Sükût, bir çığ gibi
i̇çimde büyüdü büyüdü büyüdü.
Sonra 'insaf' diye bir ses
kulaklarımda yankılandı.
Büyük acılarım oldu.
Kimine sabrettim, kimisi ağırdı.
Acılarımdan,
gülücüklerine sığındım.
Gülüşlerin gizli mabedim.
Birden bire birçok şey oldu.
Kaçmak zorundaydım ve kaçtım.
Sonra anladım ki kaçtıkça
hiçbir şeyden uzaklaşamamışım.
Düşünmek istemediğim şeyleri
daha fazla düşünür olmuşum.
Buna da amenna.
Şimdi tut şu şiirimin ucunu, kokla.
Evlat gibi, ana gibi, yâr gibi bağrına bas.
Hayaller kurdum sana kavuşmak için.
Çiçekler topladım saçlarına serpmek için.
Gün doğumlarında sabahladım seni anarak.
Vişne renkli akşamüstlerinde yolun gözledim.
Seni özledikçe
boynum büküldü, ağladım.
Belki de gözyaşlarım
ebediyen, durmadan akacak.
Yüreğim cayır cayır yanıyor.
Göğsümde yüz bin yıllık bir acı.
Ben sana ilk çağlardan beri âşık,
ben sana deli divane sevdalıyım.
Sıcaklığın hâlâ avuçlarımda.
Gözlerin her saniye karşımda.
Ne senden vazgeçtim
ne de hayallerimizden.
Yaşayabileceğimiz
bir mutluluk var önümüzde.
Fakat bir adım atacak cesaretimiz yok.
İşte en çokta bu kahrediyor beni sevgili.
Kayıt Tarihi : 27.10.2018 23:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
11 HAZİRAN 2018 PAZARTESİ
![Savaş Barha](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/10/27/yeniden-ask-24.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!