Eneden uzak bir zeybek tablosu,
Özlediğim benim, her şeyi nurdan.
"Haydi bre efem!" derken bengisu,
Akmalı kalb adlı billur fağfurdan.
Cepkeni kanatlı ezel ve ebed,
Elleri kalkınca yıkılır her set,
Sanki temessülde arza merhamet,
Parmak şakırtısı mülhem yağmurdan.
Yere diz vuruşu, bin secde gibi,
Dönüşü meydanda başyüce gibi,
Akıyor bir ahenk tam dicle gibi,
Bakışı duruşu, namus ve ardan..
Kaşını çatınca bir gece olur,
Gizemli bir ufuk hem nice olur,
Gülünce ediyor nevbahar zuhur,
Dişleri incidir, beyazdır kardan.
Baş kaldırmış o ki, Haktan gayriye,
Ebed meydanında döner "Hu" diye,
Belinde kuşağı gelmiş hediye,
Gökkuşağı misal ölümsüz Yardan.
Haydi bre zeybek son bir daha dön,
Duysun hamd sesini her cihet, her yön,
Gerekse ufukta güneş gibi sön,
Tutuşsun kandiller son ışıklardan..
Kayıt Tarihi : 18.9.2022 19:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!