Tarihin döngüsünde
Tanrının iradesiyle
Bu çağda doğdum
Dünyaya egemen olan
Toplumlarda doğabilirdim
Kendimi bir toplum
Bir din içinde buldum
Fakir orta halli bir aile
Başından itibaren
Ömrüm geçti hayatın
Çetin mücadelelerinde
Böyle olmayabilirdi
Zengin bir devlette
Zengin bir ailede de
Dünyaya gelebilirdim
İçinde bulunduğum
Doğduğum ülkede
Edindiğim kültürde
Yetiştiğim çevrede
Yanlışıyla doğrusuyla
Yaşamım sürdü hayatta
Ülkemin kendine göre
Geçmişi ve doğruları
Gelecek için hayalleri
Bulunduğu konumda
Önemli durumu var
Ülkem ve toplumumum
Üzerinde bulunduğu din
Bu dine inananların
Bu günkü konumları
Bir önceki asrın kurbanı
Yıkılmış, parçalanmış
Hakları elinden alınmış
Kaderleri güçlü devletlere
Onların düşüncelerine
Bağlı olarak yürümekte
Her biri kendi içinde
Müslüman topluluklar
Müslüman devletler
Olarak tarihin şanına
Geçmişin hatıralarına
Bağlı olsa da kültürde
Artık bağları kopmuş
Kendi yollarını tutmuş
Aralarındaki ilişkilerde
Halkın duyguları başka
Yönetimlerinki başka
Müslüman halklar
Kendi içinde bağlılar
Yönetimlerde ise
Ayrılıkçı politikalar var
Ve farklı devletlerdeki
Yaşayan Müslümanlar
Bir yanlarından birbirleriyle
Olmak isteseler de dinlerince
Diğer yandan geçmişlerinde
Biriken kin ve nefretleriyle
Birbirlerine karşı yürütmekte
Birine göre diğeri
Tarihte yapmış ihanetleri
Diğerine göre biri
Müslümanlara çevirmiş sırtını
Hedef almış kendisine batıyı
Artık doğuma bakmam
Müslümanları takmam
Demiş çıkmış yola
Yıllar yılı kapatmış
Kapılarını Müslümanlara
İnsanlar suçlamak isterse
Birbirlerini bugün ve tarihte
Sebepler çok fazlaca hem de
Zaten emperyalist ülkelerde
Müslümanların birleşmelerini
Asla mı asla, hiç istememekte
Ve ben doğdum büyüdüm
Ülkemde çağımda yürüdüm
Toplumsal, siyasi ekonomik
Birçok kültürler edindim
Ülkem adına, dinim adına
Kavgalar edindim hayatta
Ama ne gördüm, ne buldum
Müslüman topluluklarda
Halkımın duyguları başka
Halkların duyguları başka
Halkları yöneten devletlerin
Duygu ve politikaları başka
Ülkem başı sıkıştığında
Görmek istiyor sürekli
Müslümanları yanında
Baş sıkışıklığı geçince
Öküz ölüyor ortaklık bitiyor
Müslümanlar pis ve hainler oluyor
Batıyla dostluk modernlik oluyor
Ülkemin batıyla, Amerika’yla
Kuracağı tüm dostluklar
Müslüman topluluklarla
Kuracağı dostluklardan
Daima önde geliyor
Ülkemiz böyle de
Diğerleri farklı mı?
Onlarında başı sıkışınca,
Ah nerede Osmanlı torunları?
Diye, feryadı figan ediyorlar
Rahat ve huzura erince
Soluğu emperyalist ülkelerde alıyorlar.
Yani işin gerçeği
Halklar zurna çalıyor
Yönetimler peşrev yapıyor
Ama makamları değişik
Oyunları hepten değişik
Ve batılı emperyalistler
Bütün bunları biliyor
Onun için emin şekilde
Politikalar uygulayarak
Müslüman toplulukları
Müslümanların yönetimlerini
İstedikleri yerlerden sürekli
Problemlerle sıkıştırıyorlar
Bu gün birkaç zengin Arap ülkesinin
Dışındaki Müslüman ülkelerin
Sürekli başları derde sokuluyor
Derde sokanda süper güçler oluyor
O birkaç ülkede olmamasının nedeni
Süper güçlerin petrol yatırımları var
Asla zarar görmesini istemiyorlar
Bütün problemlere rağmen
Müslüman ülkeler gelişiyor
Geliştikçe kendine geliyor
İşte asıl mesele burada başlıyor
Müslüman ülkeler gelişince
Ekonomik, silah gücüne erişince
Halkta bilinçlenmeler güçlenince
Yönetimlerde sorgular başlayınca
Diyorlar çıbanbaşı olabilirler
Hemen acil alınsın tedbirler
Alınacak tedbirler nedir?
Birincisi, mevzi savaşa sokmak
İkincisi, yönetimleri değiştirmek
Üçüncüsü, kültür yozlaşmasını
Dördüncüsü, ekonomik çıkmazları
Bütün gücüyle devreye sokmak
Ülkeleri sürekli karıştırmak
Beşincisi, halkların kafasını karıştırmak
Ve bilinçlenmenin hedefini saptırmak
Son yüzyıla bakınız
Müslüman ülkeler dağılmış
İrili ufaklı devletler kurulmuş
Her devletin hedefi ayrılmış
Halkları birbirinden koparılmış
Ve ülkeler batılı süper güçlerin
Politikalarının kurbanı olmuş
Ama bütün bunlara rağmen
Zamanla kendilerine geliyorlar
Değişik alanlarda gelişiyorlar
İşte o zaman senaryolar başlıyor
Şimdi vereceğim örneklere
Önemlidir, dikkat edin iyice
Ülkemiz ikinci dünya savaşına
Girmemiş çok isabetli kararlarla
Bütün batılı ülkeler yıkılırken
Savaştan ülkeleri harabeye dönerken
Ülkemiz savaşın yıkımından uzakta
Gelişiyor sürekli yeterli olmasa da
Başına bela lazım,
Geliyor darbeler
Siyasi çekişmeler
Ve Kıbrıs savaşı çıkarılıyor
Başına pkk konusu sarılıyor
Ülkemiz sorunlarıyla uğraşıyor
Orta doğuda alevler var
Seyretmek zorunda kalıyor
İsrail, orta doğuya yerleştiriliyor
Bilerek ve isteyerek yapılıyor
Değilse kim takar İsrail’i?
Hıristiyan ne yapsın Yahudi’yi?
Ama Müslümanların başına
Sürekli acımasız bela lazım
Her türlü destek arkasında
Müslüman yönetimlere
Sus payları veriliyor
Kapılar ardında
Antlaşmalar yapılıyor
Halklar olsa da perişan
Emperyalistler yürütüyor kervan
Dün Irak, İran, Afganistan
Daha önce Pakistan Hindistan
Çeçenistan, Afganistan
Bosna hersekte müslüman
Güçleniyor sürekli durmadan
Sürekli Müslüman ülkelerin
Başları derde sokuluyor
Tarihi ayrılıklara başvuruluyor
Sudan bahanelerle savaştırılıyor
Silah, ekonomi, siyasi güçleri
Sürekli zayıflatılıp yok ediliyor
Batı ülkelerine borçlandırılıyor
Halklarımız müsait savaşmaya
Kültürlerinde fikirler ayrılıklara
Yönetimlerin kulakları hep batıda
İplerinin ucu verilmiş medyalara
Halklar hemen pohpohlanıyor
Düşmanlıklar sürekli körükleniyor
Müslüman halklar savaş çıktıkça
İşlerini güçlerini bırakıyorlar
Savaş olan yerlerin ağıtlarını yakıyorlar
Bütün birikimlerini oralara harcıyorlar
Bir gün kendi başlarına gelecek bilmiyorlar
Böylece halklar acılarla ağıtlarla oyalanıyorlar
Bu döngü, yıllardır sürüyor ülkelerimizde
Ve emperyalistler egemenliğini sürdürüyor
Türlü, politika, oyun ve hileleriyle….
Ve ben düşünüyorum
Doğdum bu zamanda
İçinde yaşadığım ülkede
Türlü fakirlik ve acizlikler içinde
Emperyalist ülkeler geziyor tepemde
Önümde seçenekler duruyor
Böyle doğmuş olabilirsin diyor
Ama değiştirmek mümkün kaderini
Değiştirirsin, dinini, ülkeni, kendini
Adına batılılaşma çağdaşlık dersin
Her türlü din dışını yaşayıp gidersin
Buna rağmen çıkarına geldikçe,
Ne olacak? Bende Müslüman’ım dersin
Müslüman ülkelerin durumunu görmezsin
Dünyadaki insanlığın dramını bilmezsin
Gününü gün edip eğlencelere gidersin
Evde beslediğin köpeğin, kedinin derdini bile
İnsanların dramından fazla kendine dert edersin
Ne gerek var? İnsan gibi düşünmeye
Ne gerek var? Müslüman gibi düşünmeye
Ne gerek var? Ülkenin haklarını düşünmeye
Ne gerek var? Özgürlük mücadelesi vermeye
İllaki bu ülkede doğdum diye?
İllaki Müslümanlar içinde doğdum diye?
Sıkışınca alır başını gidersin
Güçlüler karşısında başını eğersin
Bir yerlerde insanlar ölürken
Çocuklar bebekler ölürken
Sana ne? Sen at göbeklerini
Bak yaz günü, yap eğlencelerini
Kaybedercesine kendini eğlen
Gününü gün etmeye bak hepten
Seni zorlayan mı var?
Sana duyarlı ol diyen mi var?
Ne olacak yani?
Yok, ben insanım dersen
Ey insanlar haydi yürüyün
Bak insanlığa ne oluyor dersen
Yollara çıktığın gün sen
Karşına çıkar senin
Güvendiğin devletin
Sorarlar sana taaa! Derinden
İnsan olmaktan, insanlıktan sana ne?
İznin var mı senin insanlık yapmana?
Sen düşünürsün boşuna hepten,
İnsanlık yapmak için izni nereden?
Nerelerden alacağım diye ben?
İşte bu çelişkiler içinde ben
İşte bu çelişkiler içinde sen
Etkileniyoruz bütün ölümlerden
Üzerlerimize biçilen kefenlerden
Güvendiğimiz ülkemizden ses gelmiyor
Bir yerlerde sürekli bebekler ölüyor
Vicdanlarımız hiç mi hiç el vermiyor
Gönlümüzden, duygularımızdan geçenler
Batıya duyarlı, insanlara duyarsızlara takılıyor
Ve insanlık bir yerlerde sürekli can çekişiyor
Ve emperyalizm insanlığın canını yakıyor
Ve uşakları, insanlara gülücükler dağıtıyor
Ve ikiyüzlü insanların umurunda mı eğleniyor
08.08.2006 - İzmir
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 8.8.2006 11:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Duyduk duymadık demeyin.. İnsanlık yapmak bile ruhsata ve izne bağlıdır bunu bilin.. Ama, hiç bir ciddi girişim olmadan.. Resepsiyonlarda gülücük dağıtarak, sonu batıya dokunmayacak tarzda insanlık yapmak serbestmiş...
Çalışma çok güzel. Ama bir sözüm var. Hangi çağda doğarsak doğalım. Hangi toplumda yaşarsak yaşayalım. Sorun değişmiyor. Çünkü sorun insan olma sorunu.
Saygılar
Almanlar mahsul zamanı bu kıyaferleri giyer ve nehir kenarında dolaşmaya başlar.. Fransızlar gelirken yeniçeri kıyafetleri giymiş Almanları görünce çok şaşırır. Osmanlıya kafa tutamayacağı içinde 'geldigi gibi giderler' Almanlar buduruma çok sevinir.
Kasabanın ismini keşke bilseydim de size aktarabilseydim. Şu an her yıl Almanyada o kasabada hasat zamanı gelince geleneksel olarak bu olayın kutlamaları yapılır, olaylar temsili olarak canlandırılır.
Oysa şimdi?
Polat abimiz Amerikan parasıyla yaptığı, bir zamanlar kıyafetiyle bile korku salan bizlerin sözde öcünü (çuval olayı) alıyor...
Ve şiirler yada sözler yasaklanmış, elimiz kolumuz bağlı...
Bende bu olayı yazayım dedim.
Şiiriniz herzamanki gibi güzel... Tebrikler....
TÜM YORUMLAR (3)