Gözüne uyku girmez, gece mutfağa geçer,
Buzdolabını açıp, yiyecek bir şey seçer,
Bir şeyler atıştırıp, üstüne soda içer,
Ekmek arası yapıp iştahla yer elmas’ı,
Sorsan der ki “yediğim bir lokma yer elması”
Sabah işe giderken evde kahvaltı yapar,
Otobüsten inince, doğru büfeye sapar,
Birkaç poğaça ile birde meşrubat kapar,
Onun vazgeçilmezi, iştahla yer elmas’ı,
Sorsan der ki “yediğim bir lokma yer elması”
Öğleyi iple çeker, yemekhane açılsın,
En ön sıra onundur, kenarlara kaçılsın,
Envai çeşit yemek, masasına saçılsın,
Dört gözle beklediği, iştahla yer elmas’ı,
Sorsan der ki “yediğim bir lokma yer elması.”
Akşama daha çok var, ara yemek yemeli,
Kapıcıyı gönderip, bir şeyler istemeli,
Böyle bir oburluğa bilmem ki ne demeli,
Obez olsa ne yazar, iştahla yer elmas’ı,
Sorsan der ki “yediğim bir parça yer elması.”
Akşam gelir evine, etrafa caka satar,
Yorgunluktan dem vurup, eşine bozuk atar,
Acil sofra kurdurup, tıka basa yer, yatar,
Rüyalarında bile iştahla yer elmas’ı,
Sorsan der ki “yediğim bir parça yer elması.”
(NİSAN 2010)
Kayıt Tarihi : 30.10.2012 16:04:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
OH BE DÜNYA VARMIŞ Çağın büyük hastalıklarından sadece biri obezite. İnsanlar bilinçlendikçe, tersine bir ilerleme kaydeden ters orantılı bir yaşam biçimi şu yemek kültürü. Nasıl ki sigaranın, zararlarının önüne geçilemeyecek bir yıkıma sebep olduğu örnekleriyle ortaya konulup bilindiği halde içenlerinin hızla çoğalması gibi. Bir ışık kaynağı olan sıcacık lambanın etrafında turlayan pervane kelebekçiklerin, arkadaşlarının yandıklarını gördükleri halde, aynı akıbete doğru adeta yarıştıklarını görürüz bazen. Hadi, onlar akıl ve fikir sahibi değiller. Ya insanlar¬? Yazılı ve görsel basında, zararları yetkili ilim adamları tarafından sıkça dile getirilen, her adım atışta albenisiyle karşımıza çıkan, katkılı yiyecek maddeleri satan yerlere rağbet o kadar çok ki, oturulacak yer bulunamayınca kilometrelerce daha uzaktaki benzeri başka bir yer aramaya çıkıyor insan. Yukarıda da belirttiğim gibi eksileri artılarından çok çok fazla olduğu bilindiği halde, cahilce tükettiğimiz bu sözde gıda ürünleri, başımıza “obezite” denilen belayı baş tacı eder. Sonra da başlarlar fazlalıkları yakma ve eritme yolları armaya. Farkında mısınız? Bu tür sektör sayısı çoğaldıkça doğru orantılı olarak aynı paralelde, zayıflamayı sağlayacak salon ve özel ürünler de hızla çoğalıyor. Bakıyorsun her iki sektörün teşvik ve kontrolü de dış kaynaklı. Soruyorum; ne zaman pervane olmaktan kurtulacağız acaba? Bu bahsetmiş olduğum kobay kitleyi bir kişi üzerine indirgeyerek biraz irdeleyelim isterseniz, Muhatabımız, münazara konusu olan “yemek için mi yaşamalı, yaşamak için mi yemeli? ” sorularına “yemek için yaşamalı” ibaresinin adeta esiri olur. Ha babam, de babam yer. Gece gizli yer, gündüz kaçamak yaparak yer. Büyüklerin, sağlıklı yaşam için nasıl yenilmesi gerektiği öğütlerini kulak ardı ederek, nefsin desteğinde önerilen mekânları hiç kaçırmaz. Ondan sonra başlar şikâyete; “Ya, bu kiloları nasıl eriteceğim? ” “kardeşim, bilinçli ve az ye.” Diyenlere birde yalan söyler. “Ya, bildiğin gibi değil, su içsem yarıyor.” Yalan! Hem de yalanın daniskası. O güzelim masum suyu da yalanına ortak ediyor. Gösterdiği yola bizi davet eden o büyük zat ne diyor peki? “Sofraya oturduğun zaman; midenin 1/3ünü yemekle, 1/3ünü suyla doldur. Geriye kalan 1/3ünü de boş bırak ki rahat hareket edesin. Yani tam doymadan sofradan kalk.” Diğer teferruatlara girmiyorum. Aslında bu öğüt konusunda o kadar çok söylenecek şey var ki sormayın. Oysa obezler için en ucuz bir yiyecek bile elmas değerinde kıymetlidir. Gelin, hep birlikte “su içsem yarıyor” yalanlarını bir kenara bırakalım. Kendi kendimizi aldatmayalım. Nefsimize “sus, konuşma” diyerek dirsek gösterip, bilhassa doğal yolları tercih ederek sağlıklı ve dengeli beslenelim. Yine buna paralel olarak doğal ortamlarda, yaşımıza uygun spor ve egzersizleri de ihmal etmeyerek; “oh be, dünya varmış” diyelim.
![Sezayi Tuğla](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/10/30/yer-elmasi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!