Yenilere Yenilerek Çarşılar Yadırgaması

Halil Işık
52

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Yenilere Yenilerek Çarşılar Yadırgaması

çarşıdan aldığım akşam serinliğinden kaptığım hüzünlerle

evlere kapandım

ben, şimdi, oyalı bir yazmanın etrâfı kadar kalabalık

her gece, yeni yıkılmış bir binaya benzeyen yüzümle,

yalnızca yenilgiyi doğrularım

oysa akşam dediğim, büyük bir can sıkıntısını koşmaya benzerdi

çarşılar gencecikti o zaman, sımsıkı çocuk oyunuydu

ha diyorum gündüz, ha diyorum gece

yüzen bir hayalin güvertesinde

kasabanın en deli menekşelerini sulardım

sular boy verirdi elimde aşka ve yalana, aynı anda

gördüğüm her yokuşun dengeyle uyumsuzluğunu çılgınca koşup

umudu parlatarak, bir günün en olumsuz köşesinde bile

öpülecek bir yer bulurdum

oturup, karın tokluğuna, insanın kıt, sevdânın bol zamanında

her gün, yaşamayı bir iş gibi elimde bulurdum

ha diyorum gündüz, ha diyorum gece

diyorum ki kardeşler, ne diyorum? Ne desem boş,

yazmak istiyorum

kendimle bile konuşmuyorum çünkü, kaç gündür

dağınık saçları tarar gibi her sabah kalkarak

sabahtan akşama, bir dilim peynirin küflenmesinde

bir tas yoğurdun ekşimesinde, duvarların rutubetten yeşermesinde

akşamın verimsizliğinde

koştur koştur düşe yetişilmelerde

hep düşe düşe…

eskitilirken, kirletilen uykumdan

sıyrılıp, biraz hayatı karıştırırken

dudaklarını büzüştürmüş, lâleli bir kadın,

ütülü gömleğinde bir muska gibi tuttuğu, ütüsüz yüreğinden,

içini açsa, ben onu göremesem

anlamasam yağmur suya akar gibi

oysa, azıcık zorlasam, her kadın; çocukluğumdur benim

en yakın akrabalığım, gâyriresmî tarihim

çarşılar doluydu gözlerim

azıcık okşasaydım çocukluğumu

şehir kadar büyük, çarşı kadar müzikliydi ellerim

hanimiş şimdi, o çocuk elleri?

Ne zamandı bilmiyorum

hüzün mâvi çizilirdi o zamanlar resim derslerinde

gerek yokluktan, gerekse de yeterince ısınamamaktan hayata

parmaklarının ucuyla, moraran bir çocuğun

resim yapan ellerini

niye bu kadar az severdik, bilmiyorum

şimdi her teneffüs, gözlerimin çocukla dolmasından

ah bir anlasam, bir anlasam, bir anlasalar dedim

hiç anlamaz ki insan!

Bir kere anlamak, yeter mi sevmeye?

Bir kere ölmek, yetiyorken çoğu zaman ölmeye…

hep bulunurdu o zaman, çarşılarda

şair cesâretlerine giydirilmiş, kir tutmayan gömlekleriyle

hiç bozulmayan, yağsız saçlarıyla

yağlı iskarpinlerinin ezdiği çarşılara benzeyen adamlar

çocukken daha,

çok düşüp kalkıyordum her şeyle, ondan belki de

yüreğim titrerdi, uçurtmanın ipi gibi

ufacık yel esmesinde

ezbere bilirdim bütün çarşıları

bütün oyuncakçıları

bütün çocuk ayakkabısı satan dükkanları

çarşılar sığmıyor şimdi gözlerime

obur gözleriyle insanlar, doyuramıyor yoksulluklarını

o çarşılar, şimdi yalnızca bir tüketimi karşılar

çünkü, ihtiyâç hâlinde severiz, çarşıları bile

hepsi o kadar

kadınların gittikçe kuruyan gözlerinde

ne bildiğim yeni bir şey var,

ne yüreğime uyan sevdâlar

yok, yeni bir adı çarşıların

sözlükte bir karşılığı da kalmadı sevdâların

bir sarhoşun çok içip, kusması gibi

çıkardım her şeyi içimden, yüreğimden

yürek gözden akmasa, kalem yazmaz

neresinden başlasam anlatmaya ıslak ıslak,

yüzüp yüzüp, kuyruğuna geliyorum kederin

en keskin yerine

gözüm seğiriyor nöbetçi çiçekçilere, akşamın orta yerinde

kara güller satarlardı

bilirdim, hangi şehirde kaç çiçekçi vardı

azıcık yağmura çıksam, gözlerim daha maviydi

yeşildi her zaman, her rengin sonu

deniz yeşil, su yeşil

içimde taptaze bir dal kırılır; yemyeşil

ağlarım, yeşilden sıkıldıkça

maviden usandıkça, sarılarak sarılara, yeşile boyarım kederi

hiçbir renk uymuyor artık bana

hiçbir renk doldurmuyor içimden akanın boşluğunu

(ben işte bazen, söyleşirim böyle kendimle…)

insan azalıyormuş yaşadıkça

büyürken ufalıyormuş yüreği, anladım geç olsa da

gökyüzü her gün genişletiliyorken,

bir dağ, ne kadar büyüyebilir daha?

bu yeni çarşılarda, her şey böyle kaba saba

iki dirhem etin hesâbına,

bir pavyon adisyonuna, tüketilirken

(kuyumculara emânetken namusumuz…)

çarşılar, nasıl bu kadar aydınlık hâlâ?

2 Mayıs 2016 Pazartesi / İstanbul

Halil Işık
Kayıt Tarihi : 2.5.2016 23:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Halil Işık