Yeni Öykü 'DİKKAT BAŞKAN GELİYOR - 1 '

Ahmet Ünal Çam
698

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Yeni Öykü 'DİKKAT BAŞKAN GELİYOR - 1 '

Çay saatinde, Ahmet ve Osman adlı iki memur arkadaş oturmuş, sohbet ediyordu. İzin dönüşü göreve başlamış olan Ahmet merakla sordu;
—Bir kaç ay önce atanan başkan görevden alınmış öyle mi?
—Evet, alındı.
—Çok alıngandı zaten, alındı demek, Hah… Hah… Ha!
Osman gülmedi, suratı asıktı.
—Bu esprime de gülmedin ya helal olsun. Neyse niye alındı? Farklı biriydi.
—Farklı olduğu için alındı ya zaten.
—Anlamadım ki! Ben izne ayrılırken her şey güllük gülistanlıktı, yeni başkanın genel müdürle arası da iyi görünüyordu.
—Ben de sevmiştim bu başkanı. Gelir gelmez; “Amirlik, yöneticilik memurlar üzerinde baskı kurma aracı değil, çözüm üretme yeridir. Sorunları çözeceğiz, çalışma şartlarını iyileştireceğiz ki elemanlarımızdan daha verimli çalışma beklemeye hakkımız olsun” demişti.
—Evet, izne ayrılmadan bir gün önce o konuşmasını dinlemiştim. Dinlemiştim ya doğrusu pek de inandırıcı gelmemişti. Çoğu idealistçe konuşur ama uygulamaya gelince bir şey yapmaz diye düşünüyordum.
—Yok, bu kez öyle olmadı. Gerçekten el attığı her sorunu çözmeye başlamıştı. Sürüncemedeki yemekhanedeki sorunları, servis sorunlarını, hatta bazı arkadaşların yıllardır halledilmeyen kadro sorunlarını bile düzeltmişti.
—Diğer yöneticiler de örnek aldı mı?
—Yooo… Daha yeni başkan Yunus beyin konuşmasından sonra, “Memurlara baskı kurmazsak otorite kalmaz ki! ” demiş bir yönetici.
—Kesin personel başkanıdır.
—Evet, çaycı Fırat Bey toplantıya girip çay servisi yaparken duymuş Personel Daire Başkanı Hilmi beyin böyle dediğini.
—Desene Yunus başkan düşman kazanmaya erken başlamış. Diğer yöneticilerin baskısıyla mı görevden alındı?
—Yok, “Kurumumuzda Ders Alınması Gereken Yönetim Hataları” diye bir kitap hazırlatıyordu, Genel Müdür onay vermiş bu kitaba. Hatta çaycı Fırat beyin duyumuna göre…
—Yine mi Fırat Bey?
—Adamın kulağı delik. Duyum konusunda efsane biri. Öyle ustalaşmış ki, bana söylenenler doğruysa, önemli toplantılarda çay servisini yapacakken, kapıda biraz bekliyormuş, tartışmalar artınca içeri giriyormuş. Böylece en önemli konuşmalara kulak veriyormuş.
—İyi fikir valla. Eee… Devam et.
—Ne diyordum? Ha… Hatırladım, çaycı Fırat beyin duyumuna göre, yeni başkanın olmadığı bir ortamda Genel Müdür; “Bizden önceki yönetimlerin hatalarını anlatan bir kitap, bizim yönetimi övme anlamına gelir. Çok güzel olacak” demiş.
—İyi iyi, bu kitap için ödül vermesi gerekir, ceza değil.
—İşler onların beklediği gibi gitmemiş ki!
—Niye?
—Yeni başkan idealist ya, gelir gelmez, hem yeniliklere başlamış hem de geçmişte yapılmış önemli yönetimsel faaliyetleri inceleyip beklenen sonuç, gerçekleşen sonuç, verimlilik, hatalar, eksikler gibi bir sürü madde ile rapor hazırlamaya girişmiş. Böyle bir rapor hazırlayacağı belliymiş fakat…
—Fakaaaat?
—Fakat eski yönetimlerin yanlışları haricinde Genel Müdürün beklemediği şekilde, bu yönetimin de hatalarının bulunduğu bir taslağı hazırlayıp, baskıdan önce Genel Müdüre sunmuş. Raporu eline alışı esnasında Genel Müdürün yüzünde güller açarken, okudukça yüzü renkten renge girmiş.
—Anlaşıldı anlaşıldı gerisini anlatmasan da olur, 24 saat içinde görevden alınmıştır.
—Aynen.
—Bu konu beni oldukça üzdü. Peki yeni başkan belli oldu mu?
—Taşradan bir bölge müdür yardımcısı başkan olmuş, bu günlerde gelir dediler. Kimse tanımıyor ama gayet sert, otoriter biriymiş. Ayrıca özelleştirilen kurumlardan da bize aktarılan memurlar var, onlar da bu günlerde gelecekmiş.
—Aha! Koridordan bu tarafa doğru gelene baksana.
—Evet gördüm.
—Süklüm püklüm geldiğine göre özelleştirmeden gelenlerden. Yahu yanlış yere yöneldi, baksana başkanlık odasına girecek. Seslen şuna bu tarafa gelsin.
—Hemşerim, gel gel, bu tarafa gel. Hah geliyor.
—Hoş geldin!
—Hoş bulduk.
—Yenisin değil mi?
—Burada mı?
—Tabi burada, bu yaşta memuriyette yeni olacak değilsin ya.
—Evet, burada yeniyim.
—Gel sen, otur şurada iki dakika. Personelden biri gelir, gelmezse biz ararız yerini yurdunu gösterir sana.
—Ben bulurum.
—Bulurum diyorsun da niye sağdaki soldaki kapıları zorluyorsun. Ayrıca uyarmadı deme bu günlerde pek ortalıkta dolanma, hem üst yönetim öfkeli, hem yeni gelecek başkan çok aksiymiş.
—Öyle mi! Niye?
—Genel müdürümüz bir başkana kızdı, bir bahane ile görevden aldı, o nedenle ortalık biraz karışık.
—Siz merak etmeyin ben başımın çaresine bakarım.
—Vay vay, ufak tefeksin ama deli fişeksin ha amca! Yoksa yüksek rakımlı yerlerde tanıdığın mı var?
—Var tanıdıklarım ama rakımlarını bilmiyorum.
—Ooo kaliteli laflar. Tanıdıklarının oturduğu rakım, meclis rakımındaysa yeter. Var mı meclisten bir tanıdığın, biraz destekle başkan bile olursun.
—Desteğe ihtiyacım yok ki.
—Anlamadım?
—Zaten başkan oldum.
—Şaka yapma amca, ne başkanı.
—Ben yeni Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Murat Sert.
—Bu bir şaka sanırım. Şaka değil mi şaka?
Yüzünün gayet ciddi olduğunu görünce hemen toparlanıp, önlerini iliklediler.
—Özür dileriz başkanım.
Murat başkan, cevap vermedi. Ciddiyetini, koruyarak;
—Sanırım az önce zorladığımı söylediğiniz kapı, makam odamın kapısıydı.
—Evet başkanım.
Yeni başkan, iki memurun şaşkın ve endişeli bakışlarına aldırmadan kalkıp makam odasına geçti.
Yeni başkan uzaklaşınca, Osman’la Ahmet birbirlerini suçlayarak odalarına döndüler;
—Ne yaptın sen ya!
—Ne yapmışım? Sen dedin ya “Süklüm püklüm, geliyor. Şuna seslen, bu tarafa gelsin.” Diye.
—Yalan mı? Adam süklüm püklümdü. Hiç başkan havası yoktu.
—Bir ceza verirse, sicilimizi bozarsa görürsün başkan havasını.
—Ağzını hayra aç, zaten korkuyorum tayinim filan çıkar diye.
—Bu günlerde rahat ol, yaptığımız programı yarın sunacağız ya, beğeneceklerine eminim.
—Garantisi mi var? Ya bizim programı beğenmezler de dışardan tanıtım için gelecek şirketin programını beğenirlerse.
....

-- DEVAMI VAR --
Yazan: © Ahmet Ünal ÇAM
ahmetunalcamgmail.com

Ahmet Ünal Çam
Kayıt Tarihi : 18.8.2010 09:52:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Güncel memur dünyasından

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ahmet Ünal Çam