Yediden Yetmişe
Evrimsel tekamülün nesiller üzerinden olması yani öğrenilenler, kısmen bir sonraki nesle aktarılıyor; aktarılan bilgilerin çok azı diğer nesilde gelişiyor! Bir ömürde, aslen tekamül olsa da görünmesi imkansız! Yani insan, yedisinde ne ise yetmişinde de o huyda gider! Bu bir iddia değil, gözlem! Filmlerde 70 yaşına gelmiş birinin küçüklüğünü, hayal olarak canlandırırken huy olarak da benzetirler! Çünkü “Can çıkar, huy çıkmaz! ” İnsan, aynı ömürde değişimi gösteremez! Bir önceki veriler, huylar, öğretiler üzerinden yaşar; sonraki nesilde onun geliştirdiklerini yaşar! Yani gelişim, tekamül, aynı nesilde olsa da gözlenmez!
Bu nedenle “Soy”, insanlar arasında önemsenmiş. Eskilerde “Seçilmiş ırk”, tekamül ve gelişimi gösterebilen, diğerlerinden ileride olarak düşünülen veya iddia edilen! Bazı toplumlarda “Hanedan” olanlar ayrıcalıklı görülmüş; bazılarında “Asiller, soylular” sınıfı oluşmuş!
Tekamül, söylemle olmaz! Eylemle de olmaz! Zaten tekamül, aynı ömürde pratik edilmez! Bir sonraki nesilde görünür, pratik edilir! “Evrim-Devrim” yazımda bahsetmiştim; doğal akışa, evrime, “Devrim” ile müdahale olur ise “Karşı Devrim” ile o geri alınır! Sloganla olmaz! Uygulamada her şey sırıtır! Çoğu ideolojilerde, sloganda “Özgürlük! ” vardır, uygulamada “Cahillik! ” sergilenir! “Sosyal adalet! ” söylemi de uygulamada güme gider! Bazı dinsel söylemlerde de benzer durumlar olur; adeta fakirlik övülür, kıt-kanaat vaazlar olur; uygulamada neler neler olur, girmeyim! Vatan kurtaran “İdealistler”, sloganda sınır tanımaz, uygulamada zaten ortada olmaz! Mesela; kıyafetinden sorgulama alışkanlığı kolay kolay kalkmıyor! Kıyafet yasaklarının toplumda ne yaralar açtığını da biliyor eskiler! Hala kıyafet üzerinden birileri diğerlerine hesap soruyor. Dün "Kapalı" diye hesap sorduklarına, bu gün "Şuh" diye hesap soran var! Başını kapar, başka yerini açar bundan sana ne? Toplumsal ahlak, kolay gelişmez! Bu kıyafet düşmanlığını yapanların kendilerini ele verdiklerini düşünüyorum! Tahammül edemiyorlar farklı olana! Bazıları önceleri, dini kötülerdi ve adeta dine düşman kesilirlerdi; şimdi din savunmaya kalkıyor! Bu aynı ömürde olamıyor! Bir nesil sonrası için söz konusu! Bu yüzden bunların her yaptığı veya söylediği sırıtıyor! Havada asılı kalıyor, güvenilmiyor! Aklı olan da zaten güvenmez! Slogandan öteye geçemez bu durumda olanların iddiaları! Geliştiklerini söyleseler bile aslen gelişmediklerini kusarlar! Yani “Yedisinde ne ise yetmişinde de o dur! ” boşuna söylemlerine bakıp da ümitlenmeyin; değişemezler, gelişemezler! Ha diğerleri de yani karşıtları, onlar da değişemiyor, gelişemiyor! Tahterevallinin iki ucuna oturmuşlar, birbirlerini nöbetleşe, bir aşağı indiriyorlar bir yukarı çıkarıyorlar! Gelişim, değişim, başka bahara kalıyor! Şeytan taşlamaya devam! Ne şeytan ölüyor, ne de taşlayan, şeytandan kurtuluyor!
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta