Yenişarbademli Şiiri - Mehmet Cebe

Gençleri sürgün yemiş, yaşlıları kıdemli
Batının doğusuna eş; Yenişarbademli…

Rüya gördüm sanırsın dağlar, göller, ağaçlar
Yalancı cennetteyim, burada en uzak uçlar…

Her şeyden uzaktayım, her şey benden uzakta,
Bir yalnızlık serisi sürüp giden şafakta…

Dağlar geçit vermiyor, engel gibi düşlere
Gölde solan güneşte set çekti gülüşlere…

Karanlık sardı yine ıssız sessiz bir yasla
Sabah olur mu bilmem, güneş doğar mı… asla! ..

Bekle bekle sabahı, bilmem olur mu sabah…
Her gelen sabah gibi, bu sabahta bin bir ah…

Dinsin diyorum artık gönlümüzün sancısı
Bitsin ne olur bitsin, bu hasretin acısı…

Sanma ki gurbetteyim, gurbet benim içimde,
Şu cennet vatan bile bir gurbetin içinde…

Gidilen bir avuç yer, insan dersen bir avuç,
Baktığın yön de aynı, farklı düşünceler suç! ..

* * *

Güzellikle bezenmiş hava, suyu, taşında
Bir garip yolcu olduk, kaldık Pınarbaşı’nda…

Dünyamız bir odalık, haber yok hiçbir şeyden,
Telefon bile suskun, ses vermiyor bu köyden…

Üç beş komşu olmasa kim çalar kapımızı?
Günler ıstırap yüklü, geceler ayrı sızı…

Burada dostluklar zinde, selamlar içten ve saf,
İnsan Allah’a yakın, hayat; namazla Mushaf…

Kimisi çalışırken dolu dolu yaşıyor,
Kimi yakmış cigara, avare dolaşıyor…

Kahve köşelerinde vakit öldüren de var,
Gençler yarın peşinde, yürüyorlar, yoldalar…

Dağların ortasında göle nazır aksiyon,
Burada bir numara Pınargözü Pansiyon…

* * *

Erik, kiraz, elması, şeftalisi, üzümü
Ayaklı gaste Muhtar, sazdan dinle sözünü…

Gizemli Pınargözü yollar soğuk suyunu,
Doğrusu pek sevmişiz bu köylünün huyunu…

Köy bizden köylü bizden, iç içe yaşıyoruz,
Hakkı Bey sayesinde rahat dolaşıyoruz…

Öğretmen, polis, memur, hepsi bize arkadaş,
Dostluklar dile gelip coştular yavaş – yavaş…

İnsan burada insan, güzellikler yan yana
Dostluk ve kardeşliği gel de gör kana kana…

23.10.2012