Bilirsiniz,
Bazen istemeden
Kulak misafiri olunur
Etkileniriz sözlerden
Çay bahçesindeyken
Yanımdakiler konuşuyorlardı
Çok ilginçti konuştukları
Biri diğerine
Diyordu ki! ….
İnsanlarımız gariptir,
İnsanlara konuşurken
İnsanlara anlatırken
Konuşma şekline göre
Överek, alkışlayabilirler
Tereddütle mırıldanabilirler
Kızarak yuhalayabilirler
Beğenmeyerek kovabilirler
İstersem,
Aynı konuşmada
Beni alkışlarlar
Bana mırıldanırlar
Beni yuhalarlar
Beni kovarlar
Öyle şey olmaz ki?
Olur, olur, bal gibi olur..
İnsanlara konuşmam var
Geleceksin, dikkatli izle
Sonunda beni kovacaklar
Niye kovduruyorsun ki?
Kovdurma, dinlet kendini! ..
Sen hele izle,
Aslında beni kovmayacaklar? ! ...
Eee…….. Neyi kovacaklar?
Sen dikkatle izle de gör…
Kalktılar, tam gidecekler
Hemen kalktım ve dedim,
Bir şey söyleyebilir miyim?
Konuşmalarınızı istemeden duydum
Konuşmaya bende katılmak istiyorum
Nerede, ne zaman konuşacaksınız?
Aldım yerin tarifini
Döndüm arkama geri
Konuşma günü
Daldım salondan içeri
Önlerde bir yer
Kaptım kendime
Bekledim sabırla
Olacakları izlemeye
Derken,
Çıktı biri kürsüye
Dedi. Değerli seyirciler
Hepinize hoş geldiniz derim
İzninizle, değerli fikir adamını
Konuşması için davet ederim.
Bir alkış koptu içeride
Konuşmacı girdi içeriye
Yaklaştı emince kürsüye
Şöyle baktı seyircilere! ..
Hoş geldiniz,
Değerli misafirler! ..
Alkışlar koptu içerde
Gözler, konuşanın üzerinde
Ben sizleri
Çok seviyorum
Düşüncelerinizi
Hep paylaşıyorum
Sizler,
Çok güzelsiniz
Çok bilinçlisiniz
Ülkeyi çok seversiniz
Ülke için can verirsiniz
Öyle değil mi?
Alkışlar yükseldi
Yükseldi evet, evet sesleri
Salon çınlıyordu alkıştan
Baygındı seyirciler hayranlıktan..
Konuşmacı devamla, ama? ! ..
Ülkemizi çok severken
Her birimiz bilinçliyken
Görmeyiz önümüzde olanları
Kavrayamayız yalanları
Ve yalanlar sarar hayatımızı
Mırıltılar yükseldi salondan,
Bize mi diyor? Ne diyor bu adam?
Konuşmacı döndü sağ arkaya
İşaret verdi bir adama,
Adam yaklaştı konuşmacıya
Bir şeyler dedi konuşmacı ona
Beyler lütfen,
Dikkati bırakmayın elden,
Bu ülke soyup soğana çevrilirken
Ve sizlerde güya bilinçliyken
Nasıl oluyor içinizde yaşıyorlar?
İçinizde rahatça dolaşıyorlar?
Haklarınızı korumanız gerekmez mi?
Suçluları adalete vermeniz gerekmez mi?
Her türlü yalanla dolanla karşınıza geliyorlar
Sizleri sürekli hep defalarca aldatıp duruyorlar..
Sizler nasıl bilinçlisiniz ki,
Bir türlü göremiyorsunuz gerçekleri?
Salon iyice kıpırdamaya başladı
Başladı konuşmacıyla atışmaları
Ne diyorsun sen kardeşim,
Niye bize hakaret edersin
Doğru dürüst konuş konuşacaksan
Yazıklar olsun seni böyle konuşturan
Salondan yükseldi yuh sesleri
Her yer yuhalarla inledi……
Konuşmacı gayet sakin
Dedi beyler lütfen dinleyin
Anlattığım her şey gerçektir
Ülkeyi soyanlar hep içimizdedir
Yaşıyorlar bizimle beraberdir
Üstelik gözlerimizde hep değerlidir
Nerede soyguncu varsa hayranız
Deriz, niçin böyle bizde olamayız
Sanki çalmak çırpmak insanlık
Nedir bu, böylelerine hayranlık
Karşımıza geliyorlar alkış tutuyoruz
Onları hep başköşelere oturtuyoruz
Bu ülkenin mafyaları oluyor kahraman
Gönlümüzde, çocuklarımızda hayran
Bu hep böyle giderse biliniz,
Sanki hayranlığımızla onları destekleriz.
Doğru olan insanlara, görev düşer
Eğrileri içinden sürekli temizler
İçindeki eğrileri temizlemeyen
Kendisi hepten yok olur gider
Salondan yükseldi sesler
Konuşturmayalım şu adamı
Sürekli bizi hedef seçer
İndirelim haddini bildirelim yeter! .,
Kürsüye doğru yürüdüler
Konuşmacıya hakaret ettiler
Konuşmacı baktı tehlikeli işler
Bıraktı kürsüyü gitti gider…
Konuşmacı çıktı
Salondan dışarı
Takip ettim onları
Yakaladım tenhada
Dikildim karşısına
Konuşmacı gördü beni
Anlamlıca şunları söyledi
Gördün mü?
Nasıl kovaladılar? ! ..
Ama hepsi gerçekti,
Elbette hepsi gerçekti
Zaten onlar
Beni kovmadılar
Dayanamadıkları
Kendi gerçeklerini
Şahsımda kovdular
Gördün mü?
Pohpohlarsan
Överek alkışlarlar
Sorgularsan,
Tereddütle, mırıldanırlar..
Sorumlu kılarsan,
Kızarak, yuhalarlar..
Bir de suçlarsan,
Beğenmeyip kovarlar…
Bir şey soracağım,
Bir ara birini çağırdın
Bir şeyler söyledin ona
Ne dedin, söyle bana?
Kaçacağız biraz sonra
Başla kaçış hazırlığına
Açık dursun arka kapı
Hemen çıkalım dışarı
Sordum,
Peki, bu hep böyle mi olacak?
Hayır dedi konuşmacı,
Gerçekleri yavaşça anlatacağız
Olayları sırayla açıklayacağız
Anlayışları zamana bırakacağız
Bu yaptığım bir örnekti
Gerçekleri size göstermekti
Aydınlatmak zordur milleti
Geçimdir zaten milletin esas derdi
Bela başına gelmeden uyanmaz
Ateş bacayı sarmadan anlamaz
Sürekli şikâyet edip dursa da,
Görmeden tehlikeyi, aklı gelmez başına! ..
O nedenle milleti uyuturlar,
Hep, güle oynaya oynatırlar! ….
09.06.2006 - İzmir
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 10.6.2006 09:44:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Çoban](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/06/10/yb-39-konusma.jpg)
Mehmet Özer2
Bu olay hangi şehirde geçiyor...
Ben de konuşuyorum ama hiç tepki yok. Kaval dinler gibi dinliyorlar.
Bu tepki gösterenlerin elini öpmeli.Tepki tepkidir.
Yanlış da olsa duyarlılığı gösterir ve hayra alamettir.
Millet taş olmuş kardeşim. Tepki de yok.
İnan ki.
Bu şiirine bu yönüye katılmıyorum.
Ama gerçekçi şiirlerini çok seviyorum.
Tebrik ederim.
kalemin dert görmeye devamlı çağlasın susmasın
bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığyla hareket etikleri sürece daha çok her koyuna çoban gerekli bence...
sürüyü toparlıyacak bir çoban nerede ?
sevgilerimi Yoluyorum Yusuf ter
TÜM YORUMLAR (14)