Her gün bir yerden göçmek ne iyi
Her gün bir yere konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş!
Dünle beraber gitti cancağzım,
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım...
Sevgilimsin , kim olduğunu düşünmeye vaktin yok,yapacak
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Devamını Oku
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Her gün bir yerden göçmek ne iyi
Her gün bir yere konmak ne güzel:
Sürekli hareket halinde olmanın ve yeni yerler keşfetmenin güzelliğini ifade ediyor. Hayatın durağan olmaması gerektiğini, sürekli değişim ve yeniliklerle dolu olması gerektiğini söylüyor.
Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş!:
Burada, suyun akışıyla benzetme yapılıyor. Su, durgunlaştığında bulanır ve donar. Aynı şekilde, insan ve millette de durağanlaştığında ve değişime kapandığında, hayatı bulanık ve donuk hale gelir. Rumi, akışkan ve değişime açık olmanın önemini vurguluyor.
Dünle beraber gitti cancağzım,
Ne kadar söz varsa düne ait:
Bu dizelerde, geçmişin artık geride kaldığını ve geçmişe ait her şeyin de onunla birlikte gitmesi gerektiğini ifade ediyor. Geçmişte yaşananlar, söylenenler kırgınlıklar artık geride kalmalı ve bugüne odaklanılmalı.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım...:
Yenilik ve değişim çağrısı yapıyor. Geçmişin yüklerinden kurtulup, yeni fikirler, yeni sözler ve yeni başlangıçlar yapmanın önemini vurguluyor.
Rumi'nin bu şiiri hayatın sürekli bir değişim ve yenilenme süreci olduğunu hatırlatıyor. Çağın gerisinde kalmamak için Atatürk'le ileri...Kıyamete kadar ancak böyle özgür yaşana bilinir....
Tasavvuf deryasına dalmış bir Hak âşığıdır. İlmi, teşbihleri, sözleri ve nasihatleri bu deryadan saçılan hikmet damlalarıdır. O, bir tarikat kurucusu değildir. Yeni usûller ve ibadet şekilleri ihdâs etmemiştir. Ney, dümbelek, tambur gibi çeşitli çalgı âletleri çalınarak yapılan törenler ve âyinler, Hazret-i Mevlana’nın vefatından 3-4 asır sonra meydana çıkmıştır. Halbuki o, ney ve dümbelek çalmadı. Dönmedi, raks etmedi. Bunları sonra gelenler uydurdu. 47 binden ziyade beytiyle dünyaya nûr saçan Mesnevî’sine, her ülkede, birçok dillerde şerhler yapılmıştır. En kıymetlisi Mevlana Câmi’nin kitabı olup, bunun da şerhleri vardır. Türkçe şerhlerinden, Ankara vâlisi Âbidin Paşanın şerhi çok kıymetlidir. Âbidin Paşa bu şerhinde, ney’in, insan-ı kâmil olduğunu ispat etmektedir.
Mevlevîlik, cahillerin eline düştüğünden, bunlar ney’i çalgı sanarak, ney, dümbelek gibi şeyler çalmaya, dönmeye başlamışlar. İbadete, İslam dininin yasak ettiği çirkin şeyler karıştırmışlardır. Hazret-i Mevlana, bırakın ney çalmayı, oynayıp dönmeyi, yüksek sesle zikir bile yapmadı. Nitekim Mesnevî’sinde diyor ki:
Pes zî cân kün, vasl-ı Canan-râ taleb
Bî leb-ü gâm mîgû nâm-ı rab.
Manası şudur:
O halde, Canana kavuşmayı, cân-u gönülden iste
Dudağını oynatmadan, Rabbinin ismini kalbinden söyle.
Bugün, bu tasavvuf üstadının türbesine sonradan konan çalgı âletlerini görenler, işin gerçeğini bilmeyenler, bu mübarek zatın çalgı çaldığını, bu aletlerin onun olduğunu zannetmektedirler. O hakikat güneşini yakından tanıyanlar, bunlara elbette itibar etmez. Zaten bu büyükler, şüpheli şeylerden kaçtıkları gibi, mubahları bile sınırlı ve ölçülü kullanmışlardır.
Yaklaşık 900 sayfalık mesneviyi okuyorum. 200'lü sayfalardayım ama o kadar güzel bir yorumlama tekniği var ki hayran kalmamak imkansız. Anlamlı satırlar. Allah rahmet eylesin. Hayattayken tanımayı çok isterdim.
Özlemle
Deli şeyler söylemek lazım
DÜN VE BUGÜN MUKAYESESİ.
Allah dostları gönülden gönüle göçer her gün bir gönül kazanmak onun gönlün de konuklamak o insanlara dini imanı dosdoğru anlatmak ne hoş düne ait bi söz söylendi geçerli ve ya geçersiz alan altı kalan kaldı her şeyin bi kıvamı var insanın da vardır yıllardır kütüphanemiz de duran kitapı okumaya başlayınca dünyadan kopuyoruz saygılar
Bir ara Mevlana şiirleri moda olmuştu..Örneğin bu şiir Mevlananın hangi kitabından kaçıncı hangi baskısının hangi sayfasından çevrildi . Ve farsçadan kim çevirdi..Bilen varsa , aydınlatırsa sevinirim
Mevlana'nın eserlerini yorumlayacak makama eremedik henüz :)
Ne kadar söz varsa
Düne ait
Şimdi yeni şeyler
Söylemek lazım
Çok güzel... çok, çok, çok işte...
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta