Yeni Bir Sonbahar Faslı

I-
Sordum,
Daha dün tanışmış sarıyla
Yapraklar,
Bir de kışa bak;
Örtülüyor üstümüze bembeyaz.
Bir güneş vursun da görsün gününü,
Nasıl da düşüyor cemre şubattan;
Bir bebek
Anne karnını tekmeler gibi,
Bahardan önce gelip baharı çekiştirir gibi...

II-
Bu mevsim bizi,
Kasvetli bir üniversite kalabalığına
savururken;
Kampüs cıvıltısında kuşlar ötüyor,
Okul merdivenlerinde eziliyor gençliğimiz
Ve diploma izniyle hayata tükürüyor.
Duraklarda titrek zehirlenmeler
Otobüsü çağırıyor sanki
Ama şoförün yere atılan izmaritleri
Sayabilesi yok ki...
Öğrenci sesleriyle boğulurken taşıtlar,
Şehrimin ışıkları göz kırpıyor uzaktan
Bu da taşranın acı hissesi...

III-
Ah şu kendinden süslü öğrenci kızlar
Göz alsın diye tezgahın önüne koyulmuş gibisiniz,
İçiniz kelek
Ama doğru,
Hepsi manavın üçkağıtçılığı.
Merak etmeyin,
En az sizin kadar hoş
En az sizin kadar boş,
Çok manasız adamlarla teninizi kirleteceksiniz.

IV-
Bak, ağaçların altında
Yapraklar el ele
Nasıl da sevişiyor kapı önlerinde,
Aralık ve sonbahar.
Ekim kasım işleri bu
Edirne berisi aşklar,
Bizse kuru kuru üşüyoruz;
Bir durağın muammasında,
Kars ötesi soğuklar.

V-
Allahım hiç mi iyi bir şey gelmez bu Balkanlardan?
Yurdu hazin bir ayrılık dalgası
Etkisi altına alıyor
Saçlarının dalgası,
Yüzüme vuruyor
Ve bütün gençliğimi alıp götürüyor.
Hava durumu beni sevdiğini söylüyor ama
Kasvetinden geçilmiyor günün.

VI-
Bağlamayla öğretiyoruz sevmeyi,
Anadolu’da yuğurulmuş kalbimize.
Mızrap tellere vuruyor ya
Bir türkü mü söylüyor,
Yoksa acımızı mı dokuyor
Belli değil...

VII-
‘’Kurban olam
Kalem tutan ellere,
Katip arzuhalim yaz yare böyle.
Şekerler ezeyim,
Şirin dillere.’’

Diyor türkü...

VIII-
Biliyorum,
Bütün erkeklere yer var kollarında.
Bilmiyorum bana da var mı?
Seninki sevilmediğin topraklara yağma çabası işte,
Şöyle bir yağar geçersin
başka topraklara
Faydan bile olmaz.

IX-
Dilinin ucundasın bulutun
Hani yağdı yağacak hesabı.
Öyle her yağmurda ıslanılmaz
Ama sen yine de yağ,
Başımın üstünde yerin var.

23 Kasım 2019, 01:03