Tarih jürisi toplanmış
Beğendiklerini tarihe yazacakmış
Bende girdim kuyruğa
Baktım şöyle etrafıma
Geçmişten, günümüzden, yarınımızdan
Yazılmak için sıra bekleyen bir sürü insan
Hepimizi aldılar büyük bir salona
Jüri insanları sorguluyor karşısında
Hem jüri dinliyor, hem bekleyenler
Kulakları çınlatıyor söylenenler
Duyduklarımı hilafsız aktarıyorum
Siz jüri olun yapın yorum
Sırayla sunuyorum size
Notlarınızı geçirin önünüze
“Ben uğraşırım sanatla
Bazen resim yaparım
Bazen yazı yazarım
Bazen şiir yazarım
Uğraşmam onunla bununla
Karışmam hiçbir kavgaya
Kendimle barışık yaşarım
İnsanlarla barışık yaşarım
Eserlerimi sunarım ortaya
Yazılmak isterim tarih sayfalarına”
İnsanlar baktı alaylı gözlerle
Jüri başkanı söyledi alaylı sözlerle
Yaşarken sürüm, sürüm sürüneceksin
Yaptıklarınla arkandakileri güldüreceksin
Arkandakiler yaptıklarınla övünecekler
Adını, eserlerini üstlenecekler
Kendilerine seni kılıf yapacaklar
Adına, eserlerine, sığınacaklar
Kendileri şan ve şöhrete konacak
İsimleriniz bunun için anılacak
Ürettikleriniz paraya çevrilecek
Senin yiyemediğini sonrakiler yiyecek
“Ben asil ve güçlü biriyim
Vardır önü alınmaz hayallerim
Topladım bana güvenenleri ardıma
Haykırdın erkekseniz çıkın karşıma
Önüme çıkanı ezdim yok ettim
Binlerce milyonlarca insan katlettim
Fethettim ülkeleri bir, bir
Ölenleri saymam, yaşayanlar benimdir
Bütün ülkelerin altını üstünü isterim
Bana karşı duranı affetmem gebertirim”
İnsanlar baktı ona hayran, hayran
Çocuklar etti sanki bayram
Oleeee.. be, işte bu diye bağırdılar
Aslansın, kahramansın diye haykırdılar
Kadınlar, kızlar çiçek attılar
Anlamlı anlamlı aralarında fısıldaştılar
Diğerleri kahramanı kıskandılar
Jüri başkanı ayağa kalktı saygıyla
El etek öptü, divan durdu karşısında
Merak etme efendim diye söze başladı
Sana ayıracağız en büyük sayfaları
“Efendim ben neferim
Ben kahramanlara askerim
Ben öldüm onlar yaşadı
Ben unutuldum onlar kahramandı
Bende öldürdüm onların emriyle
Onlar övülüyor, ben övülmüyorum niye?
Ben olmasaydım onlar başaramazdı
Bana da ayırın biraz sayfaları”
Uğultu koptu halk arasında
Konuştular sürekli aralarında
Diyorlardı ne işi var onun burada
Değer mi kaybettiğimiz zamana
Jüri üyeleri baktılar alayla
Gülüştüler hep sırayla
Başkan dedi adamlarına
Yahu ne işi var bunun burada
Çıkarın atın onu dışarıya
Adam dışarıya çıkarken
Sesler yükseldi üyelerden
Yahu bize ne pisipisine ölenlerden
“Efendim ben çok zekiyim
Her zaman işimi bilirim
Çıkardır benim ilkem
Çıkarım uğruna hiçbir şey dinlemem
Savaş barış beni ilgilendirmez
Bana para kazandırmayan beş para etmez
Barışta, savaşta kazanmasını bilirim
Kazandıklarımla dünyanın zenginiyim”
Halk arasında kaynaştılar
Kıskanç gözle bakıştılar
Hepsinin içi gitti birden
Etkilendiler zengin efendiden
Jüri başkanı ayağa kalktı
Arzı endam etti önünde
Efendimle başladı sözlere
Sizi hep takdirle karşıladık
Ama ilke gereği tarihe yazamadık
Özürlerimizi lütfen kabul et
Biz seni yazmasak ta sen bizleri var et! ..
“Biri öne çıktı mütevazılıkle
Başladı saygıyla söze
Efendim ben halktan biriyim
Zenginle, siyasetçiyle, kahramanla
Başı sürekli dertliyim
Siyasetçiler yönetti yalanlarıyla
Zenginler kandırdı paralarıyla
Kahramanlar yapıştı yakamıza
Bize asker lazım deyip götürdüler
Cephelerde hep öne sürdüler
Her birimizi tek, tek öldürdüler
Kendileri oldu kahraman
Bizler olduk sürekli figüran
Canları istedi karımızı kızımı aldılar
Canları istedi oğlumuzu malımızı aldılar
Sormadılar bize hiç ne istersiniz? Diye
Hak vermediler hiç, verdiler köleliği hediye
Vergi verdik, can verdik, namus verdik
Hep yerden yerlere serildik”
Halk arasından yükseldi uğultular
Bağırdılar bozguncunun burada ne işi var?
Sen kim oluyorsun çıkıyorsun oraya?
Konuşup başımızı belaya mı sokacaksın?
Gel buraya başımıza bela olma sakın?
Jüri baktı şöyle halktan birine
Esef etti ne hallere düştük diye
Jüri başkanı büyük bir hiddetle
Başladı sinirli, sinirli, sözlerine
Sen kim oluyorsun da tarihe yazılacaksın?
Karşımıza çıkmaya utanmaz mısın?
Sen nerede gördün halkın tarihe yazıldığını?
Görmedin mi halk devrimlerinde bile asillerin yazıldığını?
Çabuk yıkıl karşımızdan bizi daha çok sinirlendirme?
Haddini bil, dön kendi yerine! .............
Atmosfer çok kötüydü
Söyleyecektim doğru sözü
Ne olursa olsun dedim
Jürinin karşısına dikeldim
“Ben insanım, insan
Söyleyemem asla yalan
Haksızlık var yaptığınızda
Kan ve gözyaşı dökenler başınızda
Hakları alınanlar ayalarınızın altında
Böyle gerçekler yazılmaz
Böyle saçmalıklar insanlığa sığmaz”
Başkan ayağa kalktı hiddetle
Sen kimsin ki, işimizi öğretiyorsun bize?
Sen tarihten ilimden ne anlarsın?
Sen lafını bilmez aptallardansın! ..
Hey görevliler atın bunu dışarıya
Yaklaştırmayın ne buraya, ne insanlara
Fikirleriyle, her şeyi bulandırıyor
Önü alınmaz şeylerle insanları düşündürüyor
Bilmiyor her devirde düşüncenin suç olduğunu
Bilmiyor düşünce özgürlüğünün oyalama olduğunu
Oyalama için verdiklerimizi gerçek sandı
Bakın görün işte, kendini ele verdi yakalandı
Hemen oradan kaçtım
Yaşadığım dünyaya şaştım
Bilim, ilim, tarih hikâye
Yasak konulmuş hep düşünmeye
Sadece güçlüler sahip özgürlüklerine
Bilmiyorum ben gittikten sonra ne oldu
Hangileri tarihe yazılıp, hangileri yok oldu…
07.02.2006-İzmir
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 7.2.2006 18:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Güzel bir emek
Hayretler içinde okudum
Bir şairin Gönül gözü her zaman açık olmalı, Tıpkı Çoban Abim gibi
Güzel ve Özel bir çalışma sizi yürekten kutlarım
Böyle güzel şiirlerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkürler ederim
“Ben insanım, insan
Söyleyemem asla yalan
Haksızlık var yaptığınızda
Kan ve gözyaşı dökenler başınızda
Hakları alınanlar ayalarınızın altında
Böyle gerçekler yazılmaz
Böyle saçmalıklar insanlığa sığmaz”
Baksanıza... Kutsal Kitap !... Kuran'ı Kerim de aslında sadece 800... kişi anlayabilecek kadar açık yazılmışmış!!!
... Halk anlamazmış.. Anlamamalıymış.... Allahın hikmetinden sual olunmazmışş!!!!.....tebrikler....
TÜM YORUMLAR (5)