Yeni Günlere Günaydınlar (60. Günaydın O ...

Çınar ağaçlarını, köknarları sıraladılar dağlara, dağlar ormana döndü, orman kalbinden bir serinlik saldı damla damla, damlalar nehirlere döndü, bir alageyik su içti dereden güneş doğdu kar yüklü dorukların ardından, gün ışıdı sımsıcak ışıklarla, ışıklar ses verdi sessizliğe ses gülümsedi güne dönerek :-) Günü dağların dorukları kadar ulaşılmaz güzellikler yaratarak ve yaşayarak geçirmen dileğiyle....

2
Günü çağlayanlar gibi dök avuçlarına gökkuşağı olsun akrep ve yelkovan, zaman ise bir çınar ağacının gölgesi gözlerinde... su berraklığında sevgiler yaşaman dileğiyle...

3
Acılar denizinden sürgüne yollanmış binlerce mutluluk adresin olsun.. Sevgiler...

4
Rüzgarın sesiyle gönderilen bir Merhaba ile güne başlaman ve günü serin bahar esintileriyle yaşaman dileğiyle...

5
Okyanuslar kadar derin gökyüzü kadar aydınlık günler seninle olsun...

6
Dansedebilen bir yıldız doğur gökyüzünde, gözlerini kapat bir henüz bestelenmemiş bir müziğin ritmiyle danset onunla... yıldız dolsun gökyüzü, sende yıldızı kat yörüngene asılı kal gökyüzünde YILDIZ ol...

7
Yıldızlar kadar büyük sevgiler yaşaman dileğiyle...

8
Güne günaydınla başlamak günü günaydınlara devirerek gitmek ve günün içinde aydın olmak aydınlık olmak dileğiyle... Sevgiyle kal...

9
..................................................................
.........................................................
................................................................
...........................................................
.................................................................
...........................................................
................................................................
....................................................................
.................................................................
...............

Düşlerini doldur boşluğa umutlarını yaz,
sonra kapat gözlerini
geleceğe dair tüm güzellikleri sırala içinde
sana kalan............
...................
......... Olsun
......
Sevgiyle kal...

10
Sıradışı düşlerle geçirdiğimiz günlerin içinde hep bizi yarına taşıyacak umutlar vardı, umutlarımız yarını da ha güzel yaşamak içindi ama sadece düşlerimizde kurduğumuz bu dünyayı gerçeğe çevirmek için hiçbir çaba harcamıyoruz, üzüntülerimiz acılarımız ve kederlerimiz gerçekleştiremediğimiz / gerçekleştirmek için çaba harcamadığımız umutlarımız ve düşlerimiz yüzünden ortaya çıkıyor... Sıradan bir yaşam mı? HAYIR. Dilediğince bir yaşamı gün boyunca yaşaman dileğiyle.... Sevgiyle kal.. Umutların ve düşlerin gerçek olsun...

11
Yaşam iki zaman dilimi arasında akıp gidiyor kimi zaman sessiz kimi zaman ise bir orkestra kalabalığında çok sesli parçalar söyleyerek ama hep yaşamın içinden kesitler alarak devam ediyor. Bizim duyduğumuz en fazla sesleri çıkaran enstrümanlar oluyor oysa müziğin derinliklerinde
mükemmel sese ulaşan binlerce ritim var tıpkı sessizliğin içindeki ses gibi. Melodilerin en güzeli duymaktansa melodilerin en güzeli söyleyip müziğe katılman dileğiyle

12
Okyanusun dalgaları sahile vuruyor, yunus balıkları ve balinaların birbiriyle yarışan sesleri sarıyor ortalığı, gökyüzünde binlerce martının sesi ve onların çığlık çığlığa suya dalmaları, kalkıp gider
gibi olursun okyanustaki dalgalarla, hiçbir sahile ve kıyıya vurmadan bedenini saran binlerce damla ile yol alıyorsun su damlacıkları bedenini sarıyor okyanus oluyorsun... Günü bir okyanusun serinliğinde yaşaman dileğiyle....

13
Uzun bir yolda seyahat ederken yol kenarına dizilmiş yüzlerce ağacın gölgesinde ilerliyorsun, kimi zaman bir dere ile yarışıyor, kimi zaman bulutları seçerek onlara yetişmeye çalışıyorsun, bıraksalar camları kaldırıp rüzgara vereceksin kendini, rüzgar camlara çarpıp döndüğünde onunla beraber yollardan ayrılıp yol kenarındaki tarlalara katılıyorsun, günebakanlarla birlikte güneşe dönüyorsun, buğday başaklarıyla bir olup rüzgarın esintisiyle bir o yana bir bu yana sallanıyorsun, kiraz ağaçlarına düşüyorsun yanakların, ellerin, dudakların kıpkırmızı kesiliyor yüzünü yıkamak için bir çeşmeye varıyorsun soğuk suyla yıkarken ellerini ve yüzünü suyla birlikte dereye katılıyorsun..

Gidiyorsun gidiyorsun akıyorsun deniz oluyorsun sonra okyanus sonra masmavi gökyüzü.. Sonra sonra herşeyi içine alan sevgi dolu bir KALP... Yaşamın her anını doğa gibi yaşaman dileğiyle...

14
Bir ormanın derinliğinde, salınarak akan ırmağın yatağında, yükseklerden dökülen köpük köpük çağlayanların süzülüşünde, bir kartalın yuva yaptığı dağların karbeyaz doruğunda, yıldızların sessizliğiyle bir inci gibi dizildiği masmavi gökyüzünde, sevginin engel ve sınır tanımaz sadeliği
ve güzelliği kardeş bir ülke bir kursun ve yaşamına dair ne varsa o ülke gibi aydınlık olsun....
Sevgi seninle olsun, sen ise sevgiden dev bir ÜLKE...

15
Durgun bir göl kenarında göle doğru eğildiğinde gördüğün belki yemyeşil bir orman belki güneşli bir gökyüzü veya çıplak görünümlü dağlar olacaktır. Gördüğün düşleri serpiştir göle düşen yansımana göle maya çalınırsa yoğurt olmaz belki ama göle katılan sevgi denize çevirir yaşamı,

Gününün bir göl kadar huzurlu, bir deniz kadar görkemli ve sevinçli geçmesi dileğiyle...

16
Yaşam bazen iki ses arasındaki süre kadar bazende bir çığlık kadar uzun olabiliyor. Sessizliğine büründüğümüz günlerin sonunda vardığımız yerler hep yalnızlığımız oluyor.. Kalabalık içine saklanmış seslerimizle sessizliği sonsuza kadar geçmişin belirsizliklerine terkederek.. Türkü gibi, şarkı gibi, klasik bir müziğin içindeki keman sesi gibi haykırmak ve güne katılmak dileğiyle... Sevgilerin en güzeli seninle olsun...

17
Sessizligin icinde bir dost sesi duyarda sevincten ne yapacagini bilemez
ya insan iste o sevinc halinin gunun her aninda yureginde olmasi
dilegiyle.

18
Zamansızlığa açılan pencerelerde umudu pencerenin eşiklerine döküp binlerce serçeye hayat vermek ve onlarla yaşama katılmak dileğiyle... Sevgi geleceğin olsun, umut ise gününü yarına taşıyan sevgiler...

19
Mutsuzluğun ve kederin, küçük akvaryumlara hapsedilmiş bedenlerimize ve büyük okyanuslarda dolaşan yüreklerimize sahip olmalarına engel olmak için günün her anına sevgi katarak ve bunu dost yüreklerle paylaşarak güzel günlere dostlarla birlikte ulaşmak dileğiyle...

20
Dostluk ve arkadaşlık her adreste insanın yanında olmalı yoksa o dostluk dostluk değildir. Dostlarının her zaman yanında olması dileğiyle...

21
Geleceği güzelleştiren bugünün sevinçleri, düşleri, mutlulukları, özlemleridir.. Yeni bir haftaya tüm güzellikleri katarak başlaman dileğiyle...

22
Bugün hem yeni bir başlangıca giden (yarın tatil eyoooooo: -)) hemde bitişi olan bir gün, gün içinde sevgiyi kanatlarına yüklemiş kelebekler arasında kalman dileğiyle... sevgiyle kal

23
kitaplaşacak kadar çok acılarımız, hüzünlerimiz, beklentilerimiz, düşlerimiz, kaygılarımız ve sonu belli olmayan yarınlarımız var... O yüzden herşeye rağmen sen sevgilerden örülü bir gülücük demetini as
yüzüne... Sevgilerin en güzeli seninle olsun

24
günü olabildiğince neşeli geçirmen ve her bir anına sevgi katarak yaşaman dileğiyle...

25
: -) aklına/başına gelen en güzel şey gülücük ve sevinç dolu baharlar olsun...

26
Günün aydın olsun.. günü ve haftayı sevinç ve neşe içinde geçirmen dileğiyle... sevgiyle kal...

27
Güne katılacak en güzel şey sevgidir diyerek sevgilerin en güzeli ile kalman dileğiyle...

28
sevgi yüreğinden hiç eksik olmasın, günün aydın olsun...

29
yunus balıklarının ve balinaların çığlıkları dalga seslerine karışarak sahile vuruyor, diğer yandan binlerce kuşun ötüşü gökyüzüne yayılıyor ve ormandaki tüm canlılar bu orkestraya eşlik ediyor.. kalabalık şehirlerde bizler kendi yarattığımız gürültü kirliliği içinde gerçek yaşamdan koparak yaşıyoruz.. gidemediğimiz, göremediğimiz, duyamadığımız ve hissedemediğimiz doğa için yapabileceğimiz tek şey var galiba gözlerimizi bir süreliğine kapatıp oraya/oralara gitmek...

yaşama dair tüm güzellikler seninle olsun...

30
Gece karasını tanyeri kızıllığına devrederek başladık güne, yüzümüzü ağaçların dallarından döktüğümüz çiğ tanleriyle ısladık, gözlerimizi güneşle açtık, yıldızlardan çaldığımız yaşamın sadeliğini güne katarak yarına neşe içinde ulaşmak, haftaları yıldız sadeliğinde ve güzelliğinde geçirmek dileğiyle

31
Devrik cümlelerin yitik kelimelerine dönen günlerimize ortak olacak tüm noktalama işaretlerini alarak günü ve yaşamı anlamlı bir cümleye çevirmek, güne şiir tadı vermek ve uzunca bir romanın iyi kahramanı olmak dileğiyle.

32
Yarın ne olacağımın kaygılarından uzak yarınlara ne katabilirimi düşünerek yarınlara emek sarfederek güzel bir dünya yaratmak dileğiyle... Birlikten güç değil güzellik ve sevgi doğsun: -)

33
Hecelerden kelimeler, kelimelerden cümleler kurduk. İfade etmeye çalıştık kendimizi, aşkımızı, sevgimizi, özlemlerimizi, yarınlarımızı ve güzel günleri. Yaşamı sorguladık hece hece ve varmak istediğimiz adresleri belirterek sonrasında karşımıza çıkan şeyin sevgi olmasını dileyerek...

Günün bu en ıslak ve yağmurlu anında damla damla, hece hece sevgi olman dileğiyle...

34
Her kara gecenin sonunda başlayan güne güneş ışığı gibi dost gülüşleri katman dileğiyle... Günün aydın, yüreğin çağlayan olsun....

35
sıkıntılı geçen günlerin ardından günleri günaydınlara bağlayamadım oysa ne olursa olsun her yeni gün bir başlangıç demektir ve her başlangıç yarına ve umuda atılan bir adım demektir. Sessizliğimi bozuyorum ve rüzgar kanatlarında uçuşup gelen sevgilerle henüz başlamakta olan günde sevgilerin en güzeli ile kalmanı diliyorum...

36
Ülkeme baktım ve acıyı gördüm ve talanı gördüm ve acımasızlığı gördüm ve göç eden binleri gördüm, ülkeme baktım yitip giden şehirler gördüm. Şehirleri yıkan, insanları yakan, yakılanları döven insanlar gördüm, kan gördüm, kavga gördüm, açlık gördüm, sevgisizlik gördüm, kirletilen doğa gördüm, yakılan ormanlar, kesilen ağaçlar, çöp dökülmüş yollar gördüm, hoşgörüsüzlük gördüm, yaşamadığımızı gördüm ve terkedilmişlikleri gördüm, acıyı sevdi ülkem, coğorafyasında iklimleri yaktı, denizleri kirletti ülkem, sokaklara izmaritini, çöpünü, kinini ve öfkesini atan insanlar gördüm... Gözlerimi kapadım aydınlık güzel günleri düşleyen kendimi gördüm, yeşiller içinde sahiller gördüm, masmavi gökyüzü gördüm, dereler gördüm coşkuyla nehirlere dönen, dereler kenarında ağaçlar gördüm gökyüzüne kavuşmak isteyen, sevgi dolu insanlar gördüm, gözkapaklarımın ardındaki yaşamı sevdim. Korktum yalnız kaldığım yerden dünyaya bakarken.. Oysa ben gözlerime açıkkende yaşamı sevdim, dünyayı sevdim, insanları sevdim, gözlerimi açtım sevgi yüklü kelimeler gördüm...

Tüm kirlenmişliklerden uzak sevgi dolu bir yaşamla kal...

37
notalardan ayrılmışta gelmiş bir ezgi,
bir kuş ötmesi onlarca kalan yaprak arasından,
bir düş seslerin içinden çıkıp gelen,
korkulukları yıkılmış evlerden,
çamurdan asfalta dönmüş sokaklar arasından,
paçası kirlenmiş çocuklardan,
gölgelere sığınıp yüzünü güneşten kaçıran insanlardan,
ifade edilemeyen kelimelerden,
sıyrılıp gidemediğimiz ve bir türlü de varamadığımız yarınlarımızdan,
binlerce güzellikten uzakta yaşadığımız KENDİMİZe
binlerce güzel ses ile eşlik ederek GÜNE katılmak dileğiyle
GÜNAYDIN

38
ve gün uyandı mahmurluğu üzerinden sıyırarak, tatlı bir tebessümle göründü ufuktan güneş, gökyüzü sabahın neşesini kattı yeryüzüne, yeryüzü çiğ taneleriyle yüzünü yıkadı, son kalan yapraklar ve ağaçlar hafif rüzgarla sallandı, gün gülümsedi... gülümse...

sevgiyle kal

39
Neresinden katılırsan nehre o kadar hissedersin yaşamı (suyu) , aslolan kaynaktan katılabilmekte ve hatta kaynak olabilmekte yaşama. Sonrasında katıp dereleri kendine derelerle deniz olabilmektir, binlerce kez çoğalarak ve yeniden yeniden yağarak yağmur misali katılarak güne gülümsemek tükenmeden... sevgi ile

40
Bir küçük kar düştü saçlarıma sonra çoğaldılar çoğaldılar çoğaldılar... güneşi düşündüm sımsıcak sarmışken kollarıyla beni bir kar tanesi değdi yüzüme, üşümekten öteye geçti herşey ısındım ve kar yağmaya devam etti saçlarıma... kar yağdı güne katılarak... sevgi ile...

41
Bugün kendimi dinlemeyi öğrendim, en güzel masalları, en güzel şiirleri anlattım kendimi dinlerken kendime.: -) gülümsedim, güneş açtı sabahın ayazında ısındı toprak ve toprağa ayağımı basan ben.. gülümse ve içindeki güneşi uyandır... sevgilerin bu seferki adresi sen ol...

42
hiç yeni doğan bir güne sordun mu? gecenin karanlığından aydınlığa geçerken neler hissediyorsun diye ve seslerini dinledin mi her yeni doğuşun?
ey aydınlık yüklü gün, yine neler getirdin bugün bana, sen her sabah aynı güzellikte doğarken ve mevsimlerini şaşırmazken, gülücükleri her sabah yüzüne asarken, kuşları uyandırırken ve güneşin ilk ışıklarıyla yüzünü yıkarken neler düşünürsün diyebildin mi?

ve her sabah uyandığında kendini doğan gün gibi hissedebildin mi? eğer hissetmediysen ilk gün doğumunda günle beraber uyan ve güneşle yıka yüzünü, başlangıcı dinle ve bir müzik kat inceden inceye güne... Günün kendisi ol... Günde seninle kendisi olsun...

43
Ayazda bekletilip soğutulmuş sudan içeceksin, sonra ayaza çıkıp kendini ayaza vereceksin, soğuğu iliklerine kadar hissedeceksin, işte sana mutluluğun ilacı, bu kendini görmeni sağlayacak en büyük ilaçmış: -) derler ki biz kendimizi topluma göre uyarlamaya çalışmak zorunluluğumuz yüzünden asıl kendimizi unutuyoruz, farkında olmadan yaşadığımız süreçte sakince oturup düşündüğümüzde yaşantımızın hep başkalarına adanmak üzerine inşaa edildiğini anlayacağız. Ne yapmak mı gerekiyor... Onu da düşünün kararı siz verin: -) bu yazı nereden çıktı diyeceksiniz sabah sabah belki bir haberden, belki de bir yazıdan ama düşününce gerçek olduğunu anlayınca paylaşmak istedim. Hayatı bizim için koşullandırılmış adanmışlık üzerine inşaa eden bir yapı içerisinde kendimizi bulup sevebiliyorsak ne mutlu bize... sevgilerin en güzeli ile kal...

devam eder yaşammmmm...... ve biz içindeyizdir halennnnn...

44
bizler iki bilinmeyenli bir denklemde eşitliğin diğer kenarında yer alıyoruz. eşitliğin bilinmeyenlerinin alacağı değerlere göre değişime uğruyor ve durumumuzu değiştiriyoruz. Acaba eşitliğin diğer tarafına geçip bilinmeyenleri kendimizin belirleme şansı var mı diye sorgulamıyoruz yaşamı bilinmeyenlere birileri bir değer veriyor ve biz o değerlere göre bazen iyi, bazen kötü, bazen çılgın bazen sevgili, bazen dost bazende bir hiç olabiliyoruz. herşey eşitliğin terazide durması için değil sadece bilinmeyenlere bir değer biçilmesiyle ölçülüyor... bizim yapmamız gereken eşitliği kaldırıp bilinmeyenleri de ortadan kaldırıp başkalarının vereceği değerlerle değil kendi değerlerimizi onlara kabul ettirmektir derim.. ve günü kendim olarak Selamlarım... Sevgiyle Kal

45
istanbul'mu uzaklaştı gökyüzünden

Çocukluğumda yıldızları toplardım gökyüzünden, sık sık yutulsamda oyunlarda her akşam binlerce olurdu yeniden yıldızlar. büyülü gibiydi gece ve gökyüzü ben aldıkça artıyorlardı düşünürdüm yutulduğum yıldızları kazanan çocuklar yeniden gökyüzüne mi saklıyorlardı onları yoksa yeniden paylaşmak adınamı atıyorlardı onları gökyüzüne

şimdi istanbul'mu uzaklaştı gökyüzünden yoksa artık onları yerine asacak çocuklar mı kalmadı, nereye saklanır yıldızlar nereye saklanır düşlerim, sen hiç yıldızlarla oynadınmı, cebine yıldız doldurup kanatlandın mı gökyüzüne, biz çocukken sımsıcak düşlerimiz vardı ve gaz lambası ile aydınlanırdı evimiz, devasa sokak lambalarımız yoktu bu yüzden yıldızlar sarardı geceleri bizi, bu yüzden hıçkırıklarımıza katardık AYDEDE'yi, şimdi sokakların ve şehrin parlak ışıkları altında kaybettik yıldızları ve geceyi... Gökyüzünü kat gözlerine, yıldızlarla oyna bugün bulutlar ardında da olsa çağır gelirler onlar gecenin içinden sana.... Güne yıldızlarla başlaman dileğiyle...

46
Günaydın,
Gün - Ay - Dın, Gü-Nay-Dın, Günay - Dın, binlerce anlam ve bir o kadarda kelime yüklü içinde.. Her sabah güne başlarken bir gülümsenin yanında ne kadarda güzel gidiyor değil mi? tıpkı sıcak bir simitin yanında olması gereken bir bardak çay gibi, yada sesini özlediğin bir dostla o simiti paylaşmak gibi. her güne neşe içinde başlaman dileğiyle...

sevgiler....

47
sevgiyi yüreğimize kim ekti, kim biçti orağıyla uzun başakları, yeşilden sarıya dönerken düşüncelerimiz kim değirmende öğüttü düşlerimizi, öğütülemeyenlerimizi kim depoladı dev silolarda dünyada açlığa ve sevgiye muhtaç milyonlarca insan varken kim çürüttü/yaktı onları, belki biz belkide bizleri biz yapmak istemeyen diğerlerimiz.. hayata bir avuç tohum serp birgün mutlaka ona ihtiyaç duyan biri olacaktır. kendin için değil yaşam için ek... bedenin rüzgarda sallansın dökülsün avuç avuç başaklarından sevgi binlerce ol, binlerce olalım...

48
Toprak üşür mü üzerine kaplanan kar tanelerinden, ya derinliklere saklanan karıncalar. Hiç dikkatinizi çektimi tüm serçeleri göç etti bu kentin aslında göç ettirdik, üşüten ve aç bırakan asfaltlarımızla ve taş binalarımızla onlar artık çok az kaldılar. Yitirdiğimiz toprak üşüyor üzerine örtülen demir yüklü betonlardan, serçeleri yuvasız kaldı, sokaklarımızda bahçesiz. karın üzerine çamur sıçrayınca ne kadar kötür görünüyor değil mi? ama toprağın üzerine çamur sıçradığında yine toprak görünüyor. Karın beyazınıda eksoz ve baca dumanlarımızla siyaha çevirdik. Serçelerini yitirdiği gibi kar beyazı rengini de yitirdi bu kent.. Kar beyazı düşler içinde binlerce serçe ötüşüyle uyanmak değil Kar beyazı güzellikler yaratarak milyonlarca serçe ötüşü katarak güne yarınlara ulaşmak dileğiyle...

49
serin bir bahar sabahındayım, hafif bir müzik eşlik ediyor bahara, bahar henüz yeşillenmedi ama insanın içindeki o sessiz sevinci yavaş yavaş canlandırıyor... neyi özlediğimi bilmiyorum bu durumlarda aklıma gelincikler ve papatyalar geliyor, birde dağlarda eriyip nehirlere karışan o kar kütlelerinin o kükreyen sesleri, bahar deyince insanın aklına neler diye düşündüm; aşk, yenilik, canlılık, neşe, sevinç, güzellik, yeşillik, yeniden doğan doğa, çiçekler, kuşlar, böcekler, güneş, sıcaklık, serin sabah yelleri, ürperten sabah, kıpır kıpır duygu yoğunlukları epeyce varmış daha neler var şu an aklıma gelmeyen bahara dair. yaşadığını farkediyor insan her baharda öyle ya kışın ayazında atkılardan, şapkalardan rüzgar değmesin diye yere bakan gözler ne görebilirki... şimdi yaşama katılma zamanı geldi... bahar geldi... gün yine neşeyle doğdu... güne neşeyle katıl... gülümseeeeeeee: -)

50
Havaları ben kötüleştirmedim, dün bahar yağarken güne, bugün şimal yağmurlarına devretti kendini gün üstelik yanına kar tanelerinide alarak geldi... ister kar yağsın, isterse yağmur sen yüreğinde baharı doğur ve yaşat bak tüm cemreler de düştü... şimdi çiçeklerle birlikte yaşama başlama zamanı...

Günün bahar tadında olsun....

51.
bir gözyaşı süzülür gökyüzünden... içindeki binlerce bomba ile yüreğim ağrır, düşüncelerim parçalanır... bir çocuk çığlığı sarar etrafımı, kadınlar ve erkekler, binlerce ses kaplar beni... susarım, kopar içimde fırtınalar, bir ışık renk verir güne... henüz sabah olmamıştır. oysa ekranlardan güneşin doğuşunu gösterir gibi görüntüler verirler, bu kentin yüreğinden kopar binlerce ışık, yanarım...

benim güneşimi kimler doğurmak ister göklerimde, benim düşlerime kim sahip olmak ister, ben mi çağırdım gel aydınlığımı yarat diye..dursun bu dünyanın sessizliği bir çığlıkla olmaz, bin çığlıkla da, milyonlarca çığlıklada... güneşi karartanların ülkesinde ki güneşi biz doğuralım... yoksa evrenin tüm güneşlerine ambargo koyacaklar... güne güneş ışığı düşlerle katılmak kimin tekelinde...

artık demiyorum o iki kelimeyi.. birşey ifade etmiyor çünkü... milyonlar haykırdı ama sadece bir gecede bitti, yıldız karası gökyüzünün saltanatı.... bir avuç ay doğurmadan bu kentin üzerine binlerce yıldız astılar sokaklarına gökten inip ve binlerce ses boğuldu içine gözyaşlarını dökerek....

sesinizi gömün yüreğinize artık ellerinizdir sizi kurtaracak olan... Çünkü ARTIK KAYBEDECEK BİRŞEYİNİZ DE kalmadı....

Talan edilmiş bir iklimin çoğrafyasına...

52.
Bu sabah yağmur var Istanbul'da.. Istanbul yağmurla ıslanırken bende Istanbul oluyorum... Küçük küçük çiçeklerin açtığını görüyorum, ağaçların dallarında filizlenmeler ve tomurcuklanmalar başlamış... Birden, kuş seslerini sık sık duymaya başladığımı hissettim, sanki geri gelmiş gibi yaşam... O aslında hiç gitmedi değil mi ama bize öyle geliyor yani gitmiş gibi: -) Birileri de havaya güzel kokular sıkmış olmalı ve bu ılık bahar sabahında hissedince kokuyu daha fazla ıslanmak isteği doğdu içimde.. Bahar yağmurlarıyla ıslanman dileğiyle...

sevgiyle

53.
Gülümsemek yürekten gelen bir çığlıktır... Çığlıklarını kat güne.. Gözlerinden gelen yaşta doğsun güneş, bahar yüklü güne katılmak için...

54.
yağmur yağıyor ıslanıyorum ve yağmurla birlikte ıslanıyor ağaçlar, aklıma Ahmet Telli'nin bir şiiri geliyor. 'Özletiyor seni bu yağmurlar', özlenen baharın güneşli yüzünden öte birşey değil sanıyorum, birde uzaklara düşmüş dostlar var tabii, her koşulda ıslanarak katıl güne, güneşi görmesende yağmuru hisset doyasıya...

yağmur yüklü sevgilerle...

55.
kendi karanlığını yitirdi gün, güneş aydınlığıyla doğuyor bu sabah, kuşlar şen şakrak öterek eşlik ediyorlar doğumuna güneşin, güneş sancılı beklenmişliklere inat yavaş yavaş doğuyordu, derin derin nefes alış verişini hissediyordum, çığlık çığlığaydı gün ve kıpır kıpırdı içim, binlerce doğumu ve binlerce yaşamı müjdeliyordu gün. ve tabiat ana üzerinde kır çiçekleri ve papatyalar dost olmuşlardı yeşeren çimenlerin içinde. karıncalar yine koşuşturmaya başlayacaklar aralarında. binlerce, milyonlarca canlı katılacak yaşama, gün gülüşlü milyonlarca CANLI... çiçeği, böceği, ağacı, insanı ve hayvanıyla milyonlarca yaşam sevinci...

sevgiler...

56.
Yüreğinde; bir ormanın serinliğini, güneşin aydınlığını ve milyonlarca yıldızın kalabalıklığını yaşaman ve var etmen dileğiyle...
Bahar yüklü gülüşlerle kal...

57.
Bir yığın fırtınadan çıktık düştüğümüz yer kendi sessizliğimiz oldu. sevgiler ve dostluklar ilkbaharın gelmesiyle dağlarda eriyen karların yarattığı çoşku dolu su kütleleri gibiyken birden yazın kurak ve cılız akışkanlığına döndü.

Dostlar susmamalı biri sussa diğer konuşmalı ve yazmalı yazacak birşeyler mutlaka vardır. Kelimeler yoksa bile günün kendisi vardır yazılacak.. sevgiyle...

58.
binlerce yıldan onlarca çağdan beri yaşam hep iyi ile kötünün, gece ile gündüzün, sevgi ile nefretin, gülümseme ile ağlamanın devirleri ile geçmiştir, Tüm bunları yaşarken aradığımız en büyük şey sanırım dostlarımız ve arkadaşlarımız olmuştur paylaşmak adına, paylaşmanın güzelliğine varabilmek yaşanan olumsuzlukları güzelliklere çevirerek bir sevgi seline dönüyor. Paylaşmanın güzelliği içinde dostlarınla sevgilerin en güzelini yaşaman dileğiyle

59.
Ey badı sabahın anlamlı cümlesi, olaki yağmur damlası düşmemişse yanaklarına ol sabah hemen bir pencereden uzat kafanı ve damlalara teslim et yanaklarını. Gününde, damla üzerine yansıyan ışıklar gibi parıldasın. Neşen ve güzelliğin her daim olsun.

Esenlikle kal gül yüzlü dost

60.
Günaydın Günaydınım,
Bir neşe fırtınası içinde geliverdim dünyaya, ola ki annem sancılar içinde acı çekse de benim günüm aydınlanıverdi güneşle, sabahın o güzel serinliğini bedenimde hissettiğimde.

Tüm başlangıçların en güzelinin içinde olduğunu hissettim. Sancılara değer bir mutlulukla sarınmıştı etrafım, soğuk havalarda çıkmaktan zorlandığım yatağım, ana rahminin sıcaklığını mı veriyordu yoksa? Düşündüm soğuk dünyanın ateşle savaşır atmosferini şimdi düşsel bir sıcaklıkla birlikte yollarda adım adım yürüyorum. Yüzüme değen güneş, ışığıyla, tenimin etrafında dolanan rüzgar ise serinliğiyle beni olmam gereken yere içselliğime götürüyordu. Şimdi satırları yazdığım anda yunus sesleriyle yoğrulmuş piyano sesi var, kanatlarımı kesip attım, dalıverdim denizlerin en derinliklerine. Albatros’un özgürlüğüyle ve dev kaplumbağaların dinginliğiyle salıverdim kendimi okyanusun sularına, gökler benim, denizler benim, rüzgar benim, ben benim diyorum bu sabah, yaşamak çok güzel hoş geldin dünyama güzel insan

Sevgilerimle
Derviş