Bugün yine saçlarını savuruyorsun rüzgar eşliğinde
Tenin inciler döküyor yine eskisi gibi midye içinde
Yapışmış kırmızı gülüşlerin güneşin doğduğu yere
Ben size anlatıyorum diyorsun inatla
Hazırlandığını yeni bir mevsime...
Sana yapılan haksızlıklara rağmen
Bir elinde hala geleceğin mavi gözleri
Diğerinde geçmişin kınası
Her ikisi de benim dercesine
Gökdeleni dikiyorsun Mahmut Beyin ahşap evinin yanına...
Sizden gelen her şey kabül dercesine
Seviyorsun içindekileri
Birbiriyle buluşan dudaklara dalgalarını uzatıyorsun taşları yalayan,
Ağlayan gözlere bir yaprak gönderiyorsun yeşilinden,
Duaları iletiyorsun gökyüzüne kurdeleli dallarından,
Yeni uyanan dillere tattırıyorsun sıcak simidin susamından,
Bir fon müziği çalıyor sanki vapurdan görüntünde arkadan,
Yaşamın her inceliğini hatırlatıyorsun durmadan.
Dünya dursa ben devam edeceğim dönmeye dercesine
Bir kitapsın bazen tarihi sorgulayanlara
Bir mendilsin bazen aşkını kaybedenlere
Bir yön belki hayatın amacını arayanlara
Bir evlatsın bazen oğlunu şehit verenlere
Bir yaşlının edasıyla bir gencin dinamizmine sahip
Ey güzel İstanbul’um.......
Bil ki;
Sende uyandığım......
Senin teninde uyuyacağım ebediyete.......
(04/2005)
Şaziye Aylin UyanıkKayıt Tarihi : 29.4.2005 09:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (4)