Günler çok uzun geçerdi
Çocukların yaramazlığı görülmezdi
Gölgelerde çok koyu olurdu muhabbet
Geceler kısaydı uzardı ve samimiydi ibadet
İftar sahur vaktinde komşular sırayla gezilirdi
Eldeki yemeklerden birbirine ikram edilirdi
Acılar hüzünler mutluluklar karşılıkla paylaşılırdı
Yüzlerde tarifsiz bir gülümseme huzur kalırdı
Çaylar demlenir sırayla evlerin önünde toplanırdı
Minarenin ışığı yanmasıyla herkes kaybolurdu
Cami çıkışında bir oh deyişle sigara yakılırdı
Kimseler eve girmezdi sırayla hikâyeler anlatılırdı
Ve annemin geç oldu sesini duymadan oynardım
Babanım kucağında uykuya dalardım
Büyük huzurla merhaba derdik sabaha
Sokağa çıkar bakardım etrafıma
Kimseler yoktu başörtülü kadınlar
Birden doluşur kuran okunurdu evimizde
Gözlerden tek tek yaşlar boşalırdı
Ve sonra ilahiler okunurdu
Annemin kadınların yüzleri değişirdi
Beyaza dönerdi bir ağızdan âmin derlerdi
Kendimi tutamaz bende âmin derdim
Başımı okşarlardı cebime bir mendil koyarlardı
Mendilin içinden bir buçuk lira çıkardı
Bilye alırdım geceye kadar oynardım
Ama Biray sonunda biterdi
Gelir diye beklerim üç beş gün gelmezdi
Annem baba anlatırdı ramazanın değerini
Büyüdükçe değişti her şey saça yağınca aklar
Ah çocukluğumun ramazanı der oldum
Ah gelse o çocukluğumun günleri
Kapılsam bir oyuna kimseler bilmese yerimi
Yaşasam o huzurla gönlümce
Yeni baştan çocukluk günlerimi
Kayıt Tarihi : 29.5.2017 16:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!