ayrık tarlayı kaplardı,
takma sabanı zorlardı
kazma balyoz-küssük elde,
eller nasırlı
nasırlı eller; taş çıkarır
mera açar, çarşak yığardı
yel kovardı, yelkovanı
Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Devamını Oku
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
uzaktaki dağ tarlalarından kırmızı (bulgurluk) buğdaylı başaklar elde etmek için kışın kapı ağzında olduğuna aldırmaksızın 'ya nasip' deyip sabanın kulpuna yapışmak gerekirdi ama çoğu kez beklenen olmaz fırtına bastırır çiftçi ıslandığına aldırmaz, hayvanlarını hıfzetmeye öncelik verirdi yel kovardı yelkovanı
saygılarımla İbrahim Çelikli
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta