Bak bu zaman …dünyaya doğru
pençeleri bronz gagası kanca
bu da tarih yılanların ecesi
burası da yasına çağlar adanan
perdeleri sönük martavlu
az sonra çatlayacak ar damarları
günah gülleri gibi bir
ilk gece başlayacak
Az sonra sevgilim az sonra
çağırdığı çukurdan
elinde bir alfa kılıcı
yalanların ecesi kalkacak
ne ay taşının zıpkın zehiri
ne yıldızın beşli pike sortisi
hiç birisi yer’i yerden kaldıramayacak
Yüzünü bu yana dön
tut elimi sevgilim
bir yürüyüş koyverelim umutsuzluk ucundan
havası hâr
çalımı göknar
yeli poyraz biçimli
bir yürüyüş… sınıra doğru
nasıl olsa bir acı ağıt
boy ölçüsü iki taş
varıp varacağımız
konvoyumuz şenlik olsun
festival ki süsen zamanı
delikanlı halayları kurulsun
hasta sayrı çoluk çocuk
genç kızlar ki gülüşleri benekli
ardımızdan gel olsun
yoksul evler
aşı boya
perde gülleri
sevgilinin sesindeki uçuran dalga
sardığında saparna
akıl alan fistan dönüşü
yolumuza dol olsun
alfa da ne!
beta da kim!
gamma kimin delisi!
gör hele
açılsın da kavuşmanın kolları
külseverin kaltağı kaç para eder
seni gidi gömüt gülü
seni ölüm hızmalı
bir çukur az
mezarını bin korugan kazmalı
Bak bu insan
soluğu can
tıpırtısı tabiat
eli ekmek
gözü gündüz
parmakları töz ucu
bu sevgili
sesi işve
dili iksir
dorukları sığınak
göz ucundan gelişleri
çağ götürür sağanak!
Ali Tekmil / 12.12.2007
Ali TekmilKayıt Tarihi : 13.12.2007 00:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!