Dayanılmaz bir baş ağrısı gibi gelir saplanır hayatının tam ortasına,
Yaşadıklarının ve yaşayamadıklarının gelip yüreğinin ortasında hüküm sürmesi gibi.
Birde en kötüsü vardır ki o daha fazla acı verir, sevene,
Sevdiğin kişinin asla bilmediği, yani bir başına yaşadıkların...
O olmadan ağlarsın, kırarsın, dökersin...
O bunları asla bilmez ki,
Kendine çoktan yeni bir sayfa açmıştır.
Tıpkı seninle başlarken yeni bir sayfa açtığını söyleyip yeminler etmesi gibi.
Şimdi sende bulamadığını gidip bir başkasında aramaya kalkacak,
Belki bulacak, belki bulamayacak ama senin yapamadığını o gidip yapacak.
Yeni bir aşka, yeni bir sevgiye yelken açıp engin denizlerde yolculuğa çıkacak.
Senin yapamadığını yapıp o, yaralarını saracak,
Ve yeniden bir başkasına sevgi sözcükleri fısıldayacak usulca.
Arkasında ne enkazlar bıraktığından habersiz yaşayacak, doludizgin...
Ve sen kendini ne kadar üzsen, yıpratsan ve dağıtsan da,
O günü geldiğinde ölümcül bir hastalıktan kurtulmak gibi,
Unutacak seni...
Seni unutacak...
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.