yok “-sabun kaçtı gözüme”
yok “-sırtım yandı”
ağladım aldıran olmadı
“-kes sesini! kör kalmayasıca,
eşşeğin eşek sıpası”
sabun kalıbı başımda paralandı
elimiz mahkum yutkunduk
üşüdük-titredik, dişlerimiz takırdadı
kollarımızın kılları diken-diken
güneşte bekledik, kuruduk
uzaktaki keklik-palaz ötüşleriyle
cırcır böcekleriyle
elimize tutuşturulan
hıdırgillerin tohumunun saat yönünde dönüşüşle
karıncaların tohum taşımasıyla avunduk
akdonları altımıza,
alaca göynekleri sırtımıza geçirdik
dizleri süvarilikli pantolonları,
topuğu gözenmiş
yün çoraplarımızı giydik
ve “gıslaved köylü ayakkabısı” marka
lastik pabuçlarımızı
kendimizi köy yolunda bulduk
gözlerimiz çakmak-çakmak
kirpiklerimiz belik belik
her zamankinden heyecanlı
her zamankinden iştahlı
ellerimizde peynir çomacı
ilk ve,
en büyük çomaç ağabeymin olmalı,
değilse küser dünyayı başımıza yıkardı
fedakarlık bana kaldı gene
ebem “-cınnıtma endekini” diye
anama çıkışırdı
kocaman ısırıklarla
avurtlarımızı doldurduk
Yenisuyun suyundan içtik kana-kana
anamın iki avucu suluk
çomacın boğazımızı almasından kurtulduk
Kayıt Tarihi : 15.11.2007 18:07:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İbrahim Çelikli](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/11/15/yeni-su-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!