Ve öğretti bize zulmetmeyi hayat
Hüküm sürüyor şimdi omuzlarımızda
Zorbaya sevgi
Güçsüze aş sunmaya
Takati kalmadı insanlığın
Milattan sonra bilmem kaçıncı yüzyılda
Bilmem kaçıncı evren savaşı yaşanırken
Nefret kıvılcımları yağıyor gökyüzünden
Sevgi tarlalarına
Zulüm ekiyor evrenin oğulları
Doyumsuzluk familyasından ölü yiyiciler
Haramı helale katık yapıp
İç geçiriyorlar cehenneme
Zamanıdır Ya Rab zamanıdır
Beklemekteyiz vaadini sancıyla
Maliki yevmiddin
Ve yine beklemekteyiz
Ancak biliyoruz ki ayakkabıları delik olsa da fakirin
Aynı köprüden geçecek tüm insanlık
Güçlenir aşkımız hasreti vuslatın gözlerinden okuyup
Karışır sevap günaha
Ne oldum delisi bir irade kuşatır barış sütunlarını
Oluruz Yusuf'un aşkına düşüp de kör kuyuya aşık
Zelzeleler de imtihan etmez artık samimiyetimizi
Avuçlarımızda dilekler
Arş suskun
Yapılması gerekeni yaparız acz ile
Büyümesin diye nefret bakışlı oğullar ve kızlar
Akıtmayız artık açlığın gözyaşlarını sevgi tarlalarına
Bataklıktır kainat parmaklarımızdan süzülen
Susamışa çamur
Arayana aşkı baldıran zehri
Boyun eğmişlere kamçı
Alimlere urgan
Soysuzlara cennet
Ve fahişelere merhamet ikram eder
Her seher çığlıklarla avutur oysa kendini
Kaburgalarından kolye imal edilen Afrikalı çocuk
Sonsuzluk bu sonsuzluk
Zalime gül mazluma kül savuran
Annelere kan şerbeti içiren
Yağdır ey sonsuzluğun ve ilksizliğin Rabbi
Ezilsin sağanağında zalimler merhametinin
Dirilsin umutları mazlumların yeniden
(Digor - 12.07.2013 - Cuma - 16:10)
Mustafa Şahin ÖzgürKayıt Tarihi : 10.4.2016 17:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!