Sevgili
Bu konuşmadan kendine pay çıkarma
Ben de değilim konuşan…
Her miladın bir ölümü yazılır dünyanın yaratılışıyla
Eksilmiş öyküler boyunca
Seni andım…
Teninden göç eden mülteci dualarım
Vazgeçtiğim inancım…
Senden sonra da başka sesler karıştı ruhuma…
Bütün kutsal kitaplardan geçtim
Bilmediğim dillerde duydum ismini
Herkes bana benzetiyordu seni
Kara kaplı,mühürlü bir kitapta uyuyorduk
Güneşini içen bir coğrafyanın
Karanlık kapıları ardında yeniden yaratıyorlar bizi
Tanrıların alaycı ellerinde eğiliyoruz
İkiye bölünmüş camdan bir kalbi
Göğsümüzü acıtarak bize emanet ediyorlar
Ve “yürü “diyorlar “kendiniz olana kadar”
Kapılara kulak veren başka vücutlar
Bizi dinliyorlar
Hiç kimse bir şey anlamıyor…
Sen siyah bir kuğuya dönüşüp ince bir tül gibi kayboluyorsun
Ben dirilmemiş çamur vücudumda
Kalbinin yarısını tutuyorum
Arada bir kendi bedenime girip
Seni arıyorum su kenarlarında…
Yeryüzü uyuduğunda sana rastlıyorum
Hayallerimde taşıdığım yıldız
Bütün zaferlerin ödülü gibi sen
Bana sunulan her şeyden
Daha değerliydin.
Gecenin içinde eriyen bir inci damlasını ağlıyorum
Okyanusların derinliklerinden gelen
Mavi,ıssız,sakin bir uykudasın
Yedi uyurlardan birisin…
Uyandığında ben olmayacağım
Beklide hiç olmadım
Kara kaplı kitabın
Kapalı kapıların anlattığı kadarım
Tanrıların eğlendiği kadar…
İşte o tanrılar başka bir bedende
Yağmurların sesiyle yaşadığın zamana bırakacaklar beni
Unuttuğun yabancı adamlar gibi
Adını seslendiğimde duymayacaksın
Tanımayacaksın…
Oysa ben sadece bir gündüz için yaratılıyorum
Yarım bir kalp çizip kapına
Gideceğim…
Sevgilim ben çoktan ağladım öykümüzü
Son yağmurdu hatırladın mı?
Kayıt Tarihi : 11.5.2010 18:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!