Yer Aç Sevgiye Gayrısı Masal Gerisi Hikâye

GAYRISI MASAL GERİSİ HİKÂYE

Doğanın zehrini hapsedip
Yedi kat yerin dibine gömdüğü
Üstünü renklerle bezediği toprağı
Milyonlarca yılın ustalığıyla
Güzelliğin hasını
Renk ve şeklin en âlâsını verdiği
Ağacı otu yaprağı
Bir hilkat garibesi edip de
Yeri göğü denizi
Yürekteki sevgimizi
Kirleten sensin

Vurguncu sen
Talacı sen
Bu yağmacı ve yığmacılığınla sen
Firavun’dan zalim
Kabil’den zelil
İnan İblisten de sefilsin

Biliyor musun nesin
Ne bir solucan kadar yararlı
Ne bir engerek kadar şifalı
Ne de bir fil kadar şefkatli değilsin

Bir şey bilirsin
Yersin yersin
Versin versin dersin
Tanrılar bile önünde eğilsin

Nice maskelersen maskele
Ne ile gizlersen gizle
Bu aymazlığın
Bu doymazlığın
Bu duymazlığın
Gaddarlığın ve azgınlığınla sen
Yarın bu yüzle
Asla
Ama asla affedilmeyeceksin
Bunu iyi belleyesin

Bilemem ne zaman ama
Bir zaman gelir de
Torunumuz torbamız bulamazsa
Fırat'ı Dicle'yi
İlk gülüştüğü gündüzü
İlk seviştiği geceyi
Ve salıncak kurcak bir ağacı
Menekşeyi nevruzu
Mesela Marmara’nın Karadeniz’in
Balıklarını hamsisini
Akdeniz’in Egenin
çalılıklarını makisisini hani
Atasının ötesinin doyduğu
Ve doğduğu yeri yani
Sorumsuzluğunun
Engin umursamazlığının
Lanetlenmişliği;
Koyunluğunun
Payı büyük olacak bilesin

Ve seni
Terk edilmiş bir bebeğin
Annesini andığınca
Bencil kumarbaz
Müflis ve iflas etmiş bir babanın
Çocuğunun yandığınca sevecek

Ve sebepine
Müsebbibine
Ve senin gibisine
Ana avrat düz gidecek
Bundan emin olabilirsin

Ancak seni doyurur
Bahanen riyan mastürbasyonun
Unutma mutlak bir hikâyesi vardır
Her katilin
Her riyakâr
Günahkârın
Bir hikayesi vardır
Her uruspunun

Vakit henüz geç değil
Sen de biliyorsun
Bu değil senin misyonun

Hasta ettiğiniz
Bu gök bu deniz
Hala yarım da olsa nefes alırken
Geriye dönebilirsin
En küçük organizmadan balinaya
Kuşa kurda, ağaca güle
Bir şans
Bir şans daha verebilirsin
Ne demeli bilmem ki
Yinede sen bilirsin

Ama şunu bil ki
Sultan Süleyman da olsan
Karun kadar zengin de
Süpermen de olsan
Harun’dan şanslı değilsin
Kurtlara yem olacak bedenin
Şu dokunduğu altın olan kralın hikâyesini
Sana okumadı mı öğretmenin

Sevap
Şefaat
Şefkattir insana verilen paye

Yer aç doğaya, kardeşliğe
Yer aç merhamete sevgiye
Öncesi hiçlik
Sonrası yokluk
Ortası methiye

Sevgi çalışma bilgi ise gaye
Söyle
Neron’dan,
Nemruttan ne kaldı geriye
Gayrısı masal
Gerisi hikâye

Mahmut NAZİK 23.04.2010 Mersin