yanar hayvanlar,
toprak sanki kor
çatlar Koca Suvat innebatmaz olurdu
Bel’de su arattı Köseoğlu
Ümmünün Durmuş kaya dibini oydurdu
baharda şöyle bir domurur
“-ovadan ağarken olsa da işsek
otuziki dişe keman çaldırır mübarek”
kaya suyunun tadı kekremsi-buruk
ama buz gibi soğuk
Yenisu’ya yeni çeşmeyi
künk döşeyerek
dedem yaptırdığı için bizimdi
eşekle götürdük kazanı
betondandı keçi suyu hatılı
ataşdan uzak durarak
çıtıraklı çalının çıngısından korunduk
kil döğüldü haşgaştaşı ardında,
kül suyunda göynekler tokuçlandı,
topladığımız “Afyon”
“Portland Çimento” kağıtlarıyla
abimin okul kitapları kaplandı....
asbapları çalılar üzerine serip kuruttuk
bir küme bulduk
taşlarını yıktık, dağıtdık ora-bura savurduk
elimizi huni gibi yapıp,
ağzımıza götürdük,
gak-gurak, gakguburak diye
keklik gibi öttük,
alel-acele dal-daşşak soyunduk,
esvaplarımızı ora-bura savurduk
kayrak taş üzerinde dineldik cıbıl olduk
kazanda kaynayan suyla yunduk
DİPNOT
domurmak: damla şeklinde, kabararak (azar azar akan suyun topraktan çıkması hali)
künk: toprak su borusu (beton büz)
çıtıraklı: dikeni, yaprağı çok (kolay, canlı yanar)
çtıraklı çalı harlı yanar, çok kıvılcımlı olur
haşhaştaşı: sürtülerek haşhaş ezilen taş
göynek: amerikan bezinden (pamuklu) iç çamaşırı
asbap/esvap: çamaşır, giysiler, elbiseler
küme: avcı kulubesi, avcı bu eğreti yapıya saklanır, yakınlarında bir yere kafesteki kekliği de saklayarak, veya kendi o sesi taklit ederek keklik sürüsünün o yakınlara gelmesi sağlanarak av yapılır
çıplak, soyunmuş, cıbıl olmak: yıkanmak anlamında
Kayıt Tarihi : 15.11.2007 18:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!