Yenilmemek Hünerimizdir Şiiri - Derin Deniz

Derin Deniz
67

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Yenilmemek Hünerimizdir

Yenilmemek bütün hünerimiz...
Kuşlar da göçtü gittiler, çiçekler de artık kurudular renklerini uçurarak, sonbahar yaprakları gazel oldular yollarda, içim acıyor ah! ...
Sonbahar da bitti...
Kışa döndü gün yüzünü diyorsak da...
Diyorsak ki ölüm kol geziyor, ölümün soluğu bir kabus gibi çöküyor yine bu ülkenin çileli şafaklarına... Diyorsak ki seçilecek analar, oğullar savaş çığlıkları atılan kanlı yollarda onların sağlık haberleriyle, sancılarla uyanacaklarsa uykularından, yüzyedi gencin ölüm oruçlarıyla biten yaşamları dördüncü yılını doldururken, yeniden gencecik bedenler ölümün o kekremsi renginde son uykularına yatacaklarsa, bültenler yine trafik kazalarında toplu kıyımlara haber olacaksa...
Bir sabah kapınızın zili uzun uzun çaldığında, kapınızı açtığınızda küçücük bir kız çocuğu önlüğüyle, sırtında çantası, bir tükenmez kalem uzatıyorsa ellerinize, “ekmek alacağız, babam yok, annem hasta” diyorsa, o küçücük kızın gözlerindeki acıyı görmemek için uykulu gözlerinize saplanan okları, egemenlerin yurtlarına gönderin dirençle, çünkü yenilmemektir hünerimiz...

Türlü eziyeti, işkencesi, rezaleti ve acımasızlığıyla da olsa bu ülke, bu hayat, bu yaşam, bu aynalarda kırılan darmadağınık tuz buz olmuş insan suretleri bizim...
Bir yerlerde okumuştum, hiç unutmadım, bir düşünürdü kuvvetle muhtemel ortaçağ engizisyonunda özgürlük için, kiliseye karşı savaş açmış bir filozof...
Karanlığın korkusu aydınların hep bedel ödediği bir dünya da o da nasibini almıştır elbette... Öldürülecektir, dostları “ülkeni bırak ve kaç” derler, şöyle yanıtlar onları “yaşamım boyunca hiçbir şeyi, hiç kimse beni alkışlasın kutlasın diye yapmadım.
Bir kavgada, bir mücadelede, yaptığım bir iş sonucunda önce kendi elimi diğer elimle sıkıp kutlayabiliyorsam, bu herkesten önce kendimi kutsamamdır, bilincimin yeşerdiğini en hissettiğim zamandır.
Herkesten önce kendimin kendini kutladığı elini sıktığı an.
Bana yenilmemeği bu ilke öğretti”
Yenilmemektir bütün hünerimiz...
Genelden özele indirgediğimiz ve asla dışarısıyla içerisinin birbirinden soyutlayamadığımız hayatlarımızda hayalkırıklıkları bizim...
Her gün aynalara baktığımızda mutlulukla gülümsediğimiz, mutsuzlukla acıyla gölgelenmiş yüz bizim... Güzele yürürken ayağımıza batan diken, yüreğimizde kanayan yaralar, hoyrat eller tarafından itilen eller, umudun peşinden koşupta, artık umutsuzca kapattığımız kapılar, sevginin yüreğinde solup, yapraklarını tek tek döken sabır ağacı, dilimizden anlamayan, uzattığımız çiçeği tarumar eden dostlar bizim...
Özverilerle, sevgi sözcükleriyle dolu yılları hafife alarak kırıp döken, sonra hala dayan, hala o engin hoşgörünü kullan, sen incin, yüreğin yara bere içinde kalsın, ama beni incitme sabır taşı ol, bekle diyen o sevgiler bizim...
Arkamızı dönüp gitsek de, ayaklarımdan kanlar akıyor, öyle çok dikenler acıttı ki tabanlarımı, artık bu yolda yürüyemez oldum desek de... O sevgiler, o günler bizim... Bu ülkenin de bütün açmazlarıyla, bütün sömürüsüyle, bütün acısıyla bizim olduğu gibi...
Yenilmemek hünerimizdir...
Umutlu yaşamak hünerimiz olduğu gibi diyorum ve başımı gökyüzüne kaldırıyorum...
Bütün acılara perde çeksekde... Bütün acılara yenilmemekde şiar’ımızdır diyorum...
Hem de yaşamak böylesine güzelken.
Ve bir dize düşüyor gökyüzünün mavisinden belleğime!
“Yaşamak şakaya gelmez”

Derin Deniz
Kayıt Tarihi : 10.11.2003 16:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Sp
    Sp

    Kiskandigim yazanlardan biriside sizsiniz....Saygilar....

    Cevap Yaz
  • Mehmet Bardakçı
    Mehmet Bardakçı

    Çok güzel,nesir şiir tarzın olmuş,yakışıyor..kutlarım

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Derin Deniz