Her şey bir anda oldu, bir anda kayboluşun
Ve çözülen dizlerim, feri gitmiş gözlerim...
Karanlık bir tünele hoyratça savruluşun...
Bu yollar bu kapılar...Boşuna mı gözlerim...
Kudurmuş gibiydi oy...
Ne bet koydu ne beniz
Yaladı yuttu sanki koca karnıyla deniz
Gökyüzü çakmak çakmak
Şu dağlar ve şu taşlar...
Hıçkırık sesleriyle sana eğilmiş başlar...
Bir tutam serinlikti içimin yangınına
Kutsanmış lahit gibi avcuma düşen yaşlar...
Toprak ki leb-i teşne, pervasızca dayandı
Dedi: "Daha çok erken..."
damla damla kanarken...öz suyuna dadandı
Sen yeşerdin Mehlika
Çatlağında bahardın, dalında üvercinka...
Bir anahtar bir kilit...Açar m'ola kapıyı?
Aramalı bu sırrı Vahdet' in oluşunda,
Ve bulmalı bu eşsiz bu yıkılmaz yapıyı,
Bir narın sinesine binlerin doluşunda...
Refika Doğan
02. Şubat 2014 Antalya
Gülce Buluşma
Refika DoğanKayıt Tarihi : 21.2.2014 15:58:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
GÜLCE EDEBİYAT AKIMI ŞİİR TÜRÜ:BULUŞMA ********************************** 1-HECE-SERBEST Tartışma ve kavgalarına son veren bir şiir türüdür. 2-Hece vezni ile serbesti, bir şiir bünyesinde buluşturmaktadır. 3-Oluşumu şöyledir: -- -- -- -- (Dörtlük: hece vezniyle yazılmış) ............ ................................................ .............................. ............ ......................(Serbest mısralar-mısra sayısı şairin isteğine bağlıdır.) Yani; -(Hece vezniyle yazılmış dörtlük) -(Serbest mısralar) VEYA BUNUN TERSİ DE OLABİLİR -(Serbest mısralar) -(Hece veniyle yazılmış dörtlük) 4-Hece vezniyle yazılmış dörtlük' ün kafiye yapısı, hece sayısı, kalıbı tamamen şairin isteğine bağlıdır. Şair dilerse Hece ile yazılacak bölümü dörtlük değil, beşlik, altılık mısralardan veya değişik hece türleri ile de oluşturabilir. Yeter ki, hece-serbest buluşmasını gerçekleştirsin. Adı gibi BULUŞMA olsun. 5-Şiirin uzunluk, kısalık durumları tamamen şairin isteğine bağlıdır. BULUŞMA ŞİİR TÜRÜ şairimiz Harun YİĞİT ve Mustafa CEYLAN tarafından önerilmiştir. Saygılarımızla. GÜLCE EDEBİYAT AKIMI
![Refika Doğan](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/02/21/yeniden-yenilenirken.jpg)
Gerçekten de bu şiirle birlikte ‘Yeniden Yenilenirken” bir “Buluşma” oldu benim için.
Şiir yürekli bir dost.
İçten, sıcak, dost canlısı, karşılık beklemeden insan olmanın bütün hasletlerini üzerinde toplamış bir Can…
*
Edebiyatımız ve özellikle de Türk şiiri, dilimizin canlılığı gibi, kendini yenileyerek geliştirmesi gibi yenilenmekte, gelişerek değişmekte.
Günümüzün şiir akımlarından biri de “Gülce Edebiyat Akımı”
Bu akım etrafında kenetlenen yüze yakın şair ve zaman zaman bu akımın etkisiyle şiirler yazan yeni şairler, şiire yeni bir nefes, yeni bir ses, yeni bir duruş kazandırmaktalar.
İşte Refika doğan Hanım kardeşimiz de bunlardan biri.
Bu akımın kurucularından ve emektarlarından.
Bir bakıma bu akımın gönüllü yüklenicilerinden.
Bu gayretlerine ve çok değerli çalışmalarına gıpta ediyorum.
Azimli, sabırlı, kalemi ve kelamı güçlü, gönül ehli, gerçek bir şiir sevdalısı, gerçek bir dost.
*
Neden olmasın?
Bizim şiirimizde eskiyle yeninin buluşmasını neden kimse akıl etmemiş, yüzyıllar boyunca?
“Hece” Türk’ün tarihi ile birlikte var.
Bizim milli ölçümüz.
“Aruz” 13. yüz yıldan, ilk “gazel” yazan “Hoca Dehhanî”den beri var.
“Serbest” şiir, Tanzimat’la birlikte edebiyatımızdaki değişimin rüzgârlarına kapılan şiir esintisi olarak tercümelerle (çevirilerle) girer şiir dünyamıza. Tıpkı “roman” ve “hikâye” türlerinin girişi gibi.
Aşağı yukarı 150 yıla yakın bir süre sonra da “Buluşma” gerçekleşiyor.
Yani “HECE” ile “SERBEST”in sarmaş dolaşlığı.
Kısaca “hece” ile “sebest”in dansı…
Yakışıyorlar birbirlerine.
Ben gerçekten sevdim.
Takdir ettim.
*
Şimdilik şiire, genel olarak bir göz atalım.
İlk bölüm, 14’lü hece ölçüsüyle yazılmış.
“abab” uyak düzeni ile çapraz uyaklı.
Mükemmel bir ahenk var dörtlükte.
*
İkinci bölümde “serbestin” içten kopan feryadı yansıyor kulaklarımıza.
Dalgaların her şeyi yalayıp yutması...
Bir lokmalık edişi...
Alıp götürüşü haykırılmış, dalgaların acımasız süpürüşüyle ağlamaklı!..
Çok canlı.
Yaşanan bir durum var dizelerde.
O an bütün geçekliğiyle tasvir edilmiş.
Gerek ses olarak, gerek görsellik olarak.
*
Üçüncü bölümde bir “beyit” var.
Bu beyit de 14’lü hece ölçüsü ile yazılmış.
Bir ölümün arkasından avuçlara düşen gözyaşlarını bir lahite, mezara benzetmiş şaire.
Ölenle ölen damlalar!..
Ne muhteşem bir söyleyiş…
*
Dördüncü bölüm, ki serbest kısmın insana “of ki of!” dedirten, anlamca zirve yapan duyguların ifadesi.
Ölenin kanını emiyor toprak, susamış dudaklarıyla, somururcasına…
Öz suyunu, kanını, canını, ruhunu somuran toprak, onun Mehlika’sını vermek üzere çatlağında, yeni bir masalsı hayatın kahramanını diriltir, “üvercinka” misali ve boylu boyunca.
Boylu boyunca nasıl bir kucaklayış bu?
Boylu boyunca nasıl bir diriltiş bu?
Mehlika Sultan, hayal ötesi bir peri. Ay yüzlü, insanı peşinden koşturan, nice yedi genci âşık edip sonsuza kadar müptela eden ideal.
Doğacak ve yaşanılacak olan gelecek…
Yahya Kemal’in şiiri…
Hayali ve ideali…
Üvercinka, Cemal Süreya’nın bir şiiri, ki ilk iki dizesi şöyle.
““böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
en uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye”
*
Beşinci bölüm 14’lü heceye bürünmüş hayatı ve kaderi sorgulayan yine çapraz uyaklı.
bölüm.
Kabullenme, itaat etme, teslimiyette teselli arama...
Hayat bir anahtar ve kilit misali.
Anahtar kilidi açınca hayatın kapısından gireriz.
Bu yaradılışın sırrıdır.
Bu bir oluşun sırrıdır.
Bu, bir bedene teslim edilen gerçeğin, salt varın, yani ruh’un aslına dönüşü, “vahedet”e erişi demektir.
“Ölüm”, son değil, yeni bir başlangıcın sonsuzluk kapısından girişi demektir.
Bir ateşin (ilahi bir aşk ateşinin) sinesine binlerin doluşu demektir.
Asi olmadan kabulleniş.
İsyankâr olmadan yanıp kül olma…
Kısaca, teslimiyetin rehavetine ermenin hazzı
*
İşte böyle bir yürek sahibi, Refika Hanım.
Zarif, nahif, hassas, duygulu ve söz ehli…
Öf!!!..
Öf be ya!!!...
*
En derin sevgi ve saygılarımla.
Hikmet Çiftçi
04 Kasım 2014
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
İnci mercan döken efsunlu kaleminizden muhteşem bir şiir okudum. Şiir tekniğindeki kusursuzluk, su gibi akıcı metni ve akıllardan silinmeyecek çarpıcı metni ile muhteşem bir şiir olmuş. Beğenilerek ve saygı duyularak şiir okutan kaleminizi tebrik eder başarınızın daim olmasını dilerim.
Şiirin hakkı olan tam puan+antolojiyi Bodrum'dan gönderiyorum.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun efendim.
Sevgi ve saygılarımı iletiyorum
Dr. İrfan Yılmaz. BODRUM.
TÜM YORUMLAR (3)