-Bir gece dolunay
yedi küçük yavru verdi sana-
Ayaklarına dolandılar
sevgi istediler senden
yedi küçük köpek yavrusu
ve ikimiz vardık o sahnede
anıların alevinden çıkmış yeni yabancılar
Yedi küçük yavru gibi
aynı odada girip hayatına
gerçek iterken yüreğin çektiği
dokunuşun bana ateşe dokunur gibi
Sonra herşeyi boşverip
hayata inanmak için akan sular sevişmesi
mucizenin ardısıra yolculuk
gövdenin yükselirken büyülenmesi
aşkın belleğine mühürlü an
kavuşan iki heyelan
Bal tadındaydı da neden
sen beni öpünce
başka kadınlar ağlardı hep
almaya gelirlerdi seni
sevincimin kapısından
Sen bana bakınca
gözkapaklarını örterdi başka kadınlar
biz sarılınca
unutur gibi olurduk bir an
yine de hiç kaçılmazdı
odaya dolan hıçkırıklardan
Küçük şaşkın bir yavru gibi
sığınırdım sana
için elvermezdi uzaklaştırmaya
Bense binbir gece masalları anlatırdım
o ölü kadınlar evinde
sarılışımız hiç bitmesin diye
Tıpkı o yavrular gibi
bağlanmaktan korkardın bana da
sevgiyle dokunurken çekerdin elini
başka bir yuva arardın bırakmaya
Kaçıp kaçıp sana geldim
beni bıraktığın yerlerden
üşümüş bir yavru gibi
vardım yanına
Çaresiz çırpındın
acıdın, sevdin
ama almadın içeriye
ikimiz kapalı bir kapının iki yanında
dinledik birbirimizi
Bir an açtın kapıyı
kucağına aldın
sarılır gibi bir hataya
sonra fırlatıp attın
hiç bakmadan ardına
Şimdi sakatlanmış bir iç çekiş
ezilip geçilmiş bahçe
ve tutkunun ışığının körelttiği gözlerle
hiç bitmeyen binbirinci masalı anlatır aşk
yaralı üzgünlükler prensine.
Kayıt Tarihi : 6.9.2002 19:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!