küçücük kel gözleriyle,
gözlerine bakıyordu
kızın adam.
sofraydı,
tabaklardı,
bol çataldı.
bir güneş büyüklüğündeki başından,
kızın sarışın tellerini yalayan
ışıklar çağlatıyordu adam.
sarışındı,
yeşil gözleri vardı,
vardı çekik eliptik gözleri.
sıkıldı, uzak duvarlara baktıydı.
daha da sivrildi
kıza bakışları adamın,
hırsla buğulu nefesi, sütbeyaz tenini
sıyırdı kızın. tenini, bir çift billur ışıklı yeşim göz kakmalı
o sedef mermeri.
teşekkürler ederdi,
ederdi ederi kadar.
sesi nasıl özeldi/şelaleydi/şırıltıydı/dut yaprağı yiyen tırtıldı.
anladı adam,
kibri çorak bir dağ adam/anladı.
kıza pek ötelerden el ettiğini.
yemek bitsin diye,
sıklaştı civa yudumları, büyüdü küçücek lokmaları,
çiğnedikleri kahırdı çokça karanlık hayata
alçalmaya dair şapşahsi prensipleri.
kalktılar masadan, hem yemekhaneydi
alt üstü,
garsonlar hiç bulunmazlardı.
oysa bahşişti
dışkıladıkları masalarda,
kırık kızıl kalpler, habis urlar misal,
ak tuzluklardı bulut bulut,
tabaklardı hem,
bol çataldı.
...ezcümle üzüldü adam,
bir sefer daha içine attı
bir sefer daha diri diri
dişledi gök hakisi umutlarını.
Kayıt Tarihi : 12.7.2005 08:50:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Ferit Coşan](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/07/12/yemekte.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!