toprak ve ben
boşluğa dökülen cümlelerim
huysuz gıcık bir tanrıça
yenilgilerden dönen bir don kişot ben
akışan bilincimi saçıyorum
yanlış anlamayın
yargılara varmayan bir kavrayış sunuyorum size
çağrışımlar hızında ama şizofrenik değil
artık sormuyorum eskisi kadar
teslim olmak istiyorum
ve oluyorum adım adım
cennetten kovulan adem miydi yalnızca
biz neyin özlemini yaşıyoruz o halde?
ufka bakarken huşu içinde bakir insanlar
imreniyorum imreniyorum imreniyorum
tutsaklığımda ki kuraklık
nem yüklü bulutlara hasret çığlıklar atıyor tüm tabularıma rağmen
enginlerde bir göz
bir kadını ürperterek kuytularında gezen akrep
bütünleştirebilir miyim çaresizce çabalayarak
kaçıyorum tekrar unutuyorum göremeyeceğim raflara bırakıp kaçıyorum
öteledim kaçamadım süzüldüm tekrar ve tekrar
yaptığım sadece bu, kendi hayatımın redaktörüyüm
her gün başlayıp bitirdiğim
ışıkta israf içinde, karanlıkta ah karanlıkta...
aşığım karanlığına
ışıkta şeytanla
karanlıkta o'nunlayım
karanlığa gömülmek ama tabutsuz
geniş çok geniş bir sonsuz karanlıkta
parçalanan bir benlik sonsuz nurun içinde
sınandığım çukur elveda
toprağa dönüyorum
karanlık bir diyara
22.22 01.09.2013
Fevzi CebeKayıt Tarihi : 1.9.2013 22:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!