Ben yoklukla boğuşan,çok zengin bir varisim.
Üç şey kaldı babamdan,din,ahlak ve soyisim.
Bu üç şeye kalp denen bir bağ ile bağlandım.
Ne yoksulluklar gördüm,yıkılmadım,yılmadım.
Ne ahlaksız,ne dinsiz tekliflerle geldiler.
Reddedince,adımı defterlerden sildiler.
Adımı silenlere soyadımla saldırdım.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
'Ne ahlaksız,ne dinsiz tekliflerle geldiler.
Reddedince,adımı defterlerden sildiler.
Adımı silenlere soyadımla saldırdım.
Çok şükür,cücelikle çok devleri yıldırdım. '
Var edenden başkasına secde etmeyen,boyun eymeyen bu değerli yüreği kutluyorum!
Çok iddialı bir şiir okudum.Aynı zamanda yerli yerinde ustalıkla yazılmış, Şairi tebrik etmekten başka ne diyilebilir ki.
Bizde kendisin kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum.Selamlar+
bak siir seni cok sevdim gelip gidip okuycam :)
seni yazan yuce gonullu bir adam siirlerini sevdigim bir sair ve benim ÜLKÜDASIM..
Ben yoklukla boğuşan,çok zengin bir varisim.
Üç şey kaldı babamdan,din,ahlak ve soyisim.
Bu üç şeye kalp denen bir bağ ile bağlandım.
Ne yoksulluklar gördüm,yıkılmadım,yılmadım.
Ne ahlaksız,ne dinsiz tekliflerle geldiler.
Reddedince,adımı defterlerden sildiler.
Adımı silenlere soyadımla saldırdım.
Çok şükür,cücelikle çok devleri yıldırdım.
Devraldığım mirasla mutlu oldum her zaman.
Bilmem,bıraktığıma ne diyecek devralan.
Olmazsa olmazlarım soyadım,din ve ahlak.
Babamdan üç şey kaldı oğluma aktaracak.
Ben bu üç pırlantaya iki elmas eklerim.
Biri ülkücülüğüm,biri de şiirlerim.
Azrail başucuma gelip dikildiğinde,
İki Bozkurt görecek bu fakirin ininde.
Ve şiirler...Gönlümden damlayan şiirlerim.
Şiirler ki,emeğim,şerefim,alınterim.
.... mükemmeldi , beğeniyle okudum.. ..yüreğine sağlık değerli arkadaşım... daim olsun kaleminiz :)
tam puanımla antoda ve listemdesiniz :)
YÜREK SEVDANIZI KUTLUYORUM..
YÜREKLİ ŞAİRİMİZDEN YÜREKLİ BİR ŞİİR KUTLARIM DOST
KALİTEDEN TAVİZ VERMEYEN USTA KALEM.
YİNE ALIŞILMIŞ ENFES TAT VE
LEZZETTE,ŞİİRSELLİĞİ TARTIŞILMAZ
ÜSTÜN NİTELİKTE,OKUMASINA
DOYUM OLMAYAN FEVKALADE GÜZEL
BİR HECE ŞİİRİYDİ.
SEVEREK,HAZ LA VE İMRENLE OKUDUM.
KUTLUYORUM TÜM KALBİMLE.
TAM PUAN VE SAYGILAR.......HALİLŞAKİR
'İnsan ilkeleriyle inanıp, yaşayacak.
Ülküsüyle her yerde ismiyle anılacak.
Antoloji tanıttı bize CÜCE dev adam.
Benim ÜLKÜDAŞIM O ; adam gibi bir ADAM.'
Ülküdaşıma selamlar, sevgiler olsun.Şükrü Topallar
Çok güzel, çok anlamlı bir eser okudum... kutluyorum...
Harika bir okadar da anlamli bu guzel siirnizi bizlere sundugunuz icin cok etsekkurler Eyup Bey Yurek sesiniz hic susmasin... Saygilar, 10+ant.
Bu şiir ile ilgili 19 tane yorum bulunmakta