Öyle büyük olmalı ki yüreğin,
Tüm kâinatı yutmalı.
Karanlık, şimşekli, boranlı gece.
Duvarları set olmalı, kimse korkmamalı.
Çatır, çatır depremlerle, yürek atmalı,
Un ufak olmalı enkaz,
Zaman eritmeli betonu.
Ah o özlenen toprak, ortaya çık.
Özenle sakladığım hazinem
Yedi bohça içinde, yedi renkli kadifem,
Narin, narin katlar açılmalı,
Nihayet gözler görmeli.
Evet, evet, bu tohum o demeli.
Kirlidir ellerim, yakışmaz ellemeye,
Ama biri onu toprağa gömmeli.
Su ile gark olsunda bedenim,
Belki o zaman ışıldar ellerim.
Sabaha varmaya üçte bir var,
Ektim onu toprağa, dualarla.
Minik zümrüt şişem, karanlıkta parlayan,
İçerisinde zulüm gözyaşları,
Haydi, analar vakit sizin,
Doğurun yedi veren gülleri.
İçinizden en günahkârı gelsin buraya,
Şişe senin, güzel ruhlu kadın.
Bir damla yeter dökmeye,
Şimdi çatladı zaman,
Işık sızdı, afakanlar cehennemin dibine.
Tebessüm eden beni – Âdem,
Gülüşen hoplayan çocuklar,
Gökkuşağı çıktı bak.
Nasıl sabır bizim idiyse.
Elbet, vakit bizimdir,
Uykudan uyandın artık.
Kokudan anlasana, kokudan anlasana…….
Kayıt Tarihi : 23.11.2020 22:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir tohum tüm âlemi değiştirebilir...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!