Atıp da içine derdi tasayı,
Döndükçe hislenir yel değirmeni.
Unutur zamanla haftayı ayı,
Rüzgarla beslenir yel değirmeni.
Gecenin yorgunu günün galibi,
Sürekli mekanı bir dağın gibi,
İlkbahar gelince bir gelin gibi,
Kendine süslenir yel değirmeni.
Sevdanın yolunda yorulmak bilmez,
Nazlanıp aşkına kırılmak bilmez,
Bir saçı Leyla’ya sarılmak bilmez,
Taşlara yaslanır yel değirmeni.
Kışın ayazında karın buzunda,
Gökten yere yağan asit tozunda,
Çatlamış toprağın susuz yazında,
Gözleri ıslanır yel değirmeni.
Rüzgarın yönüyle karışır işler,
Aniden tersine dönmeye başlar,
Gökte kanat vurup uçmaya başlar.
Kuşlara seslenir yel değirmeni.
Bunca yaşantısı sabırla dolu,
Geçmişten bugüne uzanır yolu,
Kırılır zamanla kanadı kolu,
Ayakta paslanır yel değirmeni.
Kayıt Tarihi : 19.3.2009 11:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yatakta da paslanır insanın oğlu
Hayallerde kaldı yel değirmeni
Yoktur artık bir geleni gideni
selam yazan kaleme teşekkür
TÜM YORUMLAR (1)