Aynur Uluç - Yelpazede Bozulma Çizgisi Ş ...

Aynur Uluç
498

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Her zaman ağzına kadar dolu olmayı gerektirecek bir hattın otobüsüydü. Körüklü oluşu bile onu rahatlatmıyordu. Ve yine dolmuştu bile, daha ana yola bile varmadan. Usulca, her zamanki gibi, tüm itaatkârlığıyla durağa yaklaştı. Durdu. Ön kapısı açıldı. Otobüse binecek olan yolcular bindi. İnecek yolcu… yoktu. O durak bu saatte sadece, zaten dolu olan otobüse yeni yolcuların kendine yer açma çabası içindi. Otobüs yeniden kalkış için kendini hazırladı. Ama hiç bir hareket olmuyordu. Otobüsün içindeki yolcular işe geç kalıyordu. Herkeste huzursuz bir kıpırdanma, bir homurdanma, şöyle bir saatine bakış, sürücüye bakış… Hayır, hiç bir hareket olmuyordu. Sürücü ne bir yere telefon ediyor, ne solundan peş peşe hızla geçmekte olan diğer otobüsleri durdurup kendi yolcularını onlara geçirmeye çalışıyor, ne de yolculara otobüsten inmeleri konusunda bir şey söylüyordu. Üç otobüs de peş peşe yanlarından hızla geçip gidince, yolcular aşağı inmeye başladılar. Öyle ya, durakta duran ve içi yolcu dolu olan bir otobüsün yanından geçerken niye dursunlardı ki…Yolcular, az ilerde bir araç bulacaklarmış gibi yürümeye başladılar. Üstelik minibüsler de dolu geliyordu. Onları alabilecek otobüslerin de henüz gittiği düşünülürse yenilerinin gelmesi için zaman gerekti. Dönüp sürücüyle kavga etmeye bile vakit yoktu. Gecikmiş bir otobüs, bir çoğu için kaçırılacak bir vapur demekti. O gün de okullar yeni açılmıştı ve trafik berbattı. Hay Allah! ! ! Ne aksilikti. Sırası mıydı şimdi bozulan bir otobüse denk gelmenin.

“Otobüs bozulmuştu.” Durup da kalkmadığına göre… kesinlikle bozulmuş olmalıydı. Yolculardan birisinin aklına takılmıştı bu soru. “Otobüs bozulmuştu” deyip durdu kendi kendine, bu basit gibi görünen konuyu neden düşündüğünü düşünmeyi de ihmal etmeyerek… Bir gariplik vardı durumda. Yol boyunca bu konu her ne kadar ara ara aklına gelse de düşünme sırasındaki birincil sorunu, bir an önce işine ulaşmaktı. Ancak işine varır varmaz o rahatlama duygusuyla, aradığı yanıtı buluverdi. Hayır… Otobüs bozulmamıştı; sürücü bozulmuştu. O kadar tepkisiz durduğuna göre otobüs değil, sürücü bozulmuş olmalıydı ve bunu o anda tek bir yolcu bile fark edememişti.

Aynur Uluç

Karşın 2009 / Sayı 11

Tamamını Oku