Yeni Bir Dünyanın Yolcuları

Muzaffer Taşdemir
184

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Yeni Bir Dünyanın Yolcuları

17 Ağustos 1998 Depremi’nde vefat edenlere.

Tabanla tavan, kucak kucağa, sevda gibi,
neşesinden hayatın ne yapıyor, bilmedi?
Ölünün yüz örttüğü bezlerin görevindeydi, perdeler,
şaşkındılar, kıyıya vurmuş, ölü balıklar kadar.
Yarısı uçmuş bir duvarın dibindeki albümde,
eleleydi bir resimde iki sevgili.
Bir mabet hazzıyla, göz göze enkaza saldıkları,
ortak son bir nefes gibi.
Onda bire düşmüştü, bakışın yüksekliği,
Anılar yıkılmış duvarlardan fırlayan demirler gibiydi.
Gelin Bebek, bir ayı ve oyuncak araba,
Arasa da bulamıyorlardı, oynayan bebeği.
Uçururken bir defterde, boydan boya, sağdan sola,
baştan sona, rüzgar sayfaları.
Bir aşk mektubunun sol üst köşesindeydi gülleri,
uçururken esen yel, hesap defterlerini,
ne okuyor, ne kalkıyordu iki sevgili.
Ölümden çok fazlaydı, bu enkazda ölenler.
“Ölüler konuşur mu? ” diye sordu,
onları dinleyenler.
Toplu bir duaya “amin” der gibi,bükük boyunlu,
yıkılmış, mahzun, mahcup duvarlar.
üst üste yıkılmış tavanlarda ölü günaydınlar saklayan hayat,
gerçeği kadar hayattan kalan hatırat
Cevapsız çağrılarla dolu on binlerce telefon,
sahibi kalmayan cüzdanların kavuşamaz resimleri,
bitmiş ömürlerin yetim paracıkları.
Yokluk kabul etmez sevdaların, ölmeyen aşkları,
Ebedilik yüklenmiş eşyanın, ölüm canlanışları.
Kıyamete mahkûm bir aşkın, varlık kadar var olan andı,
hepsi birden yürüdü, yeni bir dünyanın yolcuları.

Muzaffer Taşdemir
Kayıt Tarihi : 22.10.2009 21:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muzaffer Taşdemir