İşgal edilmiş akşamların yedi kırlangıcıydık,
saat yedi dokuz nöbetleri başlayınca
cem karaca taklidi yapardı topal namık
daha vakit var derdik
ama
yine de ağlardık.
seceresi bozuk ayrılıklar vurduğunda kalbimizi
önce figaro necmiyi uğurladık,
tek kolunu aldı diyarına
diğeri yadigar kaldı mehlikaya.
ne renk olduğunu hatırlamasam da,
karanfil sadeliğinde bakmıştı sahtiyan
şosesiz yollara haritasız çıktığı akşam.
ne gören oldu bir daha ne de duyan.
saymaya korkar olmuştum gidenleri,
süreyya
hamzayı vurduğu zaman.
salacaktan yelken açıp, daha boğazı yarılamadan
çığlığı vururdu karşı kıyıya
asiyenin kör gözlerine, gönlüne
ağlayınca yetim ramazan.
şaşı nerimanı hiç saymıyorum dediğinde
bedbaht osman,
kızkulesinin bütün kandilleri sönmüştü
işte o an.
işgal edilmiş akşamların yedi kırlangıcıydık,
her gidenin unuttuğu rüzgarla
cürüm kokan şehirden göç aldık.
Kayıt Tarihi : 28.6.2008 15:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!