İstanbula geldiğin zaman ayağın yere sağlam basmalı
Dikkat et gözlerin dolmasın ağlamaklı
Bu şehir bir başka çarpar adamı
Toprağına bastığında başlar ihtişamı
Martı sesleri ile karışır dalga sesleri
Boğazı kaplar sabahın altın yelesi
Kenetlenmiş ellerele bekler bir iki sevgili
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim