yer yatağında sevişmeli seninle
filizlenmiş döşeklerde kaybolup
haritanda seyyah olup gezmeli
huzmeler dans ederken çatı aralığında
minder minder serilmeli gizlerinin üstüne
bir şarkıya durmalı, bir susmalı tahtalar
elimizden tutmalı düşerken küçükayı
yıldızlar taş sekmeli samanyolunda
kokusu dolmalı burnumuza köydeki samanlığın
yan olup yanar olup
yorgan altı karameller çizmeli benlerinin üstüne
öyle dokunmak yetmez, iliklerinden geçmeli senin
ateşinin böceğinden öpmeli
şiirler emmeli kaynaklarından
aşk sözcükleriyle kabarıp kaynamalı gövdeler
tutuşmalı, kor olmalı döşekler yerde
erimeli göğsümüzde kızışan nefes
köpürünce içimizde başkaldıran iblisler
en delirgen şerhimiz sökülünce şarhından
çığlıklar eklemeli çığlıkların üstüne
Kayıt Tarihi : 30.11.2007 21:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

bunun için bir ders kitabı niteliğindedir bence cemal süreya'nın sevda sözleri ve eminimki çokça okumuşsunuzdur.
biraz da dizeleri irdeleyecek olursam şunu açıkça söyleyebilirim ki son dize haricinde
'Çığlıklar eklemeli çığlıkların üstüne' kısmı dışında vasatı aşan bir dize göremedim.
evet bu yaratımdır. edebiyata şurasından dahil ettim bu dizeyi de denebilecek bir dize yok gibi ...
Ülkemiz nüfusunun tamamına yakın bölümü keyiflice yer yatağının ürünü olmaktadır.
Bir demir ayak ya da kutular üstünde değilsinizdir. Yer döşeği, yer yatağı yerle kenetlenmiştir, hiç bir şeyden ses çıkarmaz. Sınırsızlık verir. Ellere, kollara, ayaklara, kalçalara ve insana ait her uzva. İki cins arasındaki cinsel çekimlerinin anlaşımla sonuçlanıp uygulamaya geçilmesiyle belirlenen yer cazibesinin bu şiirinin şirinliğinde insanın canı, eli ve her yeri insanda olmasının gururunu yaşıyor ve yaşatıyor.
Mutabakatla yer yatağına düşüldüyse kaçıyorsa biri naz ve cilve yapıyor demektir, devreyi tamamlamanın en sağlıklı yöntemi ise ağız kıvrımlarını çevreleyen dudak denilen en hassas karşılıklı bölgenin birbiriyle sevgi ile değişmesidir. Öpüşmekten sözediyorum.
Öyle yağma yok
Hiç boşa kaçma
Gül dudaklarından öpmeli seni
Diyor ya şair.
Tanrı aynı zamanda canlılara birbirlerinin değişik uzuvlarından müthiş bir hoşlanma ve zevk alma duygusu vermiştir. Örneğin yumuşaklığın en güzel bedensel taşkınlığı olan ve ucunda sihirli bir benek olan kadın göğsü. Örneğin diz yukarısı kadın bacağı bölümü. Örneğin gözler, örneğin kadanının kulak memesi, örneğin kadının boyun altı... Bayanlar da bayları anlatsınlar.
Karameller çizmeli memelerin üstüne
Diyor ya şair. Her iki tarafda olabilir bu.
İki insan sevişmesinin bir sonu olmasaydı sonuç çıldırıp ölme olurdu.
Şair çığlıklarla kemiklerden süzdürdüğü bir denizle ölümü durduruyor.
Harika bir şiirdi. Harika. Harik.Hari.
Jorge lois Borges
TÜM YORUMLAR (10)