Bir nefeslik dinlenmek için geldim bu sahil kasabasına...
İstediğim şey kasabalı bir deniz yıldızı olmaktı...
Çok fazla sorumluluk yükledim mesai saatlerinin dışındaki zamanlara....
Güvercinler,
Musallaya konan bedenler,
Katolik papazlar,
Dışı yaldızlı,çürümüş konaklar,
Arnavut kaldırımlı sokaklar,
neon lambaları
ve burnunu koluna silen yetimhane çocukları,
Yel değirmenleri var tepelerde...
Zülcenah'ın gözyaşları inhitatın seyrini belgeliyor sanki...
ve İstanbul yüzüme bakmaya utanıyor uzaklara her daldığımda...
sessiz bir güz istilasından çıkan menekşelerin yapraklarını alçıya alıyorum,
otistik bir kız çocuğunun kaçırdığı bakışlarından süzüp çıkardığımkorku,korkutuyor beni....
kimse karışmıyor karmaşalarıma...
kimselerle karşılaşmıyorum yol ayrımlarında...
Çikolatlı besiyerlerine ektiğim tebessümler de hesap sormazoldu...
sevinmeli miyim?
yoksa sualsiz bir hayatın bedelini ödemekten korkmalı mıyım?
istediğim bu değil....
ama ne?
Kayıt Tarihi : 25.9.2012 13:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!