Öyle kirli bir çağdayız ki, yedi başlı ejderha gibi tünedi yalan.
Bu yedi başlı ejderhanın ağzından çıkan her söze kanar oldu insan.
Hayıflanmak boşuna, uyanmak İstemiyor işte müslüman.
Oysa doğrular küfür sayılırken ve kirlenirken ahlak, ve her geçen gün biraz daha büyürken bu yalan bataklığı ve bu bataklığı kurutmak yerine eylemsiz kalmayı tercih eder susarsa millet,
Okumazsa, düşünmezse, sorgulamazsa, görmezse gerçekleri, boyun eğerse hakkını gasp edenlere,
İşte o vakit her bir alın terini bin altın sayar da haramı kendine bayram ilan eder yedi başlı zillet.
Ve bu yedi başlı nifak tohumları, çalap çalap diye diye yine kandırırken ahaliyi,
Ve aynı ahali kendisine düşmanlık edenleri görmezden gelirse,
Ve kendisi aç yatarken, cebinde kalanları sefa olarak sunarsa yedi başlı haramzadesine,
Ve görmezse bu kendi yarattığı yedi başlı şeytanı, görmek istemezse millet,
Bile isteye kör bırakırsa kendini, çaba sarf etmezse, cesur davranmazsa bu yedi başlı düşmana karşı, ve doğrularına, değerlerine, milliliğine, birlik ve bütünlüğüne sahip çıkmazsa eğer,
İşte o vakit haramı helal kılar da yetmiş bin yıl açlık çekmez bu yedi başlı ejderha.
Zira fikirsiz, değersiz ve eylemsiz kaldıkça efendilikten köleliğe iner, yücelikten düşer, hiçliğe sayrılır millet.
Yoksulluğu kimliği olur böylece.
Hüriyetsizliği tadar ve koyun olmaya alışır.
Hiçbir milletin yedi başlı ejderhası olmamalı. Hiçbir millet kendine yedi başlı ejderha yaratmamalı. Diyelim ki yarattı ve o yedi başlı ejderha artık kendisine zarar verecek kadar büyüdü, o vakit onu ilimle, akılla yok etmeli veyahut yok etmenin çarelerine bakmalı. Eğer ki bir millet, kendi yarattığı bu yedi başlı zalime bir kere boyun eğmeye görsün, işte o vakit ruhunu kaybetmiş olur. Ve olur da bir gün ruhunu kaybetmeyi göze alarak bu yedi başlı canavarına boyun eğerse; vay ki vay o milletin haline...
Çünkü "İmtihan bitmiş, ateş kazanmıştır."
Tanrı bile o millete artık acımaz olur.
Yani tanrı bile sevmez aptalları ve lanetler gönderdiği kitapların hepsinde varlığını bile isteye alçaltan toplumları. Oysa tanrı gibi tarihte sevmez aptalları.
Çünkü tarih, aptalların yazacağı kadar boş bir zaman dilimi değildir.
Yani aptalların ne tanrı katında ne tarihte ne de gelecekte yeri yoktur. Çünkü tanrı da, tarihte bilir ki kendi canavarına yenilen milletler unutulur. Tarih böylesileri yazmak istemez. Çünkü tarih için bile köleleşen milletler kocaman bir utançtır. Zira tarih, hiçte sevmez utanmayı, çünkü utanç tarihin en kötü kabusu, en ağır hastalığıdır.
Ve tarihin bile utandırmak istemediği bir makam vardır. Ulular ulusu bir makam.
İşte o makamdan insan korkmasa da, tarih korkar. Çünkü o yüce makamın gazabı dünyada siliniş, cehennemde diriliş olarak ortaya çıkar.
Ey tarihe adını şanlı harflerle yazdırmak isteyen milletler,
Bilmelisiniz ki; içinde bulunduğumuz bu kirli çağın adına modern çağ demekle kötülüklerden arınmıyor insanlık. Korkaklıklarınızın, tembelliklerinizin ve beceriksizliklerinizin üstünü medeniyet elbisesi ile örtmekle silinmiyor günahlar.
Ve ey tarihi varlığıyla şereflendirmiş kadim milletler, silkinin ve kendinize gelin. Zira bu çağı kirlerinden arındıracak kutlu güç asil kanınızda ve şanlı mazinizde saklıdır, bilin.
Ve bu kirli çağı her geçen gün daha da yaşanmaz hale getiren insanlığını unutmuş milletler, söylemeden geçemeyeceğim ki bu kirli döneme verdiğiniz şu "modern çağ" adı sizce de komik değil mi?
Burhan Çay
Burhan Çay Giftos LeoKayıt Tarihi : 20.3.2024 15:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!