Üç yüz altmış beş günün
doruğunda durur zaman.
Takvimler susar,
insan kendi içine çağrılır.
Bir ömürlük yük,
bir gecede tartılır vicdanda.
Kimi yeni bir yaş kuşanır,
kimi sona bir adım daha yaklaşır.
Her yıl,
neşe ile hüznün
aynı kalpte çarpıştığı
o kadim eşik kuruludur.
Bu gecede
isyan diz çöker,
başkaldırı yargısız infaz edilir;
insan, zamana karşı
yenilgiyi kabul eder.
Sevgi ve aşk
bir yıl daha yaşlanır,
umutlar kırışır,
ama yine de direnir kalp.
An’ı yutmaya yeltenir kadehler,
bilinç kuyulara dökülür;
kimi ruhlar karanlığa savrulur,
kimi günahlarından arınır
sessiz, dipsiz bir ayinle.
Sofralar
parlak bir maske takar;
kader ve keder
kalpteki yerini terk etmez.
Kahkahalar bir siper olur
geçici yalnızlıklara.
Ve gece,
takvim yapraklarının
ölümle doğum arasında
kanat çırptığı ana dönüşür.
Bir yıl gömülür toprağa,
bir yıl küllerinden doğrulur.
İnsan,
zamanın önünde eğilir
ama umut
dimdik ayakta kalır.
Mesut Yüksel
Kayıt Tarihi : 16.12.2025 16:13:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!