Yazsana Diyen Eski Dosta Şiiri - Hasan Ö ...

Yazsana Diyen Eski Dosta

Nasıl gazetecisin sen demiş bir dost,
Ne diye durursun be arkadaş yazsana.
Senin için bu görev diye eklemiş o dost,
Ah be eskiden dost olan, bana baksana...

Gözünün üstünde kaşın var dersen,
Gövdenin üstünde başın var dersen,
O başı süs olanlara bir laf edersen,
Linç etmek için bir azgın sürüsü var.

Yanlışını söylesen bin sahtekar noteri var
Bizde makam mafiş onun tüylü foteri var,
Kariyer hanesinde çok yüksek ederi var,
Her müptezelin arkasında hep birileri var .

Ayılık yapan ayıya ayılık yapma dersen,
Bir karış boyu ile zınarana dayılık yapma dersen,
İtliğe özenen şaşkına safralık yapma dersen,
Siyah beyaz karışımı daha da grileri bile var.

Sen yeni çıktın zıvanadan, adamdın eskiden,
Onlar geçmişten tescilli, güç buldular yeniden.
Lafı baştan anla, hatim etme orta yerinden,
Sen anlamazsın da lafın içinde bazı ironileri de var.

Senin karnın bile darlıktan çatladı çatlayacak,
Sen bile atladıysan, elbet onlar da atlayacak.
Boş bidon kafalılar ha patladı, ha patlayacak,
Hepsi senin modelinde, daha yeni serileri de var.

Sen ki satıverdin, can emanetçisi dostunu,
Sen ki kudurdun, kaybediverince postunu.
Yedi alim bir olsa, anlayamaz oldu senin kastını,
Senin gibi onların da şeytan ruhlu ilham perileri var.

Sen yaz, yazdıklarına devam et gübre de lazım,
Bir birinizi yiyin, aynı top kumaşısınız neme lazım.
Sana ve onlara yazmak değil, Mazhar Osman lazım,
Yüzleri nasırlaşmış, kösele gibi kalın derileri var.

Laf insana söylenir, ikaz aklı olana yapılır,
Söylediğini anlayıp, içinde cevher bulana yazılır.
Susak kafada nohut beyinle sıfır ahlak olana, kırmızı ışık yakılır.
Onlara suç bulmak bile çok zor, çünkü sen gibi abileri var.