YB-50 Büyülü ülke... Şiiri - Mehmet Çoban

Mehmet Çoban
1967

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

YB-50 Büyülü ülke...

Rahmetli Bekir amcam
Ondan hikâye anlatacağım
Çocukken anlatmıştı bize
Dinleyin ibret alırsınız diye

Geçmişte bir ülkeyi
İşgal etmiş yabancılar
Emretmiş işgalci kral

En iyisi işgal ettiğimiz halkı
Kendi krallarına yönettirmektir
Etrafındaki yardımcılarıyla beraber
Ülkenin başına geçsinler
Kendi ülkelerini yönetsinler
Biz bütün işgal ettiğimiz ülkelerle
Birebir hiç uğraşamayız der..

Yağdırır emirlerini
Toplayın büyücüleri
İlim irfan sahiplerini
Araştırıp bulsunlar
Acı vermeden
Kan dökmeden
İşgal ettiğimiz ülkenin
Kralının gözünü kör
Yardımcılarını sağır
Etsinler,
Halkın dillerini kessinler

Öyle bir hülyaya dalsınlar ki
Kralları gerçekleri göremesin
Yardımcıları denilenleri duyamasın
Halk sorunlarını dile getiremesin
Kendi kendilerini özgür hissetsinler
Kendi ülkemizi yönetiyoruz desinler

Bütün emirler yerine getirilir
Törenle kral baş'a taç edilir
Ülkenin varlıkları yağmalanır
Ülke yıllık vergilere bağlanılır
Halka yeni yasalar yapılır
Yeni bir yaşama adım atılır

Kral artık
Bakar kördür
Gerçekleri göremez

Yardımcıları
Duyar sağırdır
Gerçekleri duyamaz

Halkın dilleri vardır
Sürekli boş şeyler konuşur
Gerçekleri asla hiç konuşamaz

Böylece işgal sürer gider
Ta… Ki halktan biri derbeder
Saklanmıştır diller kesilirken
Uzun zaman saklanır işgalden
Gün ortalık sakinleşince
Birazda aklı başına gelince
Karar verir gerçekleri açıklamaya
Çıkar bir gün pazarda halk karşısına

“Ey ahali,

Hatırlayın uzun zaman önce
Ülkemiz toptan işgal edilince

Yalan/yalancı güzel sözlerle
Özgürlük sanılan köle düşlerle
Kralımızın gözlerini kör ettiler
Yardımcılarının kulaklarını deldiler
Halkımızın dillerini kestiler
Doğan bebekleri dilsizleştirdiler
Kültürleriyle düşüncesizleştirdiler
Yasalarıyla hepimizi köleleştirdiler

O günden bu yana ülkemize
Körler, sağırlar, dilsizler
Ülkesi demektedirler…

Ülkemizi talan eden işgalciler
Düşlerimizde kurtarıcı kesildiler
Peşine düştüğümüz işgalciler
Bizleri tümüyle köle ettiler
Yıllarca ülkemizi yağmaladılar
Dolambaçlı yollardan dolandılar
Her yıl vergi borcuna bağladılar

Dediler işte rahat ve huzurdasınız
Bu düzende mutlu ve hayattasınız

Zinhar başınıza gören getirmeyin
Ona duyan yardımcılar edinmeyin
Susturun halkı sakın dillendirmeyin

Ey ahali,

Özgür ve mutlu olmak için
Gerçekleri gören kral lazım
Sorunları duyan yardımcılar
Dinlesin kralımızı uyarsınlar
Sorunlarını konuşan halk lazım
Gerçeklerle yönetenleri uyarsınlar

Onun için çocuklarınıza sahip çıkın
Hiçbir zaman dillerini kestirmeyin
Gerçekleri öğrenip konuşabilsinler
Özgürlük yolunda koşabilsinler
Biz kaybettik hayatı, gitti gider
Onlar hayatlarına yazık etmesinler

Bir daha ülkemize asla
Körler, sağırlar, dilsizler
Ülkesi diyemesinler! .. “

Görevliler koştururlar
Konuşanı sustururlar

Yerinde rahat uyu Bekir Amca
Hikâyen çıkıyor sürekli hayatta
İbret almayan tüm toplumlarda

08.01.2006 - İzmir

Mehmet Çoban
Kayıt Tarihi : 8.1.2007 09:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Dün haberlerde söylüyorlar.... Irak'ta gerçek ortaya çıkmış.. Meğer Amerika ve İngiltere'nin Irak'taki emelleri, dünyanın petrol üretiminde üçüncüsü olan Irak petrollerini ele geçirmekmiş.... Ya.... Gerçekten aptal yerine mi koyuyorsunuz insanları? ... Bunun böyle olduğunu, Irak İran'a 1980 de saldırırken, maşa olarak kullanılırken, Amerika'nın İran petrollerinde gözü olduğunu, bu günde aynı teranelerle savaş peşinde olduğunu, Irak'a saldırırken asıl amacının böyle olduğunu bilmeyecek ne var? Herkesi kendiniz gibi uyuyor mu sanıyorsunuz? Herkesi Amerika'nın ve batının özgürlükçü ama gerçekte emperyalist şarkılarından gözü dönmüş, büyülenmiş mi sanıyorsunuz? Dün Irak'ta Saddam'a karşı özgürlük mücadelesi veren Kürtler ve liderleri Talabani şii kökenli toplum ve liderleri Amerikan maşası Saddam'ı çılgınca asarlarken meclislerinde Irak petrollerini Amerika ve İngiltere'ye satan yasayı konuşuyorlardı. Amerika ve Batı'nın özgürlük şarkılarından gözü dönmüş ve büyülenmiş olarak. Aynı Amerika, İran'da kendisine karşı yapılmış devrimi yıkıp, maşası şah gibi bir maşayı getirerek İran'a el koymaya çalışıyor. Bunun için orta doğuda kendine maşa arıyor. Umarım ülkem bu maşalığı yapmaz. Çünkü maşaların sonu belli. Liderleri asılıyor. Toplumları birbirini vuruyor. Bakın tarihe, geçmişe. Batının özgürlükçü şarkılarıyla gözü dönen nice toplumlar, doğal ve toplumsal değerlerini batı'ya sattılar/satıyorlar.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mehmet Asisa
    Mehmet Asisa

    Tebrikler üstadım.

    Bu şiiri okuyunca, Firavun'la Musa'nın hikayesi geldi aklıma.

    Musa Firavun'a kendine gönderilen gerçeklerden söz edince.

    Firavun sihirbazlarını ve büyücülerini topladı. Onlar, yaptıkları sihirbaz ve büyüleriyle halkın gözlerini boyadılar. Kendileri gibi insan olan Firavun'un tanrı olarak algılanmasını sağladılar. Ancak Musa asasıyla (üzerinde durduğu inancının esaslarıyla) onların yalanlarını teker teker çürüttü.

    Firavun'un halktan herhangi bir insan gibi, doğan, yaşayan, ölen bir insan olduğu gerçeğini, tanrı olmadığı gerçeğini ifade etti. Firavun'da halktan her hangi biri gibi, yemeye, içmeye, suya, havaya ihtiyaç duyuyordu. Onunda tuvalet ihtiyaçları vardı. Onunda aklı, duyguları vardı. Onun sevgi ve korku üzerine psikolojik yapısı vardı.

    Büyücüler hem Firavun'u, hem de halkı, gerçeğe aykırı yalanlarla inandırıp, Firavun'un tanrısal olduğuna, halkın onun kölesi olduğuna inandırmışlardı.

    O nedenle, Firavun Musa'ya, 'sen benden izinsiz kendine başka bir Tanrı mı buldun?' Diye soracak kadar yalanlara kendisi de inanmıştı.

    Bu günün sihirbazları ve büyücüleri de aynen o günün büyücüleri ve sihirbazları gibi insanları türlü yalanlarıyla kandırıyorlar. İnsanların gözlerini boyuyorlar.

    Çalışmanız bana bunları hatırlattı. Çok faydalandım. Etkilendim. Tekrar tebrikler.

    Cevap Yaz
  • Handan Kalsın
    Handan Kalsın

    Yüreğinize sağlık ne güzel bir masal(!) bu böyle :)

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Celep
    Hüseyin Celep

    Bir halk hakettiği gibi yaşar.

    Biz AB(D) çuvalına başımızı soktuk

    Bu zilleti kabul ettik

    Tınmadık.

    Tarihimize pisledik.

    Kahroluruz inşallah...

    Cevap Yaz
  • Gürsel Güveloğlu
    Gürsel Güveloğlu

    -Özgürlüğün ve milli hakimiyetin bir bedeli vardır.Bu bedeli atalarımız destansı fedakarlıklarla ödemişler biz bu barış ortamını yaşıyoruz.Şimdi ise etrafımızda aç kurtlar dolaşır oldu.Fedakarlık sırası bize doğru hızla yaklaşıyor gibi.Ancak kuçu,kuçu politika yapmaya devam edersek fedakarlıklarda bizi kurtaramayacak görünüyor.O zaman Çanakkalenin bedeli 250000 şehit idi,Bu günde Ülkemizin bedelide 71 Milyon şehit olsun diyorum.Ancak başımız dik,alnımız açık olsun.Böyle sürünerek yaşamaktansa bedeli ödeyip mutlu yarınlara ulaşmak bize yakışır.Kutlarım paylaştığınız için.

    Cevap Yaz
  • İshak Özlü
    İshak Özlü

    Sevgili hocam,
    Şiirinizi tebessüm ederek okurken acı acı düşündürüyorsunuz...Sanki tarihin hicivsel anlatımı gibi güzel.Araştırmacı yönünüzü ve duyarlı yüreğinizi kutluyorum.İnşallah dersler alınır,sonuçlara gidilir..Birileri aleni dalgasını geçtiğini sanıyor ama aldanıyor.Bir gün inşallah...selam ve sevgilerimle.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (9)

Mehmet Çoban