-“68” Kuşağı
-Tüketim kuşağı
-Bilinçsiz bilişim kuşağı
-Vitrin kuşağı
Uzunca zamandır “68” Kuşağı hakkında sorular soran mesajlar alıyorum. Vaktimin darlığından dolayı pek çoğunu kısa yanıtlarla geçiştirmek zorunda kalıyorum. Gençler bu kuşağı gerçekten merak ediyor. Bir kısmı eleştirirken, bir kısmı adeta özeniyor. Bazıları ise “savaşma, seviş” sloganıyla ortaya çıkan ve Vietnam Savaşı’na karşı duruşu simgeleyen “Çiçek Çocukları” ile karıştırıyor.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
kaçırmadan dikkatle okunması gereken bir yazı..Şundan söyüyorum ki; ben birinci okuyuşumda dikkatimi toplayamamıştım...
ben 68 kuşağını masum bulmadım..efsane de değiller..üretken de değildiler.. böyle bir güce ihtiyaç vardı... fazla büyüdüler... büyütenler tarafından ezildiler...
her şeye rağmen 'ONLARIN DÜŞLERİ VARDI!'
güzel bir yazı okudum... tebrik ve teşekkürlerimle...
keşke o masum kuşaklarda kalsaydık
söylenecek çok söz var ama
biz artık milenyum lu olmadıkmıyahu
harikaydı
kutlarım
Bir nevi haldun hocamın dediği gibi 68 kuşağının kıyısından geçmiş kısa pantolonlu 68 kuşağı diyebiliriz kendimize hernekadar yetişmediysem son dönemlerin etkisini yaşadık ve 68 kuşağının gençliğiyle tanıştık ve düşüncelerini bizzat ağızlarından aldık çocuk sayılırdık ama anlayabiliyorduk kendimce yaptığım tespit KİM ONLARDAN SONRA NASIL BİR SÜREÇ YARATABİLDİ SORUSU ONLARDAN SONRA KAZANILAN NEYDİ? ? ? ? ? sorular çoğaltılabilir hocam olarak size katılıyorum tespitler yerinde ve eleştirilecek yada yanlış olarak görülecek bir şey yok eğer iki kelimeyi bir araya getirip bir şeyler anlatmaya çalışabiliyorsam bu onların (68) kuşağının etkisi okul bile okuyamadım ilkokul mezunuyum ama bilinçlenmek dünyadaki değişimleri anlayabilmek için okul okumak şartı yok tabi öğrenmek her zaman insanın kendisine bağlıdır dogru tahliler yapabilmek için büyük bir birikim gerekir diyalektiksel değişimi gözönünde bulundurup bağnazca bazı şeyleri savunmak ne kadar doğru olabilir bizler zaten o kuşağın mirası üzerinde varolmuşuz onlardan bir adım ileriye götürebildikmi yaşamı güzelleştirebildikmi bunlar çok önemlidir dar düşünerek insan bir sonuç üretemez bir doktor kendi işi alanında en iyiyi yaratabilmek için erdemini yitirmeden çalışıyorsa insanlığa yararlı olabilir herkes görevini en iyi yapmak zorunda burada işte insanı erdemleri elden bırakmamak gerekiyor bunları uygularsak en büyük devrimi kendimizde yaratırsak çağı dönüştürebiliriz kendimizi kısır döngülere mahkum edersek hiç bir yere varamayacağımız gibi insanlığın gelişimi ve dünyanın güzellikleri önünde engel oluruz kısaca yaşamı anlamak sorgulamak gerekiyor tarihi iyice incelemeli bu süreçleri anlayabilmeli günümüz gerçekliğine uygulayabilmekle 68 kuşağı olmuş oluruz illede 68 kuşağına kilitlenmemek gerekiyor kendi kuşagımız diyelim aslında kuşak anlayışı sadece dönemi tanımlama için kulanılmalı devrimi beynimizde yaratıyorsak yaratabiliyorsak insanı seviyorsak erdemli oluruz hocam size katılıyorum ve saygıyla eğiliyor sizi kutluyorum
Türkiye tarihinde önemli yeri olan bir dönemi ve o dönemin sonraki kuşaklara yansımalarını, hayat tecrübesine, birikimine ve görüşlerine inandığım ve saygı duyduğum usta bir kalemden okumak benim için çok heyecan vericiydi.
Araştırmacı bir sosyolog gözüyle irdelenerek sunulan tespit ve önerilere katılmamak ise mümkün değil. Herkesin okuması ve bir yerlerinden tutması gereken bir yazı bu, yaşadığı çağın sorumluluğunu taşıyan bir şair bilinci ile yazılan....
Ben kendi adıma bu didaktik çalışmanız için çok ama çok teşekkür ediyorum Naime hanım. Emeğinize ve ruhunuza sağlık. Sevgi ve saygılarımla
Öncelikle üretkenliğinizi kutluyorum Naime hanım ve kaleminizi ve yüreğinizi de tabi..Yer yer görüş ve değerlendirmelerinize katılmasam da,saptamalarına son derece önem verdiğim ve ilk satırından son satırına kadar birlikte aktığım bir yazı. Kim olduğunu şimdi anımsayamadığım bir düşün ve yazın insanı 'yazar çağının tanığıdır' diyordu. Görüyorum ki siz bu edimi son derece güzel bir yazıyla yerine getiriyorsunuz ve tanıklık ediyorsunuz ışık tutuyorsunuz yaşadığınız zaman dilimine çağınızın..Gözlemlerinizi,deneyimlerinizi ve düşücelerinizi harman ederek sunduğunuz bu güzel yazının bir diğer önemli ve üstünde durulması gereken yanı, okur açısından didaktik ögeler içermesi. Kendini 68'li sayan biri olarak teşekkürlerimi bırakıyorum yazınıza..
Sevgi ve selamlarımla
Mim Kemal Ertuğrul
'ONLARIN DÜŞLERİ VARDI! ... '
düştü ...
düştü.
düştü.
yenilenmek uğruna eskidi dünya.
........
Nasırlı teşbihlerden fiske fiske
Dökülür kadavra muğlaklar
Buhran külfetinde bukalemunlar
Kalburundandır jön kurgular.
('Dandik Bir Bezik Makamı 'şiirinden)
Ne diyeyim Naime Hanım siz görmüşsünüz
esenlikle
merak ettıgım konulardan bır tanesıydı.. bu gunumuze de cok guzel bır bakıs acısı, katılmamak elde degıl, 68 kusagında olmak ıstemıstım her zaman, aralıkta yasamak bazen guzel gozukmuyor...bılınclenmek ıcın daha cok boyle yazılar yazılmalı ve okunmalı.. aydınlık ıcın tesekkur ederım..
sevgıyle,
68 kusaginin hemen ardindan ve onlarin ideallerinin etkisinde buyumus, 70'lerde onlarin izinden gitmis biri olarak ve 1 mayis Taksim meydanini ve Tandogan meydaninin kavgasinda bulunmus biri olarak bu yazinizi okudukca o gunler canlandi gozlerimde. Ancak yazidaki objektif yaklasim ve bilimsel dusunce sonucu yapilan tespitlerin hepsi dogru. 68 kusagindan bugüne kadar genclik dönemleri arayis ve bocalama icinde gecti ve halen geciyor. O gunden bu yana hic bir genclik dönemi tam bilince sahip olamadigi gibi, günümüzde ayni sancilari yasiyoruz. Lakin bu sancilar bilincli yaratiliyor, genclik bilincli olarak kimliksiz, bilincsiz ve yasamin gerceklerine karsi sanki bir dyarsizlik icinde kasitli olarak yetistiriliyor. Bu sekilde bir uyusturma politakisi uygulandigini görmemek olanaksizdir. Dunya gencligini bertaraf ederek bazi buyuk emellere ulasilmak istenmektedir. Dunya gencligi duyarsizliginda devam ederken, buyuk emellerin gerceklestirilmesi ugruna ezilen ve sokaklara dokulen cocuk yastaki gencler yalniz birakilmaktadir.. Diye devam etmek istedim bu cok anlamli ve bir o kadarda etkileyici yazinin ardindan... Ablam yuregine ve beynine saglik.
68 kusaginin hemen ardindan ve onlarin ideallerinin etkisinde buyumus, 70'lerde onlarin izinden gitmis biri olarak ve 1 mayis Taksim meydanini ve Tandogan meydaninin kavgasinda bulunmus biri olarak bu yazinizi okudukca o gunler canlandi gozlerimde. Ancak yazidaki objektif yaklasim ve bilimsel dusunce sonucu yapilan tespitlerin hepsi dogru. 68 kusagindan bugüne kadar genclik dönemleri arayis ve bocalama icinde gecti ve halen geciyor. O gunden bu yana hic bir genclik dönemi tam bilince sahip olamadigi gibi, günümüzde ayni sancilari yasiyoruz. Lakin bu sancilar bilincli yaratiliyor, genclik bilincli olarak kimliksiz, bilincsiz ve yasamin gerceklerine karsi sanki bir dyarsizlik icinde kasitli olarak yetistiriliyor. Bu sekilde bir uyusturma politakisi uygulandigini görmemek olanaksizdir. Dunya gencligini bertaraf ederek bazi buyuk emellere ulasilmak istenmektedir. Dunya gencligi duyarsizliginda devam ederken, buyuk emellerin gerceklestirilmesi ugruna ezilen ve sokaklara dokulen cocuk yastaki gencler yalniz birakilmaktadir.. Diye devam etmek istedim bu cok anlamli ve bir o kadarda etkileyici yazinin ardindan... Ablam yuregine ve beynine saglik.
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta