Güneşten damlayan sıcacık nağmeler
Her yaprağa usanmadan dokundu
İnlercesine herbirine hayatı yazmaya koyuldu
Acıya gebe tatlı bir sevdaydı anlattığı
Soluksuzluğu kana bulaşan
Tatlı ama uçucu bulutlarda dolaştıran
Çok kereler yalvardı bakışların anlamları
İsyan etmeler gerçekleşmeye yeltenmedi
Candan sıyrılan aşk kırıntıları
Siyah gecelerden aydınlık günler doğurdu
Yakınlığınca uzak kumsal
Yasaktı balığa yoksa ölürdü
Eli değmeden yengece
Mecburen dündeki yalnızlığına döndü
Ayrı ırmakların ters yönlü suyu gibi
Ayrı mevsimlerin semadaki kokusu gibi
Vardı çoktu yanıktı dokunuşu
Ve cesaretsiz yengeç kabuğuna çekildi
Dipte kaya kuytusunda olamayan
Işığa aşık balık
Ayak sürüye sürüye
Ayrılığı seçti
Ve herşey delirdi sanki
Önce
Yükseldi çanların sesi
Ten istemeden
Özlenmeden
Çaresizce sessizleşti
Yine aynı gök
Yine aynı yürek
Yine aynı sevda
Tek fark duyan yoktu çığlıkları
Yine yangınlar kaldı tek başına
Sonra
Çanlar sustu bir bir
Sağırlık bitti
Körlük bitti
Griler damladı tablodan
Gerçeğe döndü zaman
Puslu manzaraydı mekan
Geriye kalan
Hatıraları süsleyen aşk oldu
Her anılışında gözler sağnakla doldu
Yüz acıyla burkulurken
En değerli olan aşk
Dönüp dolaşıp
Nefese hançeriyle bağdaş kurdu
Ve şimdi balık
Yanına soğuk güneşini almış
Ceplerine yalnızlık doldurmuş
Kumsaldan uzak
Yalan tebessümler içinde
Kısır döngüde dolaşır durur
Gel gör ki
Dokunamadığı yengeç
Özlediği tek varoluştur...
(17 11 2007)
Aslı DemirelKayıt Tarihi : 19.11.2007 04:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)