Yedi Renk Şiiri - Nigar Tuğbagül Altan

Hep böyle midir,hep böyle mi olacak ayrılıklar?
Neden hep acı verir nedensiz vedalar?

Başını kaldırıp gökyüzüne bak!
Gökkuşağının yedi rengini göreceksin,yedi tepeli bu şehirde
Her renk, bir tepede olacak ayrılık vakti geldiğinde

Zaman tersine işleyecek o an
Hayatın geçecek gözlerinden bir an
Sıcak bir güneş doğacak yağmur vaktinin ardından
Bakarsan eğer güneşe istesen de istemesen de güldürecek yüzünü fakat kısacak gözlerini
Gerçekleri en acı yerinden görmemen içindir bu
Soyunur, çünkü gerçekler tüm çıplaklığıyla güneşe
Şeffaf odalarda saklanamaz artık geceden kalma apartman topuklu kadın
Ayrılık vakti geldimi şehir lekesiyle de güzeldir ama
Beyoğlu tılsımı karışır gider rüzgara

Haydarpaşa Garı kara trenin seni götürdüğü en anlamlı istasyon
Bir masal diyarının son,bilinmeyenler diyarının ilk durağı

Betonlar arasında yaşamak için savaşan bir tek bu şehre bir de saksıda ki adı:Barış çiçeğine üzülürsün bilirim

Aklında en çok Kız Kulesi kalmış
Bir deniz ortasında yalnızlığını benzetirdin kendine onun
Yetmezdi sana naylon sevgiler
Erirlerdi güneşe çıkınca çünkü

Ve Galata Köprüsü...
Martıların selamı var sana bir de yalın ayak,yaşam dilenen dilencinin
Oysa bilmezdi bu dilenci:yaşam bıraktımı seni, dilensen bile tutamayacağını onu bir daha

Son kez bak bu şehre!
Gördümü gözlerin boğazın derin mavisini,düğümlenecek boğazın
Çamlıca Tepeleri'nden seyret şu alemi!
Ne keyif verirdi bir soluk en saf anılardan
Tranvayların beklenmeyen gelişi ve şimdi senin beklenmeyen gidişin...

Duygularını sonsuzluğa bırakma zamanı geldi
Bak! İstasyonda sonsuz yansımalar yapan birbirine paralel iki ayna
Biri apartman topuklu kadın öteki yalın ayak,yaşam dilenen dilenci
Bu şehirde tüm geçmişin bunlar...

Trene binen bir beden
O da senin değil zaten

Başını kaldırıp gökyüzüne bak!
Gökkuşağının yedi rengini göreceksin,yedi tepeli bu şehirde
Yine güneş doğacak elbet, yağmur vaktinin ardından
Kim bilir belki bir kez daha görür belki de göremezsin
Söylesene her renk ayrı bir tepede mi şimdi?
-...
Ayrılık vakti geldi mi İstanbul?