıl ve nefsin ötelerde oluşu ile aşkın çoşuksu vurgulanıyor.. bu çoşku etrafa verildiğinde -Böylece askin yarattigi coskunun cevremizdeki insanlarla paylasilmasinin,onlari da güzelliklere yolculuk yapmaya yöneltecegini vurgulaması- bütün renkler hızlandığında birleştiğinde beyaza döner. hız ve çoşkudur bu...
bu kısım alıntıdır
onun en çok kullandığı 'karanfil' imgesi hareketli anlamlar yüklenir şiirlerde. 'Karanfil' deyince hemen 'Yerçekimli Karanfil' şiiri akla gelir; fakat eleştirmenler ve okurlar bu şiire kendilerini o kadar kaptırmışlardır ki 'karanfil'in Edip Cansever'in daha pek çok şiirinde yer aldığını, 'yerçekimlilik'ten başka özellikleri de olduğunu görememişlerdir. Kimi zaman sadece bir çiçek-nesne olarak, kimi zamansa farklı anlamlar yüklenerek girer onun şiirlerine 'karanfil':
'Karanfiller gibi taze omzum, dizlerim, ayaklarım'
('Nasıl ki ben kırmızı karanfilleriyle hatırlarım hep / Bir evin camlara doğru çok boşalan içini'
'Sen bir karanfilsin, delisin / İçlisin de, bükersin hemen boynunu'
'Benim bütün yaşamımda hep karanfiller olmuştur / Her zaman hatırlarım / Sanki bir karanfilden sürekli doğmuşumdur' 'Ruhi Bey'le ben kocaman bir demet karanfil oluyoruz' 'Bir tramvayın durmasıyla durmaması arasındaki ayrım / Karanfil kokuyorsa biraz / Yeni koparılmış bir demet karanfilim ben'
'Öptükçe öpüyor bir yavru serçe / Sapıyla birlikte bir karanfili' şiirde bütündür E. Canseverde anlam ve şiirlerini çözmek son derecede zordur..
karanfil bazen hareket bazen sevgi bazen anaç güç olmuştur çünkü nesneye dışardan içe doğru bakar eEdip Cansever çoğunlukla sadece orada olmak olan bir şeye bakar gibi bakar
Asla sıradan olmamıştır. tekrarlıyorum edebiyatın enlerindendir... her kesin fikrine saygım olmakla birlikte benim okumam da budur...
Bu şiir ile ilgili 63 tane yorum bulunmakta