YAZMAYACAĞIM…
Bir an için bir çocuğun gözleri oldum,aradım o güzellikleri.Gezdim dolaştım insanlarımın arasında.çok uğraştım görmeyi ama yoktu o çocuk gözleriyle görmek istediğim saf temiz duygular.
Bir ananın yüreği oldum girdim insanlarımın arasına taşıdığım o duyguları görmek için.Bir ananın yüreği olarak çok dolaştım,çok uğraştım bulmak için:sevgiyi,sevmeyi,şefkati,bağlılığı,hasreti,özlemi.Bir ananın yüreği oldum bütün bunları aradım,ama yoktu aradıklarım yurdum insanının yüreklerinde.
Bir baba yüreği oldum,deneyimli,anlında yılların oluşturduğu çizgileri olan,yaşamın her alanında yaşamış olan bir babanın yüreği.Gezdim insnlarımın arasında:ders almışlarmı geçmişlerinden,yeni şeyler eklemişlermi geçmişteki deneyimlerine,çoğaltabilmişler mi bilgi birikimlerini,yarına hazırlanmışlar mı,gelecek için hazırlıkları varmı diye.Aradım aradım da bulamadım aradıklarımı.Elleri nasırlı,alnı çizgi,çizgi babamın yüreğindekilerini,o deneyimli bilgilerini.
Sanki Kerem’ler-Aslı’lar,Leyla’lar ve Mecnun’ların sevgi dolu aşkları yaşanmamıştı hikaye dağarcıklarımızda.sanki inandıkları özgürlük için,demokrasi için darağacına gidilmemişti bu yaşadığımız toplumda.
Gezdim dolaştım aşkı bulmak için,bulmak için uğruna ölümlere gidilen Özgürlük kavramını-demokrasi kavramını-bağımsızlık kavramını gerçek anlamlarıyla..
Çok aradım ve içleri boşaltılmış gördüm dağları deldiren o inançları,o değerleri bireysel çıkarları için kullananlar gördüm sadece gezdikçe insanlarımın arasında.Bulamadım umduklarımı..
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Kaleminiz daim olsun...
Yüreğinize sağlık.
Saygılarımla...
Umarım duyarlı memleket sevgisi içinde olan herkes aynı düşünceler içinde,günümüzde baktığımız zaman bir çok şeyin ters yönde işlediğini görüyoruz yada düşünce çatışması yaşandığını görebiliyoruz duyarsızlığı görebiliyoruz menfaatçiliği görebiliyoruz ama bence tüm kötülüklere inat yazmalısın abi çok güzel bir yazıydı bir solukta bitti kutluyorum seni saygılar sunarım
İşte ben onun içindir ki isyan ediyorum.Yazmamaya karar verdim bir kere.Bu isyanım yurdum insanının vurdum duymazlılığınadır.Bu isyanım devam edecektir taki o değerlerimize sahip çıklıncaya kadar,hayatın her alanında o değerlerle kucaklaşıncaya kadar….YAZMAYACAĞIM..
yazmalısını değerlerimizi yaşatmak adına kaleminizi susturmamalısınız ...
bence kesinlikle yazmalısınızO günler umarım çok uzakta değildir... Umarımmmmmm
Saygılar
Yazın efendim bir gün beklediğimiz gün gelecek elbet.
İçi boşaltılan değerlerimizi yeniden güçlendirmek adına yazmalısınız. Kutlarım.
Güzel bir sesleniş sizi kutluyorum tebrikler Fikri hocam.
Sevgilerimle selamlar.
'Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür şaşar'. demişler üstad. İnsanoğlu yaşadığı olumsuzlukları çok çabuk unutuyor ve çok umursamaz oldu haklısınız. Toplumun genelinde bir vurdumduymazlık, bir yozlaşma var. Bunlar maalesef medya marifetiyle Amerikan alt kültüründen etkilenme,saygısızlığa varabilecek kadar rahatlık,egoistlik,vs. şeklinde toplumda, bilhassa gençler arasında kendini gösteriyor. Toplumun bir değişim geçirdiği bir gerçek, dünya hızla değişirken bir kültür yozlaşması yaşanıyor ve biz de bundan nasibimizi alıyoruz. Tesbitlerinize katılmamak elde değil ama küsmek, geri çekilmek zamanı değil, asıl şimdi duyarlı kalemlere vazife düşüyor. Yalnışlıkarı, çarpıklıkları, hataları görüp, engel olma, yol gösterme zamanı. Umarım küskünlüğünüz çabuk geçer. Saygıyla.
Birol Hepgüler.
fikri bey..sizi burda tanıyan değer yargılarınızı az çok bilen bir kişi olarak yazınıza hak verdiğim yerler var..ama...neden tamamen yok diye gözlemlediniz..mesela ilk başta siz varsınız benim tanıdığım bu saydığınız değer yargılarına sahip çıkan ..ben sizden başladım saymaya..sadece nette tanıdığım bir çok insan gördüm..güzel dostluklar gördüm..gerçek yaşamdada gördüm..çok yakınımda aşka değer veren insanlar gördüm...
değer yargılarına sahip çıkmayanları bir kenara zaten ayırıyorum.ama bunun yanısıra aynı kefeye koymuyorum yok saymıyorum..siz yazın biz yazalımki örnek olalım..nice değerler var..barıştan ve kardeşlikten yana olan..bizler önce siz bir bayrak olalım ne dersiniz...
ben sizi,n gibi bir değerin yarı yoldan dönmeyeceğini düşünüyor ve selam sevgi saygılarımı bırakıyorum tam puanımla..
Ne erdemler ve mertlikler tükendi, yok oldu... Ara ki bulasın, ama bu varoluş mücadelesinden çekilmek niye değerli dost yürekli arkadaşım. İnadına, insanlık adına yazmaya devam, vazgeçmek yok. Mutluluklar sizinle olsun Fikri Bey!(10on)
Bu şiir ile ilgili 42 tane yorum bulunmakta