Ali Tekmil - Yeni Şiir Üzerine Bir Değin ...

Ali Tekmil
452

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Edebiyat Ve Eleştiri Dergisi’nde, Muzaffer İlhan Erdost’un, İkinci Yeni Akımı ve şairleri üzerine “ Anımsamalar ve Konuşmalar “ başlığında yer alan görüşlerini okudum. Ben de O’nun, İkinci Yeni şairleri için söylediği “ anlamsıza kadar özgürdüler…” önermesine katılıyorum. Bence de bu, böyleydi. Zaten şiirin izi de böyle sürülmeli. İkinci Yeni şiiri birçok bakımdan tartışılıp eleştirilebilir; hatta bu eleştiriler birçok bakımdan da haklı olabilir.Ancak, yol açıcı yönleri de teslim edilmelidir. Sözcüğün, anlamsızlığa yaklaştığı yerleri ben, özellikle sezgi ve çağrışım alanı olarak görürüm.Sözcüğün, anlambilim açısından kertelendirilemeyen o, her yere çıkabilen sezgi ve çağrışım kavşağını. Nasıl İkinci Yeni birçok bakımdan yeni olabilmişse daha başka donanımlarla buradan yürüyen “yolcular”ın da yeni “coğrafyaların”, yeni “iklimlerin” kâşifleri olabileceklerine inanırım. Yaratıcılığın, özgünlüğün ve serüvenciliğin tam da şair için olduğunu düşünürüm.

Ses, anlam önceleyen bir sezgi ve çağrışım öğesi olabilir mi? Anlam giydirildiğinde yeni kimliğiyle varoluş alanına ilk adımını atan ve yeryüzüne ulaşan ilk “ınga” sı için şairin ebeliğine muhtaç olan yeni doğan! Bu nedenle ses’i, tını’yı da bir dilbilimsel öğe sayabilir miyiz? Ya da en azından potansiyel olarak?

Öyle görünüyor ki; insani yaşam bütün yönleriyle sosyalizasyona uğratılsa bile insan tek’inin hep varolacağından ötürü tekil çalışma ve yaratım süreci hep olacak.Ama başka ereklerle,ülkülerle; başka iyilik ve güzellik arayışlarıyla… Ama, olacak. Yine anlaşılabilir bir şey ki; binlerce yıl sonra da sezgi ve çağrışım alanı şairin dilinin altında olacak ve hep, ellerinde çiçeklerle…

Bu yüzden şair tek’inin çalışma ve yaratma süreci önemsenmeli ve ondan öğrenilmelidir. İkinci yeni şairlerinden de… Tartışma ve eleştiri ayrı bir konudur. Tartışma ve eleştiri yapılacaksa da ortaya çıkan “yapı” yı aşmak için yapılmalıdır. Bugünkü gibi; esas itibariyle onun içinde kalınarak değil! Bana göre de yeni şiir, İkinci Yeni Akımı da içinde olmak üzere, tüm bir dizge toplumcu – gerçekçi, ya da sosyalist gerçekçi kavrama ve eleştiriye tabi tutularak kurulabilecektir. Bunun, zorlu ve her bakımdan başka fenomenlere bağlı olmakla birlikte; az- çok da toplumsal dinamiklerin tarihsel etkilemelerine açık bir süreç olduğu bellidir.Ama, ben inanıyorum ki; yeni insan yeryüzüne yeni şiiriyle gelecektir.

Tamamını Oku