YB-40 Mektup Şiiri - Mehmet Çoban

Mehmet Çoban
1967

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

YB-40 Mektup

Sabah yolda idim
Kalabalıkla çevrildim
Toplanmış insanlar
Aralarında konuşuyorlar
Ölmüştü bir komşumuz
Kesilmişti yolumuz
Yüzler asık,
Dillerde ağıt
Yükseliyordu sürekli
Bakışlar ürkekti
İntihar ölüm sebebi
Bilinmiyor nedeni

Kimi; yazık diye acıyordu
Kimi; hak etti diyordu! ....

Birkaç gün sonra
Okudum basından
Söz ediyordu intihardan
Haber vardı
İntihar mektubundan
Hızla okudum haberi
Öğrenmek için nedeni

“Ben emekli olmuş
Bir devlet memuruyum
İçimde acı,
Dışımdan mutluyum
Yıllar yılı çalıştım
Devlet için dolaştım
Verdiği maaş yetmedi
İstekler hiç bitmedi
Sonra uydum düzene
Evet dedim her gelene
Zenginler geldi evet
Rüşvetler geldi evet
Suiistimal geldi evet
Haksızlık geldi evet
Kayırma geldi evet

Ama hakkı getiremedim
Çocuklarıma,
Helal lokma yediremedim

Garibanın işini süründürdüm
Arkası olanı güldürdüm! ...

Ailemi, çocuklarımı düşündüm
Onlara lüks bir hayat sürdürdüm

Ama gelin görün ki
Hep böyle gitmedi
Bir gün çaldı kapımı
Adamakıllı özeleştiri
Yaktı kavurdu beni
Önüme koydu geçmişi
Haksız yaptıklarım
Karabasan uykularım
Çaldığım çırptığım
Sonsuz karanlığım
Benliğimi sardı
Uykularımı kaçırdı
Gece, gündüz karıştı
Günler birbiriyle yarıştı
Bulamadım iç barışı

Artık ailemin,
Bakamıyorum gözlerine
Gülemiyorum sözlerine

Ya insanlara,
Bakamıyorum onlara
Konuşamıyorum onlarla

Onların gözlerine
Her baktığımda
Yaptıklarım geliyor
Sürekli aklıma
Açılamıyorum
Anlatamıyorum
Acımı paylaşamıyorum
Ben her gün yanıyorum

Onların her sözünde
Kuruluyor mahkeme
İçten içe yargılanıyorum
Bir türlü kurtulamıyorum

Kendimi ailemi düşünerek
Yaşamak ve yaşatmak için
Yaptığım her şey
Oldu bana mahkeme
Ne hüküm veriyor
Ne beraat ettiriyor
Her gün süründürüyor beni
Karartıyor sürekli günlerimi

Pişman olsam ki, oldum
Af dilesem ki, diliyorum

Ama bunları söyleyemiyorum
Ama bunları haykıramıyorum

Ben her gün yanıyorum
Ben her gün ölüyorum

Bu gün buna son veriyorum
Yüzünüze haykıramadıklarımı
Satır, satır size bırakıyorum

Suçlu aramayın,
Suçlu; ne o, ne şu, ne bu! ..

Suçlu benim,
Yalancı yaşantım, benliğim,
Yalancı umutlarım, hayallerim! ..”

Gözlerimden yaş akıyordu
Kalbim acılı yanıyordu…
Aklımdan düşünceler geçiyordu…

Ah be kardeşim,
Koyamadık kalbine sevgiyi
Koyamadık önüne gerçeği
El veremedik dertlerine
Biliyorum şimdi birçoğu
Hak etti namussuz diyecekler
Ölümü verip, cezayı keserek
Kolay yolu seçecekler
Önemli olan gerçeğin,
Yaşatmak olduğunu bilmeyecekler! ..
Gözlerinin önünde olan
Her gün binlerce insanı öldüren
Asıl gerçeği bir türlü göremeyecekler! ..

Suçlu ayağa kalk! ...
Şunu, şunu yaptın
Al cezanı, çek artık
Deyip yan gelecekler
Ölüleri diriltmeyecekler
Yaşarken mezara gömüp
Asla yeşertmeyecekler! ..

Gözlerim doldu,
Ufukta ölüme koşanlarla boğuldu..

Kalbim acıyla yandı,
İntiharını hazırlayanlar vardı..

Ve, insanlar onları kurtaramadı! ..
Ve, insanlar onları cezalandırdı! ..

Ve insanların kalbinde,
Sevgi, merhamet yerine
Sadece kin ve ceza vardı! ..

01.03.2006-İzmir

Mehmet Çoban
Kayıt Tarihi : 1.3.2006 13:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mazlum Zengin
    Mazlum Zengin


    yol serisinin en güzel şiirlerinden biri bence içerik, mesaj, duyarlılık, ve güzel bir çalışma
    Çoban Abim sizi yürekten kutlarım kaleminiz hep yazsın diyorum

    Cevap Yaz
  • Mehmet Asisa
    Mehmet Asisa

    Yaşamda yaşatabilmek kadar büyük ustalık yoktur.. Yok etmeyi, öldürmeyi herkes becerir. Asıl olan, diriltmek, yaşatmaktır..

    Tebrikler..

    Cevap Yaz
  • Mehmet Cengiz
    Mehmet Cengiz

    ben bu şiir tarzını çok seviyorum tebrik ederim tema muhteşem

    Cevap Yaz
  • Hasan Kantarcı
    Hasan Kantarcı

    size has tarzınızla yine önemli bir konunun hikayesini şiirleştirmişsiniz. tebrikler mehmet bey

    Cevap Yaz
  • Hasan Kantarcı
    Hasan Kantarcı

    size has tarzınızla yine önemli bir konunun hikayesini şiirleştirmişsiniz. tebrikler mehmet bey

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (13)

Mehmet Çoban