(Öncelikle okuyacaklardan özür dilerim
Okuyacaklara gerçek bir sabır dilerim)
Güzel bir gün
İçimden gitmek geldi doğaya
Çıktım yola, tepelere doğru
Tepelerde dolaşırken
Şehri seyrediyorum tepelerden
Önüme şirin bir çay bahçesi geldi
Oh ne güzel bir dinlenme yeri
Girdim bahçeye,
Oturdum güzel bir yere
Söyledim bir semaver çayı
Seyretmeye başladım manzarayı
Ne güzel görünüyordu
İçinde oturduğum şehir
Denizi, dağları, yamaçları
İçindeki yolları, binaları
Mutlulukla seyrederken
Hüzünlenmeye başladım birden
Yüzüm asıldı
Kaşlarım çatıldı
Gözlerim ok gibi fırladı uzaklara
Kalbim başladı çırpınmaya
Kulaklarımı radar yaptım
Dinlemeye başladım sesleri
Çıkardım kâğıt kalemi
Yazmaya başladım hissettiklerimi
Yollarda arabalar ilerliyor
Motor, korna sesleri arasında
İnsanlar koşturuyor
Oraya buraya hızlı adımlarla
Değişik yerlerden
Müzikler yükseliyor
Değişik, değişik
Geçmişte de dolaşmıştım tepelerde
Seyretmiştim o zamanlar da şehri
O zaman daha küçüktü
Şaşırdım amma çok büyümüş
Önceden gördüğüm yeşillikler
Kaybolup gitmişler
Şimdi yerlerinde
Dikilmiş yüksek evler
Yüksek gökdelenler
O zamanlar
Evler görünürdü
Yeşillikler arasında
Şimdi yeşillikler
Görünüyor evler arasında
Küçük, küçük azınlıkta
Kuyruklar var
İnsanlar söyleniyor
Bekliyorlar saatlerce
Yapacakları beş dakikalık iş için
Kuyruktalar saatlerce
Yolcular kavga ediyor
Otobüs şoförleriyle
Ne bu rezalet diye
Garibim şoför ne yapsın
Trafikle mi uğraşsın
İnsanların sorunlarıyla mı?
Yetkisi var mı, yok mu? Diyen yok
Sürekli yükleniyorlar
Ekmek parası için
Sıcakta, soğukta kavga veriyor
Bir dilim ekmek için susuyor
Hep içine gömüyor söylenenleri
Bazen kızsa da, sinirlense de
Bir şey diyemiyor şikâyetlere
Halk çaresiz ne yapacağını bilmiyor
Yükleniyor ilk gördüğüne işte
İleride büyük bir okul var
Ders görüyor çocuklar
Edebiyat öğretmeni anlatıyor
Geçmiş tarihte düşünen yazarları
Onların nasıl cezalandırdıklarını
Gerçekleri yazdıkları için
Zalim yöneticiler tarafından
Memleketlerinden sürüldüklerini
Ama söyleyemiyor
Kendi zamanında olanları
Kendi zamanında da yasaklananları
Düşüncelerinden dolayı cezalandırılanları
Görevi için konuşuyor
Görevi için susuyor
Ne yapsın? Ekmek parası
Gerçekler, bilse de gönül yarası..
Bir başka derste
Öğretmen iyi insanı
İyi vatandaşı anlatıyor
İlkelerden, kurallardan
Eğitimden, ahlaktan
Söz ediyor......
Ama içinden biliyor
kendi kendine söyleniyor
Büyüyüpte yaşama girdiğiniz zaman
Göreceksiniz,olacak anlatılanlar yalan...
Bir başka sınıfta
Öğretmen azarlıyor çocukları
Okuyor birbir zayıf notları
Çocuklar hayatlarında hiç bir zaman
Azarlanıyor, öğrenipte lazım olmayandan
Öğretmen haklı, ders var
Bütün derslere eşit hak var
Okunacaksa, lazım, lazım olmayan
Çalışmalılar çocuklar her zaman
Bir hastane
Doktor odası kapısı
İnsanlar bekliyor sırasını
Derken açılıyor kapı
Tamam kardeşim çık dışarı
Ama doktor bey
Böyle muayene olur mu?
Bu muayene hastalığıma
Hiç çare olur mu?
Tamam kardeşim
Sen mi bileceksin ben mi?
Görmüyor musun dışarda bekleyenleri?
Birileri diğerini kovalıyor
Yakalayın hırsız var diye
Çantayı kapmış koşuyor biri
Bağırıyorlar yakalayın serseriyi
İşportacıların sesleri yükseliyor
Başlarında müşterileri
Etrafında insanları kollayan birileri
Ya hırsızlık yapacak
Ya hırsızları yakalayacak
Çalışanlar fırça yiyorlar
Patron sinirli,
Asıp kesiyor herkesi
Çalışanlar suskun
Ne yapsınlar işleri
Evde ekmek bekliyor birileri
Güç sindirmiş
Çıkmıyor sesleri
Evdekiler hep düşündükleri
Planlar anlatıyor bir yetkili
Nasıl çekecekler müşterileri
Nasıl etsek de onları çeksek
Gönüllerini fethetsek
Sokabilsek içeri
Satsak mallarımızı
Alsak paralarını
İhtiyaçları var yok
Önemli değil
İster karnı tok
İster karnı aç
Verseler paralarını
Alsalar sattıklarımızı
Pazarlık yapıyor kadınla
Ne kadar kaç para olur
Merak etme diyor
İstediğin her şey olur
Parası benden
Hizmet senden
Gençler toplanmış
Bilgisayarlar başına
Dolaşıyorlar internette
Kulaklarında kulaklıklar
Çalışıyor sürekli parmaklar
Aynı anda birkaç kişi
Oturduğu yerden görüşme işi
Konuşmalar kelimelere dökülmüş
Kısa, bozuk, eğitim bilmez bu dili
Etrafta sigara dumanı,
Pis bir hava kaplamış alanı
Çay bahçesinde insanlar
Günün keyfini çıkarıyorlar
Çocuklar bahçenin kenarında
Çocuk bahçesinde oynuyorlar
Keyifler gıcır içinde,
Gün güzellik içinde
Deniz kenarında dolaşıyorlar
Etrafı seyrediyorlar
Kimi, el ele birbirleriyle
Kimi, kol kola birileriyle
Kimi, yan yana birileriyle
Hem konuşuyor
Hem dolaşıyorlar
Kim bilir neler düşünüyorlar
Birbirlerine neler anlatıyorlar
Birkaç kişi toplanmış
Soyacakları evleri
Soyacakları işyerlerini
Planlıyorlar ustaca
Kim ne yapacak
Kim nereyi soyacak
Nerede buluşacaklar
Çaldıklarını nereye koyacaklar
Nerede, kime nasıl pazarlayacaklar
İnsanlar dolaşıyor
Caddelerde, sokaklarda
Park eden arabalardan
Para istiyorlar
Vermeyenlere park ettirmiyorlar
Biri onlardan habersiz park etmiş
Hemen bir arabayı kaldırtıyorlar
Vergisi yok, kanunu yok,
Kendi kendine kurulmuş bir iş
Ohhh… Ne güzel iş, yetkililer sus pus
Bunlar ne hakla sokaklara hâkim? ..Demiyor...
Bir meydanda toplanmış halk
Halkın karşısında bir kürsü
Biri elini kolunu sallaya sallaya
Bir şeyler söylüyor halka
Düşündüm neler söyleyebileceğini
Bir sürü yalan geldi alkıma
İfade edemeyeceğim aklıma gelenleri
Uzaklarda bir fabrikanın
Dumanı şehrin üzerine geliyor
Şehrin üzerinde koyu bir bulut
Hey altında yaşayanlar
Bulut altında temiz havayı unut
Ses çıkaran yok kirlenen havaya
Kurban edilmiş hava çıkarlara
Ne o bir cadde,
Kapatılıyor trafiğe
Görevliler kaldırıyor
Caddede park eden arabaları
Uzaklaştırıyorlar insanları
Biraz sonra bir konvoy geçiyor
Art arda siyah arabalar içinde
Temizlenen caddelerden
Korunan caddelerden
Düşünüyorum bu yetkililer
İnsanları koruyacakken
Niçin sadece koruyor onları
Hâlbuki her gün can alıyor
Şehrin caddeleri sokakları
Halkını korumak için görev yapanlar
Sadece koruyor kendilerini
Korumuyor insanları
İnsanlar kavga içinde yaşamla
Sokaklarda caddelerde,
İşyerlerinde evlerinde
Yürürken, trafikte
Ama bakan yok onlara
Sadece onlar sahip korumalara
Arındırılmış cadde ve sokaklara
Halkın canı çıkmış pazara
Bir adam köşeye durmuş
Gözetliyor dilenciyi
Sabah getirmiş oraya
Akşama kadar toplayacak para
Elinden alacak hemen
Yemeye gidecek oraya buraya
Yetkililer durumun farkında mı?
Bilmem, belki değil, belki farkında
Ama duygu sömürüsü çıkmış pazara
Biri pazarlıyor köşe başında
Biri yakınıyor bağıra, bağıra
Bir kadın bir adam
Kadının kucağında bir bebek
Saatlerce sokaklarda sürünecek
Güya gelmişler bir köyden
Paraları yok çocuğu tedavi ettirerek
Sokaklarda duygu sömürüsü yapıyorlar
İnsanlar yetkililer onlara bakıyorlar
Hiçbiri, yazık değil mi?
Kucaktaki çocuğa demiyorlar
Alıp gerekli yerde
Gerekli hesaba çekmiyorlar
Kundaktaki çocuğa bile
Duygu sömürünü ortak ediyorlar
Üzüldüm, yoruldum
Kendi kendime kahroldum
İsyanım yükseliyor
Taaa.. Kalbimden coşarak
Artık hissettiklerimi anlatamayacağım
Duygulandım, kahırlandım
Hastaneler, okullar, sokaklar
İşyerleri, evler, fabrikalar
Bitmeyen işler, kovulan insanlar
Birbirine karışmış yasalar
Kim neyin yetkilisi belli değil
Haklar, kişilikler ortada olmuş zelil
İnsanlar kendi haklarına sahip olmak için
Eline silah mı alsın? Nerede görevliler? . Bu ne biçim.............
Hırsızlar, soyguncular kol geziyor ortada
Görevliler oturuyorlar odalarında
Canın malın ortada, sanki pazarda
Korumak istersen yasalar karşında
Sanki insan haklarına saldıranlar
Onlar için tanınmış bütün haklar.....
Yetkililer sadece kendini koruyor
Kendini koruyan halka hesap soruyor
İnsan hakları uçurumun kenarında
Yetkili olanlar itiyor uçuruma sıra, sıra
Hayır, olamaz dedim kalktım
Gelen çayı bile orada bıraktım
Söyleyecek şeylerim var topluma
Ey insanlar çıkalım artık haklarımıza
Beklemeyelim başkasından hakları
Hatırlayalım hep yediğiniz kazıkları
Bilgilenelim bilinçlenelim insan olarak
Hakkımızı arayalım gerçekleri arkamıza alarak
Artık şikâyet olmasın dünyamızda
Bilgi ve bilinç olsun kavgamızda
Burası benim ülkem
Burası bizim ülkemiz
Güzel doğasına,
Güzel insanlarına
Tarihten gelen güzelliklerine
Şehrin bize verdiği hediyelere
Asla toz kondurmayız
Vurdumduymazlara bozdurmayız
Yok, başka gidecek yerimiz
Kovsalarda asla gitmeyiz
Görevlerini yapmıyorsa yönetenlerimiz
Çekin gidin artık deriz……..
Bitmez bu yolda hiç nefesimiz…
25.03.2006 - İzmir
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 25.3.2006 12:22:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Çoban](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/03/25/yb-10-benim-ulkem.jpg)
siz yazmaktan yorulmamışsınız,biz okumaktan niye yorulalım.Gerçekleri olduğu gibi gösteren bir memleket
fotografı seyrettik.Saygılarla.
Münevver Erilmez-Recep
Burası bizim ülkemiz
Güzel doğasına,
Güzel insanlarına
Tarihten gelen güzelliklerine
Şehrin bize verdiği hediyelere
Asla toz kondurmayız
Sayın Çoban,Bu güzelim ülkenin içine edenlere seslenişin, beni haddinden çok fazla duygulandırdı.Ne yazık ki,manzaramız böyle.Umarım mesaj dolu bu şiir,birilerinin anlamasına sebeb olur.Tebriklerimle.
Mürsel Adıgüzel
TÜM YORUMLAR (29)